- Gündem
- 27.04.2025 00:45
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Torun, 2021 yılının bitmesine sayılı günler kala sağlık alanında bir değerlendirme yaparak tüm çalışmaların yetersiz kaldığını ifade etti
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
2021 yılının bitmesine sayılı günler kala zorlu pandemi sürecinde sağlıkta 2021 yılını değerlendiren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Torun, sağlık alanında sınıfta kaldığımızı söyledi. Aşılama, filyasyon ve test sayılarının yetersiz kaldığını söyleyerek, hekim sorunlarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Dr. Mustafa Torun sağlıkta ciddi bir beyin göçünün yaşandığını da aktardı.
DEVLET HASTANELERİ YOK OLDU
12 Eylül 1980 darbesinden sonra uygulanan küresel kapitalizmin dayatması olan neoliberal politikalar çerçevesinde sağlıkta özelleştirmelerin başladığına dikkat çeken Uzm.Dr. Torun, “Bu iklimden dolayı sağlıkta özelleştirmeler furyası başladı. 2021 yılında da maalesef sağlıkta özelleştirmelerin getirdiği sorunlar nedeniyle birçok devlet hastanesi işlevini yitirdi ve şehir hastaneleri projeleri ağırlık kazandı. Bu projeler maalesef halkın yanında olmayıp bir avuç azınlığın yanında olan bir oluşuma evrildi. Bunlar sağlık projeleri değil dev finans ve para kazandırma projeleridir. Koruyucu ve tedavi edici hekimliğin en büyük zararına yol açan kurumlar oluşturulmaktadır. Güzelim devlet hastaneleri de bir bir yok olmuştur” diye konuştu. Türkiye’deki koruyucu hekimliğin ilkelerinin yok edildiğini de ifade eden Uzm.Dr. Torun, “2011 yılında Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün de kamuoyunun bilgisi dışında bir gece aniden kapatılmasıyla da Atatürk zamanında dünyada örnek gösterilen Refik Saydam’ın kuruculuğunda olan bu kurum da kapısına kilit vurulan bir yer haline gelmiştir. Bu durum 2021 yılında bize büyük bir darbe yapmış aşıda Atatürk zamanında en önde gelen ülkeler arasında olmamıza rağmen, 2021 yılında yeni tip Kovid-19 salgınında sınıfta kaldık” dedi.
AŞI TARTIŞMALARI YAPILDI
Aşı karşıtları ve aşılama çalışmalarını da değerlendiren Torun, şu ifadelere yer verdi: “2021 yılı ne yazık ki aşı tartışmalarıyla geçti. Salgının başında inaktif aşı dayatması yapıldı. Bu aşılar salgında yeterli düzeyde bağışıklık sağlamadığı ve antikor üretmediği için birçok insanın kaybına neden oldu. İnaktif aşıların yeterli olmadığı kanıtlanınca haberci mRNA aşılarına geçildi. Bunda da aşı tereddütü ve aşı reddi içerisinde bulunan insanlara el altından destek verildi. Mitingler düzenlemelerine izin verildi. Belli bir grup aşı yaptırmadığı için de ölüm oranları ve hastaneye yatma oranları oldukça yüksek seyretti. Toplumun yüzde 85’inin ve hatta çocukların bile aşılanması gerekirken aşılamada da başarılı olamadığımız görüldü. Ayrıca filyasyon çalışmalarında da başarısız olundu ve test sayıları yetersiz kaldı.”
DOKTORLAR GİDİYOR
Salgın sürecinde sağlık çalışanları ve hastanelerin geldiği durumu da aktaran Torun, “Pandemi süresince yoğun bakımlarımızın hepsi doldu. Sağlık çalışanlarının aşı iş yükü sebebiyle tükenmişlik sendromu yaşadığı görüldü. Bu sebeple istifalar arttı. Birçok meslektaşımız da kendisini yurt dışına attı. Güzelim beyinlerimiz yurt dışına kaçmaya başladılar. Görüldüğü üzere sağlığın hiçbir alanında başarı gösterilemedi korucu hekimlik yerine tedavi edici hekimlik tercih edildi. Tedavi hekimliğinde de yanlış tedaviler uygulanmaya başlandı ve Kovid-19 tedavisinde sıtma ilaçları insanları verildi. Yüksek doz alınan ilaçlar sebebiyle pek çok yan etki görüldü ve en sonunda bilim kurulunun kararıyla bunun da yararlı olmadığı söylendi. Ancak hala Kovid-19 testi pozitif çıkan hastalara bu ilaçlar gönderilmeye devam ediyor” açıklamasında bulundu.
SAĞLIKTA 2022 ÖNGÖRÜSÜ
Sağlıkta 2022 yılı öngörülerine de yer veren Uzm.Dr. Mustafa Torun, “Tüm bu sorunların 2022 yılında da çözülebileceğini zannetmiyorum. Aşı reddi yapan insanlar yaptırımlara uğramadığı sürece aşısız gezmeye devam edecekler. Aşısız gezenler oldukça bu hastalık devam edecek. Umarım tüm bunlarda yanılırım ve sağlıklı bir 2022yılı geçiririz ancak görünen köy kılavuz istemez. Omicron varyantı da giderek yayılarak Delta varyantının yerini alacak ve artık herkes Omicron varyantından bu hastalığa yakalanacak. Umarım kendini sınırlandıran yeni bir varyant ortaya çıkar da bu haftalık bir an önce ortadan kalkar” diye konuştu.