- Gündem
- 18.05.2025 11:20
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Doktor Kadir Songur, jiletle boğazı kesilerek yaralandı. Hastanelerde büyük bir tedirginlik yaşandığını dile getiren yetkililerin, caydırıcı cezaların bir an önce hayata geçirilmesini talep etti
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde önceki gün Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Asistanı olarak görev yapan Doktor Kadir Songur, muayene ettiği madde bağımlısı mahkum hastasının istediği narkotik bir ilacı yazmayınca yanlarında görevli gardiyan bulunmasına rağmen jiletle boğazı kesilerek yaralandı. Olayın ardından yoğun bakıma alınan ve hayati tehlikeyi atlatmış olduğu söylenen Kadir Songur ve diğer tüm sağlık çalışanları için Türkiye genelinde sağlıkta şiddet ile ilgili basın açıklamaları düzenlendi. İzmir’de de konu ile ilgili basın açıklaması İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirildi. Türk Sağlık Sen 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Atıcı, Türk Sağlık Sen olarak bu konuda oldukça ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek “Sağlıkta şiddet uygulayan kişi her kim olursa olsun şiddetin uygulandığı hastaneden bir daha hizmet alamamalı ve diğer hastanelerden de sadece ücret karşılığında hizmet alabilmelidir” dedi.
“AYRI BİRİMLER KURULMALI”
Türk Sağlık Sen 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Atıcı, sağlıkta şiddet sorunu ile ilgili gerekli önerilerin sunulduğunu ancak bunların kısmi olarak uygulamaya geçtiğini söyledi. Atıcı, yaşanan olayın kısa bir ayrıntısını da şu şekilde aktardı: “Şiddet uygulayan kişi kadın erkek ayırt etmeksizin bunu yapıyor maalesef. Mahkum hastaların yanına kadın doktorların gönderilmemesi kendi talepleri ile oldu. Bu sebeple genellikle erkek doktorlar gönderiliyor veya ilgilenmeleri sağlanıyor. Bu genel bir teamül diyebiliriz. Bu konu ile ilgili herhangi bir genelge veya yönetmelik yok. Tedavi anında güvenlik görevlilerinin saklanmış olan kesici aleti görmesi mümkün değil. Çünkü sağlık çalışanı da o an tamamıyla tedaviye odaklanır. Yaşanan olayda da doktor arkadaşımız ve güvenliği sağlayan kişi hastanın elindeki jileti fark edememiş. Zaten o anda hiçbir sorun yokken birden bire böyle bir olay yaşanmış. O anda ilacı yazıp yazmamakla alakalı bir tartışma yaşanmıyor. Bu olayın öncesinde bir tartışma var sadece. Doktor bu sırada ‘Önce bir kontrol edelim, gerekli ise yazacağız o ilacı’ diyor. Hasta ise ısrar ediyor. Bu tartışma bir gün öncesinde yaşanıyor. Bu tartışmanın yaşandığı doktor ile şiddete maruz kalan doktor farklı doktorlar. İkinci gün mahkum hasta tekrar geldiğinde elinin içindeki jileti çıkartarak direkt olarak öldürmeye yönelik bir hamle yapmıştır.”
OLAYA MÜDAHİL OLACAKLAR
Sürecin yargıya intikal ettiği vurgusunu da yapan Atıcı, “Şiddeti uygulayan kişi için yargılama sonucunda ekstra ceza almasına yönelik gerekli işlemleri başlatacağız. Avukatlarımızı bu konu için görevlendirerek olaya müdahil olacağız” diye konuştu. Bu konu için önerilerini de dile getiren Başkan Atıcı, mahkum hastaların özel kurulan bir birimde muayene edilmesi gerektiğini söylerken şu ifadelere yer verdi: “Muayeneler sırasında içeriye sadece bir tane güvenlik görevlisi değil, polisin ve jandarmanın da içeride olduğu bir uygulama yapılması önem arz ediyor. Bunun için de özellikle talebimiz mahkum hastalar için ayrı birimlerin kurulması ve bununla birlikte herkesin tüm önlemleri aldığı şekliyle tedavilerin yapılmasıdır. Bu konu ile ilgili Tür Sağlık Sen’in çok ciddi bir çalışması da mevcut. Bu çalışmanın içerisinde; bu tip saldırgan hastaların sağlıkta şiddet olayının yaşanmasına sebep oldukları için ücretsiz sağlık haklarından faydalanmaması yönünde bir talep yer alıyor.”
