- Gündem
- 11.05.2025 23:35
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencileri kamusal sağduyu ve müzakere çağrısı yaparak, sorunun çözüme kavuşturulmaması durumunda sanatın zarar göreceğini belirtti
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Narlıdere’deki Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi binasının ‘depreme dayanıksız’ denilerek Tınaztepe’ye taşınması gündemdeydi. Öğretim üyeleri ve öğrenciler ise yeni binanın merkeze uzaklığı ve ekipman yetersizliği nedeniyle ‘Mesele Bina Değil, Eğitim’ diyerek yaşanan bu duruma tepki gösterdi. Ancak, mücadeleye aylardır devam eden öğrencilerin ve öğretim üyelerinin yakın zaman önce aldıkları bir haber ile yüzleri güldü. GSF’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in desteğiyle Kültürpark’a taşınması söz konusuydu. Fakat Tunç Soyer tarafından böyle bir durumun şu an için mümkün olmadığı ve yayılan haberlerin yanlış olduğu aktarıldı. Son gelişmeler karşısında artık ne yapacaklarını bilemez hale gelen GSF öğrencileri ve öğretim üyeleri kamusal sağduyu ve müzakere çağrısı yaparak, tepkilerini gösterdi. Yeni eğitim-öğretim yılına 1,5 aylık bir sürenin kaldığını hatırlatan öğrenciler ve öğretmenler, sanat eğitiminin ve üretimin zarar göreceğini vurguladı. Aynı zamanda taşınma aşamasında kullanmaları için öğretim elemanlarına patates ve soğan çuvallarının verilmesi de ayrı bir tepki konusu oldu.
ÜMİT IŞIĞI DOĞMUŞTU
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencilerinin, sosyal medya aracılığıyla yayınladığı kamusal sağduyu ve müzakere çağrısı şu şekilde:
“Bilindiği üzere, 45 yıldır ülkemizde ve İzmir’de toplumsal ve kültürel hayatın kurucu temel dinamiklerinden biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, deprem riski nedeniyle Narlıdere’deki mevcut mekânlarından geçici olarak tahsis edilecek bir binaya taşınmak istenilmektedir. Rektörlüğümüzün bizlere sunmuş olduğu Buca Tınaztepe kampüsünde yeni yapılmış olan ve bürolardan oluşan Rektörlük binasının fiziksel koşulları bakımından, geçici de olsa sanat eğitimine uygun olmadığı yönündeki görüş ve raporlarımız hem sözlü hem de yazılı olarak Üniversitemize iletmemizin ardından, çözümsüzlük ve zorunlulukla karşı karşıya kaldığımız anda, Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in devreye girmesi ile birlikte sorunun Belediye, Rektörlük ve Fakültemiz arasında görüşülerek çözüleceğine dair bir ümit ışığı doğmuştur.”
YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINA 1,5 AY KALDI
Yapılan açıklamanın devamında ise şu ifadeler kullanıldı: “Ancak basında ve sosyal medyada yer alan haberlerin kamuoyunda bilgi kirliliği yaratması, bu mesele ile ilgili oluşan eksik bilgilerin ve bağımsız tartışmaların, taşınma meselesinin arz ettiği önemi ve aciliyeti gölgeler hale getirmesi nedeniyle, Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencileri olarak bu süreçte müdahil olan Rektörlük, belediye, STK’lar ve kamuoyunun değerlendirmelerinde aşağıda belirttiğimiz hususları dikkate almalarını istiyoruz:
1- DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, kent kimliğini ulusal ve uluslararası düzeyde temsil eden en önemli kurumlardan biridir. 2- DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ticari bir kuruluş değil, Üniversite yönetimi dışında kentimiz halkı tarafından da sahip çıkılması gereken 45 yıllık emeğinin karşılığıdır 3- Kenti dönüştüren önemli kurumların başında gelen fakültemiz, kent kimliğine ve kültürüne ilişkin, yakın tarihe iz bırakmış yüzlerce başarılı sanat etkinliğinin ve bilimsel çalışmanın kaynağıdır. 4- DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, içinde sanatı yaşatabilecek, sanat için oluşturulmuş her türlü ortam, amaç, mekân ve etkinliğin tetikleyicisi, üreticisi ve takipçisi olarak kent kültürüne doğrudan katkısı olan; dahası, bu amaçla oluşturulan her türlü ortamda insanı, doğayı, sanatı ve bilimi odak alan, bunlara hizmet eden bir kurumdur. 5- Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencileri, Üniversite yönetimi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na şu ana kadar herhangi bir yerde mekan ya da bina önermiş değildir. Sadece söz konusu olası geçici mekanlar üzerine bir çalışma grubu vasıtasıyla değerlendirmeler yapılmaktadır. Önerilecek geçici çözümler, kent hayatının bileşenleri tarafından onaylanmış olmalıdır. Belediye ve Rektörlük arasında gerçekleşen çözüm ve karar sürecinde Fakültemiz Öğretim elemanları, öğrencileri ve STK’lar mutlaka yer almalıdır. 6- Anayasanın tanıdığı temel haklardan biri olan eğitim-öğretim hakkı konusunda öğrenciler ve öğretim elemanları olarak açık bir biçimde mağdur edilmemesi için; bu acil sorunu tüm kentin, yerel yönetimlerin, kent hayatının tüm bileşenlerinin, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının sahiplenilmesi ve hızlı bir şekilde çözüm arayışına katkı sağlanılması gerektiğine inanıyoruz. Yeni eğitim-öğretim yılına 1,5 aylık bir sürenin kaldığı bilgisinden hareketle; en kısa sürede çözüme kavuşturulmadığı taktirde sanat eğitiminin ve üretimin zarar göreceğini üzülerek bildirir, öğretim elemanları ve öğrenciler olarak sağlıksız yürüyen bu süreçten ve giderek siyasi bir niteliğe sürüklenen tartışmalardan son derece olumsuz etkilendiğimizi, tüm taraflardan gereken duyarlılığın gösterilmesini beklediğimizi saygılarımızla beyan ve arz ederiz.”
KUTU
SANATI ÇUVALLAMAK İSTEDİLER
Öğretim elemanlarına taşınma aşamasında eşyalarını koyabilmeleri için patates ve soğan çuvalları verilmişti. Olay büyük tepki gördü. Yapılan yorumlar şöyle:
Duygu Yılmaz Ayaztaş: Düşünmeden uzak zihinler. Neyi taşıdıklarını bile bilmiyorlar demek, yazık…
Burak Bakır: İzmir'in ve İzmirlinin ortak düşmanı Güzel Sanatlar Fakültesi... Yarım asırdır koca kentte kendisine bir yer bulamayan, oradan oraya sürülen, lunapark mafyası kadar kıymeti olmayan, hiç bir zaman sahiplenilmemiş, destek olunmamış bir kurum. Söyleyecek çok şey var ama gerek yok. Güzel Sanatları yıkın gitsin, molozlar için çuvallar hazır, sonra çöpe atarsınız, tümden rahatlarsınız.
Elif İcadıtürk: Güzel Sanatları taşımamız için beşer adet patates çuvalı göndermişler. Kitap, resim, heykel, çini, seramik, kamera ne koyabileceksek içine. Çok fazla şey hissettim ama en çok utanç duydum. Bütün öğrencilerime karşı utanç duydum gerçekten.