Sahipsizliğin ağır faturası: ‘Kapanizade Köşkü çöktü!’

Bir zamanlar İzmir’de ihtişamın sembol yapılarından biri olan Kapanizade Köşkü, son yıllarda sahipsiz kalışının faturasını ağır ödedi. Hazine avcıları ve hırsızlardan sonra köşk tamamen çöktü


  • Oluşturulma Tarihi : 11.12.2020 08:06
  • Güncelleme Tarihi : 11.12.2020 08:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sahipsizliğin ağır faturası: ‘Kapanizade Köşkü çöktü!’

Basmane pazaryerinin yanındaki, 19’uncu yüzyılın sonlarında yapılan Kapanizade Köşkü, bakımsızlıktan harabe haline gelmişti. Farklı mimarisi ile kentin önemli tarihi yapılarından biri olan Kapanizade Köşkü için tehlike çanları çalmaya devam ederken, bir yandan bakımsızlıktan zarar gören, diğer yandan da hırsızların, hazine avcılarının talan ettiği köşk, 30 Ekim Cuma günü yaşanan şiddetli depreminden ardından tamamen çöktü. Yıllardır köşk için mücadele veren ve son olayı da gün yüzüne çıkaran Kent Gözlemcisi Orhan Beşikçi, “Kapanizade Konağı’nı deprem değil, kurumların ilgisizliğinden cesaret alan, İzmir tarihinin başına musallat olan defineciler çökertti... Bu yıkım, yerel yöneticilerin, özellikle çevre insanının hiç mi dikkatini çekmedi?” isyanında bulundu.

DEPREM DEĞİL CEHALET ÇÖKERTTİ

Basmane’nin tarihi dokusuna dair çoğu zaman görüşlerine yer verdiğimiz Beşikçi, şunları aktardı: “30 Ekim Cuma günü 14.51’de İzmir’de meydana gelen deprem sırasında evdeydim. Eski İzmir evi, batı-doğu yönünde sallandı. Pirinç tekerlekli eski masa hareket halindeydi. Konsolun üzerindeki biblolar, mutfaktaki kap kacak devrildi, evin ahşap döşemelerinden sesler geldi. Yaklaşık 150 yıllık yorgun kagir ev, direnip bu depremi de atlattı.” Beşikçi, sözlerine şunları ekledi: “Deprem sonrası evde hasar var mı diye baktım, arkasından dışarıya çıkıp yakınımda olan, yıkılacak diye cepheleri demir konstrüksiyonla çevrilen eski evleri inceledim. Aynı gün biraz daha yukarılarda eski mahalleleri dolaştım. Pandemi süresince göremediğim, İzmir’in nadir yapılarından biri olan, korunması için girişimlerde bulunduğum Kapanizade Konağı’na uğradım. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş, kapısı ay-yıldız işli, bahçeli, havuzlu, ahşap panjurlu, vitraylı, tavanlarında özgün kalem işleri olan konak, depremden çıkmış gibiydi. Kapanizade Konağı’nı deprem değil, kurumların ilgisizliğinden cesaret alan, İzmir tarihinin başına musallat olan defineciler çökertti... Bu yıkım, yerel yöneticilerin, özellikle çevre insanının hiç mi dikkatini çekmedi?”

KAVAFLAR ÇARŞISI DA TEHLİKE SAÇIYOR

Kapanizade Köşkü dışında bölgede sahipsiz bırakılan ve deprem sonrasında hasar gören diğer yapıları da işaret eden Araştırmacı Beşikçi, “Ertesi gün daha geniş bir alanı tarayınca, 1929 yılında inşa edilen 1. Ulusal Mimarlık Dönemi eseri Kavaflar Çarşısı’nın, Fevzipaşa Bulvarı’na bakan ‘Kuvvet’ ve ‘Birlik’ kapılarının betonarme üst platformlarının (taçlar) yıkıldığını gördüm. Yayaların yoğun olarak kullandığı, böylesine hareketli yol güzergahında blok halinde kopan beton kitlelerin birkaç sıyrık dışında insanlara zarar vermemesi tesellimiz oldu. Deprem sırasında kopmayan, halen yerinde duran ‘Kavrukzade’, ‘Varlık’ ve ‘Sevinç’ kapılarının üst platformları ve diğer konsollar, uzmanlar tarafından incelenip hasarlı olup olmadığı test edilecektir” bilgisini paylaştı.

KAYBEDİLEN 1 KAT NE OLACAK?

İzmir’de, deprem yönetmeliğine uygun olmayan ömrünü tamamlamış, sivil mimarinin dışında kamu binalarının da olduğunu hatırlatan Beşikçi, “Örneğin, yakınlarım Karşıyaka’da ruhsatlı, her katında 2 daire olan, 6 katlı bir binada oturuyor. Aldıkları ortak karar gereğince, depreme dayanıklı olmadığı test edilen binalarını yıkıp kendi imkanlarıyla yeniden inşa edecekler, ancak mevzuat 5 kata izin veriyor. Kaybedilen 1 katın hesabı telafi edilemiyor, aynı veya benzer sorunu yaşayan binlerce aile var. Depremlerle birlikte yapılan uyarı ve öneriler, tatbikat yapılmadığı için çabuk unutuluyor… İnsanların büyük emeklerle satın aldığı binaların başlarına yıkılması, mal ve can kayıpları, depreme hazırlıklı olmadığımızı bir kez daha gösterdi” şeklinde konuştu.

İzmir’de deprem dayanışması mükemmeldi, hayatlarını kaybeden ailelere başsağlığı, yaralananlara şifa diliyorum. Geçmiş olsun İzmir.

KÖŞKE NE OLMUŞTU?

Basmane Pazaryeri Mahallesi Muhtarı Mehmet Sıraç Batuk ise küçük yaşlardayken köşkün içerisine girdiğini ve eski halini hatırladığını kaydetti. İzmir’in en görkemli köşklerden biri olduğunu söyleyen Batuk, köşkü şimdi bu halde görmenin acı verdiğini söyledi. Yapının yeniden ihya edilebilecek bir dokuya sahip olduğunu kaydeden muhtar Batuk, köşke geçmiş yıllarda ne olduğunu da şöyle anlattı: “Uzun süre Kapanizade ailesinin yaşadığı belirtilen Kapanizade Köşkü’nün şöminesi, mermer havuzu hırsızlar tarafından çalınmıştı. Hazine avcılarının ise köşkün içerisinde kazılar yaptığı söyleniyordu. Vitrayları, tavan süslemeleri, bahçesindeki fil ayaklı çiçekleriyle ilgi çeken tarihi binanın, son yağmurlarla birlikte cihannüması da yıkılmıştı. Semt sakinleri olarak her fırsatta köşkün kurtarılması için yetkililerin çaba göstermesini talep ediyorduk, olmadı.”

Haber Merkezi