Sayfa Yükleniyor...
Mahalle bakkallarının salgından olumsuz etkilenirken, İzmir Bakkallar ve Bayiler Esnafı, “Salgın tükenmekte olan bakkal esnafı için bir fırsat olabilirdi ancak kimse elini taşın altına koymuyor” dedi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Ülke genelinde olduğu gibi İzmir’de de kurumsal market zincirlerinin çoğalması, bakkal kültürünü öldürüyor. Büyük alışveriş merkezlerinin sayılarının giderek artmasıyla birlikte küçük esnaflar yok olmaya doğru ilerliyor. Son yıllarda gıda sektöründe açılan büyük şirketler, bakkalları her açıdan olumsuz etkiliyor. AVM’lerin mahalleler arasına kadar girdiğini ve bakkal kültürünü bitirdiğini belirten İzmirli esnaflar, yetkililerden en azından korona salgınında kendilerine ayrıcalık tanınmasını istedi. Pandemi sürecinde kapalı olan işletmelere göre bir nebze daha şanslı olan mahalle bakkalları, bazı illerde olan örnekler gibi açılış kapanış saatleri konusunda ayrıcalık bekliyor. İzmir Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bağcı konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kantinler, berberler gibi tamamen kapalı olan işletmelerin yanı sıra haftanın bir kaç günü satış yapmaya devam ettikleri için şanslı olduklarını ancak, pandemi öncesinde olduğu gibi zincir marketlerle rekabette zorlandıklarını ifade eden Bağcı, “Mahalle bakkalları sabah daha erken açıp, akşam daha geç saatte kapanabilir ve bu kriz tükenmekte olan mahalle bakkalları için bir fırsat olabilirdi. Odamız ve İzmir Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği olarak talepte bulunduk ancak kimse elini taşın altına koymuyor” dedi.
DAHA AVANTAJLIYIZ!
Bütün krizlerin öncelikle küçük esnafı vurduğunu söyleyen Bağcı, “Bu krizde diğer meslek gruplarına göre bakkallar daha avantajlı. Manavlar ve bakkallar faaliyetlerine devam ediyor ama eski rekabet ortamı da devam ediyor. Zincir marketlerin çalışma saatleri ile bakkalların çalışma saatleri aynı. Yine mahalle bakkalına bir ayrıcalık yok. Mahalle bakkalları sabah daha erken açıp, akşam daha geç saatte kapatabilir ve bu kriz tükenmekte olan mahalle bakkalları için bir fırsat olabilirdi. Oda olarak ve İzmir Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği olarak ilgili kurumlara talebimizi ilettik. Kimse elini taşın altına koymak istemiyor. Valilik de kendisine göre bir çalışma yapamıyor, inisiyatif kullanamıyor. Halkın veya esnafın sağlığıyla oynamak istemeyiz ancak bazı diğer illerde örnekleri var; bakkalların sabah 07.00 ile akşam 23.00 arası açık olması için ayrıcalık tanınan iller var. İzmir’de küçük esnafa böyle bir ayrıcalık tanınmadı. Yasaklar kalktığında ertesi gün yaşanan yoğunluğa yansıyor bu durum. Diğer kapalı olan ticarethanelere göre haftanın dört beş günü iş yapıyor olmamız da bizim için iyidir, ancak çok iyi olduğumuz anlamına gelmiyor” diye konuştu.
KREDİ SAĞLIKLI BİR ÇÖZÜM DEĞİL
Verilen kredilerin 3 ay sonra istendiğinde daha da zorlanacaklarının altını çizen Bağcı, insanların bu dönemde mahallesinin bakkalından alışveriş yapması için çağrıda bulundu. Bağcı, “Kredi verilerek borçların da ertelenmesi sağlıklı bir çözüm değil, 3 ay sonra borçlar üst üste gelecek. Çalışmayan dükkanların faturaları aynı şekilde gelmeye devam ediyor. Su ve elektrik faturasında kapalı olan mekanlardan vergi alınmasa, kiralık dükkanlarda stopaj alınmasa bu dönemde büyük destek olabilirdi. Böylece, hem yasakların ertesi günü yığılma yaşanmaz hem de küçük esnafa destek olur. Bunları önlemenin yolu mahalli bakkallardan alışveriş ile önlenebilir. Türkiye’de bakkallarda borç defterleri hayırseverler tarafından kapanıyor. Biz de bunun yaygınlaşması çağrısında bulunuyoruz. Yardımseverlere Ramazan ayında da böyle bir hayır yapmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi