Sayfa Yükleniyor...
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, mobbinge, keyfi yer değiştirmeye ve kadrolaşmaya karşı hastane bahçesinde eylem düzenledi
SELDA AK
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Tepecik Eğitim ve Araştırması Hastanesinde mobbingin, keyfi yer değiştirmenin ve kadrolaşmanın olduğunu iddia ederek basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan SES yönetim kurulu üyesi Turan Başkaya bu açıklamayı şube adına değil sağlık ve sosyal hizmet çalışanları adına yaptığını söyledi.
Bizler hastalarımıza daha iyi hizmet vermek için ayaktayız şeklinde slogandan atıldıktan sonra açıklamayı yapan Başkaya, Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak keyfi yer değişikliğine, mobbinge, kadrolaşmaya sessiz kalmıyoruz. Son dönemde uygulanmaya başlanan sağlıkta yıkım politikaları ile hastaneler ticari işletmelere dönüştürülerek, hastalar müşteri sağlık çalışanları ise köle yapılmaya çalışılıyor. Kamu hastaneleri piyasaya açılmış, sağlık hizmetlerinin piyasa kuralları ve döner sermaye kıskacı altında hizmet vermeye mecbur edilerek daha fazla müşteriye, daha az sayıda sağlık çalışanı ile daha fazla işlem yaptırarak kar elde etmeye çalışılmaktadır. Sağlık hizmetlerini ve sağlık çalışanlarını piyasaya sunan zihniyet hayatın bu alanında hızla kadrolaşırken bizleri neden ve gerekçe göstermeksizin liyakatı yok sayarak mesleki birikimi görmezden gelerek keyfi yer değişiklilikleriyle rutin çalışma yaşamı içinde mobbing uygulayarak biz emekçileri mağdur etmektedir dedi.
ONUR NÖBETİ BAŞLATTIK
Bizlerin fikri sorulmadan, gerekçe gösterilmeden yöneticilerin keyfi uygulamalarıyla çalışma alanlarımız değiştiriliyor diyen Başkaya, konuşmasını şu şekilde tamamladı: Bu uygulamaların son örneği biyolog Hülya Kaftar arkadaşımıza karşı yapılan mobbing ve keyfi çalışma alanı değişikliğidir. Mobbing ve sürgünün hiç bir haklı gerekçesi yoktur, olamaz da. Patoloji laboratuarında çalışan arkadaşımız hiç bir gerekçe gösterilmeden çalışma yeri değiştirilmiştir. Hafta başından beri her gün burada bu mobbing ve sürgün uygulamalarına karşı onur nöbeti başlatan arkadaşımızın yanındayız. Buradaki mücadele nerede çalışılacağına değil. Keyfi yer değişikliğine karşı emeğimize, mesleğimize, onurumuza sahip çıkma mücadelesidir. Mobbing ve sürgünlere karşı SESsiz kalmadık kalmayacağız. Artan baskılara, yıldırmalara karşı, haksızlıklara karşı korkmadan yılmadan mücadele edeceğiz. Son söz olarak keyfi uygulamalar yapan yöneticiler ile bu uygulamayı bireysel gibi göstermek ve itibarsızlaştırmaya çalışan iş takipçilerine konunun özünü içeren bir cümleyle sesleniyoruz. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız.Ya siz?
Haber Merkezi