“SAĞLIKTA PANİK VAR”
“Sağlıkta şiddet uygulayan tüm herkesin tutuklu yargılanması konusunda özellikle bir talebimiz var” diyen Atıcı, “Bu birkaç ilde de uygulandı. Örneğin Kocaeli’nde sağlıkta şiddet uygulayan bir kişinin cezası para cezasına çevrilmeden direkt olarak tutuklama yoluna gidildi. Fakat yine de hala daha caydırıcı cezaların olduğunu söylemek mümkün değil. Sağlıkta şiddet ile alakalı kamu spotları ve çeşitli medya organları ile birlikte şiddeti uygulayan kişinin artık devlet tarafından ücretsiz tedavi kapsamına alınmayacağının duyurulması gerekiyor. Tabii öncelikle bunun kabul edilmesi gerekli. Gelişmiş ülkelerde durum bu şekilde işliyor. Hasta, şiddetin uygulandığı hastaneden bir daha hiç hizmet alamazken, diğer hastanelerden de sadece ücretli olarak faydalanabiliyor. Bu, şu an Türkiye’de uygulanmıyor fakat bizim taleplerimiz arasında yer alıyor” diyerek önerilerini açıkladı.
DOKTORLAR TEDİRGİN
Hastanelerde tüm sağlık çalışanlarının morallerinin çok fazla bozuk ve çalışanların tedirgin olduğunun da altını çizen Atıcı, “Bu konuda herkes son derece hassas durumda. Yarın benim de başıma gelebilir diye düşündükleri için sağlık sektöründe şu anda bir panik havası var. Bu olayların yaşanması ne yazık ki sağlık çalışanlarının performanslarını da son derece düşürüyor. Bu konuda en kıra sürede acil önlemler alınması gerekiyor. Bu tür mahkum hastaların da tekrar söylüyorum ki özel bir birimde tedavi edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
BASIN AÇIKLAMASINA İLİŞKİN…
İzmir’de konu ile ilgili basın açıklaması İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirildi. Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Barış Koçak, yapılan açıklamada şu ifadelere yer verdi: “İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Asistanı olarak çalışan hekim arkadaşımız muayene ettiği madde bağımlısı mahkum hastasının istediği narkotik bir ilacı yazmak istememesinden dolayı yanındaki gardiyana rağmen ensesinden boğazına doğru kesici bir cisim ile yaralanmış ve öldürülmeye kast edilmiştir. Doktor arkadaşımız hayati tehlikeyi atlatmış olup şu an yoğun bakımda tedavisi devam etmektedir.” “Türk Sağlık Sen olarak tekrar buradan tüm yetkililere sesleniyoruz” diyen Koçak, “Bir şeylerin değişmesi çalışan güvenliğinin sağlanması, sağlıkta şiddetin önüne geçmek için daha kaç kişinin darp edilmesi yaralanması veya ölmesi gerekiyor. Bu önlemler derhal alınmalı ve aktif olarak tavizsiz bir şekilde uygulanmalıdır. Sağlık personellerimize yönelik şiddet olayları geçiştirilmemeli şifa vermeye çalışan eller ne sözlü ne de fiziki şiddete uğramamalı. Bir sağlık personeli kolay yetişmiyor yılların emeği, yılların çabası, tecrübesi belli bir olgunluğa geldiğinde hizmet vermeye başlıyor. Bir asker, bir polis nasıl devletimizin memuru ise sağlık çalışanları da aynı şekilde bu devletin memurudur. Sağlık personeline yapılan her türlü şiddet terör suçlarına uygulanan cezaların ağırlığı ile değerlendirilmelidir. Sağlığımızı korumak istiyorsak önce sağlık personeline vatandaşlarımızın sahip çıkması gerekmektedir” ifadelerine yerdi.