Sağlıkçılar İstanbul’dan Ankara’ya yürüyecek

İzmir Tabip Odası bir basın açıklaması düzenleyerek Türk Tabipler Birliği ile birlikte sağlık çalışanlarının haklarını savunmak amacıyla 23 Kasım’da İstanbul’dan Ankara’ya yürüyeceklerini belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 11.11.2021 13:31
  • Güncelleme Tarihi : 11.11.2021 13:31
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sağlıkçılar İstanbul’dan Ankara’ya yürüyecek haberinin görseli

BURCUYANAR

İzmir Tabip Odası ‘Emek bizim söz bizim’ diyerek Eşrefpaşa Belediye Hastanesi Bahçesi’nde güvenli çalışma alanları istediklerine dair bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Doğan Eroğulları ve sağlık çalışanları katılım gösterdi. Sağlık çalışanları yapılan basın açıklamasında büyük bir eylem olanı içerisinde olduklarını söyleyerek, “23 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya yürüyeceğiz” açıklamasında bulundu.

23 KASIM’DA YÜRÜYECEĞİZ

Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Doğan Eroğulları, hekimlerin yalnız, mutsuz ve öfkeli olduklarını dile getirdi. Bu mutsuzluğu ortadan kaldıracaklarını belirten Eroğulları, “Bunun için bir eylem planı hazırladık. 23 Kasım tarihinde İstanbul’dan başlayıp 4 ili geçerek Ankara’da büyük bir forum düzenleyeceğiz ve meslektaşlarımızla bundan sonraki eylemin başlangıcı olan büyük buluşmamızı gerçekleştireceğiz” dedi.

Taleplerinin çok net olduğunun da altını çizen Dr. Doğan Eroğulları, “Hekimler geçinemiyor. Ailelerimiz bile bizim çok para kazandığımızı zannediyor ancak bir uzman hekimin hastanedeki maaşı 5 bin 500 lira. Bunu söylemekten artık çekinmiyoruz. Biz her gün sağlıkta şiddetle karşı karşıya kalan hekimler olarak sulandırılmış, ciddiyetten uzak bir sağlıkta şiddet yasası istemiyoruz. Biz 7200 Ek gösterge istiyoruz. Emekliye yansıyan tek ödeme istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Bize 5 dakikada muayeneyi dayatan sistem aslında halkın sağlığıyla oynuyor” ifadelerine yer verdi.

ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ KÖTÜLEŞTİ

İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı ise konuşmasında, ilk resmi vakanın açıklandığı 11 Mart 2020’den bugüne 19 ayını geride bıraktığımız Kovid-19 pandemisinin yıkıcı etkisinin yaşanmaya devam ettiğine dikkat çekerek, “Kuşkusuz geride bıraktığımız bu süreçte pandemiden en çok etkilenen sağlık emekçileri oldu. İktidarın sağlık emekçilerini ve toplumu yok sayan anlayışı nedeniyle önlenebilir bir hastalıktan yüzlerce arkadaşımızı kaybettik. Tüm pandemi süreci boyunca hekimler ve sağlık çalışanları uygun olmayan çalışma koşullarında uzun süre çalışmak zorunda kaldı. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, iktidarın bilimsel bilgiye dayanmayan, şeffaflıktan uzak, yerel dinamikleri gözetmeyen, eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalarının bedelini biz sağlıkçılar hayatlarımızla ödedik ve ödüyoruz” şeklinde konuştu.

Pandemi sürecinde öncelikli planlamanın birinci basamakta yapılması gerektiğine de değinen Çamlı, “Bu yapılmadı ve salgın hastanelerde karşılandı. Bu plansızlığın sonucu olarak sağlık çalışanlarının iş yükü arttı, çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalandı. Uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, her 5 dakikada bir muayene, yoğun iş yükü, şiddete maruz kalma çalışma alanımız olan sağlık kurumlarının olağanı haline geldi. Pandemi öncesinde de karşı karşıya kaldığımız bu sorunlar salgınla birlikte daha da derinleşti, çalışma koşullarımız daha kötü hale geldi” dedi.