Sayfa Yükleniyor...
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, İzmirin gündemini epey bir süredir meşgul eden stat sorunu hakkında öneride bulundu Şahin, Menemen Ulukentte Milli Emlaka ait araziye stat yapılabileceğini belirterek, Parayı Menemen Belediyesine aktarın, Menemen Belediyesi sizin adınıza Milli Emlakın yerine stat yapsın. Milli Emlak, gelip dava açıp stat inşaatını durduracaksa davayı Menemen Belediyesine açsın. Biz bu konuda da hazırlıklıyız dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN ÖZEL HABER
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, gündeme dair gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Şahin, Kuzey Ege Otoyolu projesinden, Çandarlı Limanına, Limandan İzmirin artık kanayan yarası haline gelen stat sorununa ve daha birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı. Şahin, stat sorununun İzmirde yıllardan bu yana var olduğuna değinerek, Afyonda profesyonel kulüp yok. Afyonda stat var. Bugün Karşıyaka, Göztepe, Altınordu olmak üzere üç tane PTT 1. Lig takımımız var. Hepsi de şampiyon olabilecek kadrolara sahiptir. Yarın bir gün üçü birden şampiyon olduğunu düşünürsek ikisi direk diğeri de playofftan çıktığını varsayarsak bu takımlar Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor gibi takımlarla nerede oynayacaklar. Bu konuda ciddi bir problem yaşanacaktır diye konuştu.
HEM YEREL HEM DE MERKEZİ YÖNETİMİN SUÇU VAR
Şahin, yaşanan stat sorununda genel merkezi hükümetin kabahati olduğu kadar yerel yönetimin de bu konuda kabahati olduğunu düşündüğünü belirterek, Ben yüreğimdekini söyleyen bir insanım. Büyükşehir Belediye Başkanının yerinde olsam kimseyi dinlemezdim. En azından 15-20 bin kişilik bir stadı İzmire yapardım. Bu konuyu her ikisinin de kabahatli olduğu bir konu olarak görüyorum. Göztepe kendi stadını yapmak adına bir atılım yaptı. Göztepeye de bu konuda yardımcı olmak gerekir. Göztepenin kulüp başkanı bu konuya çok sıcak bakıyor. Ben çıkarsam stadım da hemen hazır olsun mantığı ile bakıyor. Stadı yapmak için sporu ve futbolu seveceksiniz ifadelerini kullandı.
ULUKENTTE YER VAR
Kendilerinden stat konusunda taleplerin olduğunu ama bu talepleri karşılayamayacaklarının altını çizen Şahin, Biz bu talepleri karşılayamayız. Biz ancak kendi kedine yeten bir kulübüz. Bizde PTT 1. Lige çıksak bizde aynı problemleri ve sıkıntıları yaşayacağız. Ulukentte çok güzel bir Milli Emlak arazisi var. 25-30 dönüme yakın çok güzel bir konumda yer alıyor. Buraya 15-20 bin kişilik stat yapılabilir. Stat yapılacak yer hem İZBAN hattına hem de karayoluna yakın çok güzel bir yerde bulunuyor. Karşıyaka, Altay, Menemen gibi kulüpler çok rahat burada oynayabilir. Bu öyle çokta büyük bir yatırım değil. 20 milyonluk bir yatırım. Bazı yerlere gözünüzü kırpmadan 50 milyon TL harcıyorsanız, 20 milyon TL harcayıp stat da yapabilirsiniz. Yok, burası benim değil Milli Emlakın diyorsanız parayı Menemen Belediyesine aktarın, Menemen Belediyesi sizin adınıza Milli Emlakın yerine stat yapsın. Milli Emlak, gelip dava açıp stat inşaatını durduracaksa davayı Menemen Belediyesine açsın. Biz bu konuda hazırlıklıyız şeklinde konuştu.
