Şampiyon garson engel tanımıyor

İzmir’de tam zamanlı garson olarak çalışan down sendromlu milli yüzücü Özgün Öktem, aynı zamanda çalışma saatleri dışında yüzme antrenmanları yaparak Kanada’daki Dünya Şampiyonası’na hazırlanıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 23.07.2018 07:24
  • Güncelleme Tarihi : 23.07.2018 07:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Şampiyon garson engel tanımıyor

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Bireylerin büyük şehrin keşmekeşinden yıldığı, iş stresiyle boğuştuğu, güler yüzün unutulduğu şu zamanda, down sendromlu bir gencin hayata bağlılığı, insan sevgisi, bir meslek sahibi olmasından duyduğu mutluluk, yaşama dair umudun insanı nasıl ayakta tuttuğunu gözler önüne seriyor. Henüz 3 aylıkken down sendromu teşhisi konulan Özgün Öktem, bugün 22 yaşında bir genç. Hayata bir adım geride başlamayı kendine engel olarak görmedi, bilakis down sendromlu olmak onu kamçıladı. Down sendromlu bir öğrenci olmak, kolay değildi elbette. Öğretmenler ve veliler onu okulda istemedi. Fakat Öktem ailesi, evlatlarına kol kanat gererek Özgün’ün hayatın içinde var olan bir birey olmasında büyük rol oynadı. Ulusal Down Sendromu Derneği tarafından down sendromlu bireylere istihdam sağlamak amacıyla hayata geçirilen “İşim Var Benim” projesi kapsamında üç ay önce tanınınmış bir işletmede tam zamanlı garson olarak göreve başlayan Özgün, kısa sürede çalışkanlığıyla herkesin gözdesi konumuna gelmeyi başardı.

KAFENİN GÜLEN YÜZÜ OLDU
Müşterilerinin siparişlerini alırken onlarla güçlü iletişim kuran, tebessümü yüzünden eksiltmeyen Özgün, iş arkadaşlarıyla da büyük bir uyum içinde çalışıyor. Alın teriyle parasını kazanmaktan gurur duyan Özgün, aynı zamanda milli bir yüzücü. Şimdiye kadar katıldığı yurt içi ve yurt dışındaki müsabakalarda çoğunluğu altın olmak üzere çok sayıda madalya kazandı. Hedefi geçen yıl Fransa’da düzenlenen DSISO Avrupa Yüzme Şampiyonası’nda, elde ettiği 200 metre kelebek ve 800 metre serbestteki Avrupa 4’üncülüğü derecesini ilerletmek. Bir meslek sahibi olmaktan büyük mutluluk duyan Özgün, çalışmaktan duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı: “Güzel şeyler öğreniyorum. Müşteriler memnunsa onlara her gün gelmelerini tavsiye ederim. Bir yandan da yüzme yarışlarına hazırlanıyorum. Down sendromlu çocuklar ve gençler sosyal hayatta çok fazla engel yaşıyor. Gelin, engelleri birlikte aşalım” mesajını verdi.
İLK MAAŞIYLA HEDİYELER ALDI
Evladına kol kanat gererek Özgün’ün hayatın içinde var olan bir birey olmasında büyük rol oynayan anne Bediha Öktem, oğlunun artık kendisine hedefler koyduğunu ve yaşamını buna göre şekillendirdiğini söyledi. Öktem, “3 aylıkken teşhis konuldu ve hemen özel eğitime başladık. Konuşma terapisi de aldı. Koleje vermiştim ama çocuklar ve veliler çok daha tepkiliydi. Yüzmeyi çok seven bir çocuktu. 5 yaşından beri yüzüyor. Spor amaçlı havuza gönderdiğimde yetenekli olduğunu görüp yarışmaya aldılar. Dereceler aldı, yurtdışında yarışmalara katıldı. Bütün bunları hayal etmiyordum, birçok şeyi yapamayacağını düşünüyordum. Bu işyerinde onu çok güzel sahiplendiler. Her gün koşarak gidiyor işe. Çok dakik, asla geç kalmak istemiyor. Çok büyük özgüven kazandı. İş arkadaşlarını çok seviyor. İşten eve gelince gün içerisinde yaptıklarını anlatıyor. İlk maaşıyla herkese hediyeler aldı. Bize bu imkanı sağladıkları için MADO ailesine çok teşekkür ediyorum” dedi.

HEDEF SAYIYI ÇOĞALTMAK
Down sendromlu çocuklara her alanda iş imkanı sağlanmasını istediklerini anlatan MADO Ege Bölge Müdürü Mustafa Alabey, “MADO olarak her zaman bu tarz projelerde yer almaya özen gösteriyoruz. Bu aynı zamanda bizim bir vatandaşlık görevimiz. Mağaza yöneticimiz Tuğba Hanım’ın bize böyle bir fikir vermesiyle olay gelişti. Hedefimiz diğer şubelerimizde de bu sayıyı çoğaltmak. Müşterilerimizden çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Hatta teşekkür etmek için özellikle mail atanlar var. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diyerek, iş konusunda bekledikleri desteği ifade etti.
GÜLEN YÜZÜMÜZ OLDU
Asmaçatı MADO mağaza yöneticisi Tuğba İmsak, “Özgün yaklaşık üç aydır bizimle çalışıyor. Zaten servis elemanı sertifikası almıştı. İlk geldiği gün bunu artık kazanca dökmesi gerektiğini belirttik. Sen bizim gülen yüzümüz olacaksın dedik. Müşterilerden sözlü olarak çok fazla olumlu yorum alıyoruz. Biz de ondan bazı şeyler öğreniyoruz. Kurallara uyan bir çocuk. Hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Artı bir farkları var ama bu farkı biz de alıyoruz işletme olarak. Çok temkinli bir çocuk. Müşterilere karşı çok mesafeli. Hiç rahatsız olmuyorlar bu konuyla ilgili. Şimdiye kadar hiçbir sorun yaşamadık. Diğer çalışanlarımız da artık daha mutlu çalışıyor. Çünkü Özgün hep mutlu. Müşteriler çok benimsedi” diye konuştu. Özgün’ün aynı zamanda milli bir yüzücü olduğunu hatırlatan İmsak, “O anlamda da Özgün’e kolaylıklar sağlıyoruz. Çünkü haftanın belli günlerinde antrenmanları oluyor. Ful çalışan bir elemanımız. Antrenman saatlerinden dolayı günde 6 saat çalışıyor. Haftada bir gün izin yapıyor” ifadelerini kullandı.

GENÇLERİ SEÇMEYE ÇALIŞIYORUZ
“İşim Var Benim” projesi kapsamında down sendromlu gençlere eşit imkanlar sunarak onları iş sahibi yapmaya gayret ettiklerini belirten Ulusal Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı Hatice Ayan, “Çocuklarımız genelde devrik cümle kullanır. Örneğin; benim işim var değil de işim var benim derler. Biz bu kalıbı çok seviyoruz. Bu yüzden projeyi onların ağzından isimlendirdik. Çocuklarımızın işe yerleştirilmesine ilk Bornova Belediyesi ile birlikte Down Kafe proje ortağı olarak başlamıştık. Amacımız toplumun çocuklarımızı tanımasıydı. 3 ay boyunca 9 gencimiz, Nevvar Salih İşgören Anadolu Meslek Lisesi, Konak Kaymakamlığı ile birlikte gençlerimize servis elemanlığı eğitim aldı. Eğitimle herkesin her şeyi yapabileceğine inanıyoruz. İşim Var Benim projesi kapsamında fabrikada çalışan bir gencimiz de var. Şu anda aynı fabrika ikinci bir eleman alma teklifi getirdi. İşe uygun gençleri seçmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
FARKINDALIK ARTMAYA BAŞLIYOR
Özgün’ün işe girme sürecinden bahseden Ayan, şunları söyledi: “Projenin ilk örneğini basında gördükten sonra MADO bizimle irtibata geçti. Servis elemanı sertifikası olan bir gencimizi işe almak istediler. Özgün aynı zamanda bir yüzücü. Antrenmanlara giderken annesinin uyarılarıyla kalkan bir genç, erkenden kalkıp 9’da işte olmam lazım çabuk olalım diyor. Eskiden engelli bireylere yapılan şeyler yardım temelliyken şimdi hak temelli olmaya başladı. Toplumda farkındalık artmaya başlıyor. Birçok kurum ve şirketlerden diğer çocuklarımız için teklif geleceğini düşünüyoruz. ‘Onlar sadece down kafelerde çalışabilir’ algısını değiştirmek istiyoruz. Tam zamanlı çalışan bir genç harcadığı eforla aramızda hiçbir fark olmadığını gösteriyor. Çocukların hayalleri olmaya başladı. Ailesine ev almak isteyen gençler var mesela. Topluma bağımsız yaşadıklarını anlatabiliyorlar.”

Haber Merkezi