İZMİR AÇ BIRAKILDI
İzmirin merkezi hükümet yönünden yatırıma aç bırakıldığına değinen Şahin, Türkiyenin üçüncü büyük kentinden bahsediyoruz. Ama baktığınız zaman İzmirin yatırıma aç kalmış bir kent olduğunu görüyoruz. İzmirin kuzeyi ise iyice sefalet içerisinde bırakıldı. Güney kısmına baktığımızda öyle veya böyle Aydına kadar uzanan bir otoban var. Ulaşım bir insanın yaşamında yaşamını kolaylaştıran en büyük etkenlerin başında geliyor. İstanbula baktığınızda Edirneye kadar otoban ile ayağınızı gazdan kaldırmadan gidebiliyorsunuz. Hem benzinden, hem zamandan hem de araç amortismanından ciddi tasarruf elde ediyorsunuz. İzmirden çıktığınızda ancak Koyundereye kadar 20 kmlik bir otoban var. Daha sonra da biz otoban yaptık diye İzmirliyi avutuyorsunuz. Merkezi hükümetin İzmire bakış açısı ne yazık ki iyi değil. İzmire yatırım gelmiyor. Bu durumun böyle olmasının sebebinin İzmirde yerel yönetimin başka genel yönetimin başka olmasından da olduğu söylenebilir. Özellikle son 15 yıldan bu yana 2002den bu yana bu durum daha bir kötü durum halini aldı. Buradaki otobanın kesinlikle Çanakkaleye kadar gitmesi gerekir. Tüm sahil şeridini birleştirmesi gerekir. Hem Türkiyenin batıya açılan pencereleri; İzmir, Çanakkale, Gelibolu, Keşan ve Edirne diyeceksiniz. Hem de ulaşım ağını güçlendirmeyeceksiniz. Sonra da ben batıya yatırım yaptım diyeceksiniz. Böyle bir anlayış olamaz. Otobanın Menemen Koyunderede kalması çok yanlıştır. Acilen hükümetin bu işe el atması gerektiğinin altını çiziyorum diye konuştu.
BİLİNÇLİ YATIRIM YAPILMIYOR
Şahin, Çandarlı Limanı hakkında da açıklamalarda bulunarak, Orayla ilgili ulaşım ağınız yok. Liman faaliyete geçtikten sonra şehir içi trafiğini mahvedeceksiniz. Sonra duble yol yaptım diye övüneceksiniz. Çandarlı Limanı, Petkim Rafinerisi gibi sanayi devlerinden söz edeceksiniz, Aliağayı demir çelikler mezbahasına çevireceksiniz. Böyle ağır sanayiyi buraya vereceksiniz. Bütün bunların yanında ise ulaşım ağını düzenlemeyeceksiniz. Böyle bir planlama olamaz. İzmire bilinçli bir şekilde yatırım yapılmadığını düşünüyorum. Çandarlı Limanı devreye girmeden otobanın mutlaka bitmesi gerekir. Çandarlı Limanını 3-4 yılda hizmete sokacağız diyorsunuz. Peki, siz otoyolu 4 yılda bitirebilecek misiniz? Bu mümkün değildir, kaplumbağa hızı ile giderse hiç mümkün değildir. Şu haliyle birlikte yol artık yetmiyor. Cuma ve hafta sonları bir de günlük turizme bakıldığı zaman 15 kmye varan trafik sıkışıklığını yaşıyorsunuz. Yaşanan tüm bu sıkıntılar zaman kaybından tutun da ülke ekonomisine kadar birçok zarara sebep oluyor. Sadece önyargıdan yapmadıklarının yanında biraz da matematik bilmediklerinden dolayı bunları yapmadıklarını düşünmeye başladım. İzmiri sevmedikleri gibi artık kendilerini de sevmemeye başlamışlar dedi.
KUZEYE HAVAALANI ŞART
Kuzeye mutlaka bir havaalanının yapılmasının gerekli olduğunun altını çizen Şahin, İzmir trafiğinin içi bu kadar sıkışık iken buraya kuzeye bir havaalanı çok yerinde olur. İzmirin yarısı kuzeyde yaşıyor. Bayraklı, Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Menemen, Aliağa, Foça, Bergama ve hatta Ayvalık ve gibi ilçeleri de dahil ederseniz 2 milyon nüfus kuzeyde yaşıyor. O zaman 2 milyona nüfusa mutlaka bir havaalanı yapmanız gerekiyor diye düşünüyorum. İstanbula üçüncü havaalanını yapıyorsunuz. İzmire de Adnan Menderes Havaalanı kadar büyük olmasa da ileride büyüyebilecek bir şekilde Çiğli-Kaklıç Havaalanının yapılması gerekiyor. En azından bunu yapsınlar ki insanların hem zamandan hem de akaryakıttan faydalanma şansı olsun. Bunlar yapılmadığı için de İzmire iyi niyetle bakıldığını düşünmüyorum ifadelerini kullandı.
MENEMEN SERBEST BÖLGEDEN FAYDALANMIYOR
Şahin, eskiden deri organize olarak çalışan Menemen Serbest Bölgesinin büyük bir istihdam merkezi olduğuna dikkat çekerek, Menemen Serbest Bölgesi deri sanayi ile ilgiliydi. Aşağı yukarı diğer sektörlerinde oraya girdiğini görüyoruz. Ancak her ne hikmetse deri sektöründe Rus piyasasının kaybolması dericiler açısından sektörde istihdam sıkışıklığı yarattı. Daha sonra orası serbest bölge şekline girdi. Serbest bölgeden ne kadar faydalanıyor Menemen? Menemen bana göre faydalanmıyor. Oradaki işletmelerin yüzde 40 kapasite ile çalıştığı söyleniyor. Yüzde 40ının da yüzde 10unun tam kapasite ile çalıştığı söyleniyor. Normalde orada 100 fabrika varsa 18-20 fabrika çalışıyor gibi gözüküyor. Bu Menemene ekonomik anlamda çok büyük bir avantaj getirmiyor. Girdisi de yok Menemene. Serbest bölge daha çok firmaların genel yapısının dışarıdan olduğu ekonomik girdisinin olmadığı bir yer olarak gözüküyor. O bölgenin, serbest bölgeden çıkarılması talep ediliyor. Fakat her ne hikmetse serbest bölgeden bir türlü çıkarılmadı. Oradaki işletmelere pek bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Orası ile ilgili en doğru kararı bakanlığın zamanında vereceğini düşünüyorum dedi.
BÜYÜKŞEHİR İKİ ELİNİ BAŞININ ARASINA ALSIN BİR DAHA DÜŞÜNSÜN
Şahin, Menemenin ne bir sanayi kenti, ne de bir konut kenti olmadığını Menemenin öncelikle tarım kenti olduğuna işaret ederek, Fakat tarımcının köylünün hali 15 yıldır ortadadır. Bu hükümet döneminde onu ekme bunu ekme, ona teşvik verme buna teşvik verme gibi söylemlerle tarımla uğraşan kesim zor durumda bırakılmıştır. Çiftçi ve köylü yoksa esnafta yoktur. Öncelikle Türkiyenin bir tarım politikası belirlenmelidir. Türkiyede yarın ne ekeceğinizi bilmiyorsunuz. Bölgesel ve ülkesel olarak tarım politikaları oluşturulmalıdır. Türkiye bunu yapmadığı sürece köylü ve çiftçi mağdur olmaya devam eder. Menemen ölçeğinde düşünmek gerekirse İzmire 400 milyonluk fuar alanı yapıyorsunuz tamam güzel tebrik ederiz. Fakat Menemen Ovasına da kapalı damlama sistem için 100 milyon lira ayırırsanız bu işi becerebilirsiniz. İki ürün alacağınız yerde üç ürün alırsınız. Yapılan yatırımlardan hangisi faydalı diye İzmir Büyükşehir Belediyesinin iki elini başının arasına alarak düşünmesi gerekir. 400 milyonluk Fuar yatırımı mı daha fazla yararlı olur, yoksa Menemen Ovasına 100 milyonluk kapalı damlama sistemi yatırımı mı daha faydalı olur diye düşünülmelidir. Menemene yapılacak en büyük iyiliklerden bir tanesi açık kanallarla sulanan tarım topraklarımızın kapalı damlama sistemine geçirilmesi olacaktır. Fuar yapıldı teşekkür ederiz ama 100 milyonda tarımıma ayır benim şeklinde konuştu.
Haber Merkezi