- Gündem
- 30.06.2025 15:39
Emekli Öğretim Üyesi Ressam Mehmet Boztaş, küçük yaşlarda başlayan resime ilgisini sürekli devam ettirdi. İdealleri doğrultusunda ilerleyen Boztaş, sanatı ve resmi daima sevdi ve insanlara sevdirdi
ONURHAN ALPAGUT - ÖZEL HABER
Konya’nın Ereğli İlçesi’nin bir köyünde doğan Emekli Öğretim Üyesi Ressam Mehmet Boztaş, küçük yaşlarda abisi sayesinde tanıştığı resim sanatına ilgisini devam ettirdi. Kendi söylemiyle hobisini işi haline getirdiğini belirten Boztaş, ülkeye çok sayıda öğretmen yetiştirdi. İdealleri ve resim sevgisi doğrultusunda ilerleyen Ressam Boztaş, hiçbir zaman sanat ve resim sevgisini yitirmedi. Her zaman eğitti, çizdi ve çizmeye devam etti.
İLGİSİ KÜÇÜK YAŞTA BAŞLADI
Resimle tanışmasının abisinin çizdiği kara kalem resimler sayesinde olduğunu söyleyen Boztaş, “Sekiz kardeşiz. Yani kardeşim çok. Büyük ağabeyim resme meraklıydı. Küçük karalamalar yapardı. Bende ona heveslendim. Tabii yaşım ufaktı. İlkokul dördüncü sınıfta bende buna benzer karakalem, pastel çalışmalar yapmaya başladım. O dönemde Türkiye çapında ilkokullar arası resim yarışması düzenlenmişti. Hocam bana katılmamı önerdi. Orada resmimi sergileme fırsatı buldum. Böylece resim’e başladım” dedi. Anadolu’nun köyünden gelmiş bir insan olarak, resimlerinde de Anadolu köy kültürünü yansıttığını söyleyen Ressam Boztaş, “Bir insan yaşamda en iyi neyi tanıyorsa, o alanda başarılı olur. Ben Anadolu’yu tanıyorum. Oranın yaşamını biliyorum. Resimlerimin birçoğunun içeriği de bu anlamda Anadolu insanının yaşamı. Daha çok köy insanları, figürleri, insanları… Figüratif tarzda çalışıyorum. Öğrendiklerimi, insanlara aktarıyorum. Doğa, figür, insan ilişkisi üzerine çalışıyorum. Temelden resim çizmeyi insanlara öğretiyorum. Başta insanlara desen çizdiriyorum. Bu sayede insanlar doğru görüp, aktarmayı öğreniyor. Onu doğru aktarıp görürsen, üzerine koyduğun boya daha güzel durur. Bu sebeple eğitim önce çizimle başlıyor sıra ile leke, renk, armoni, kompozisyon şeklinde devam ediyor. Burada resim sanatının bütün tekniklerini öğretiyoruz” diye konuştu.
OĞULLARI DA İZİNDEN GİTTİ
İki oğlunun da kendi gibi Resim Öğretmeni olduğunu söyleyen Boztaş, “İkisi de beni izledi. Birisi şu anda Ege Üniversitesinde Doçent olarak çalışıyor. Eşimde resim yapıyor. Ailecek resim yapıyoruz. Küçük oğlum grafikerlik yapıyor. Hepimiz görsel alanlarda bir şeyler yapıyoruz. Oğullarım benden daha başarılılar. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ülkemizde sanata kıt bakan insanlar olduğu sürece sanatı yaymak güç. Değer kazanmasını sağlamak zor. Biz bu tür insanlar olmasına rağmen onlara inat sanatı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Mücadelemizi veriyoruz” diye konuştu. Bugüne kadar çok sayıda sergiye katıldığını kaydeden Boztaş, “Ben faal bir ressamım. Hem öğrencilerime ders veriyorum hem de elimden geldiğince sergilere katılıyorum. Sürekli üretiyorum. Sanatı ve sanatseverleri çoğaltmaya çalışıyorum. Sanatla uğraşan kişinin çoğalması demek; Toplumun estetik ve güzellikle tanışması, kişinin ruhunun yumaşaması demektir. Ne kadar insanın hayatında sanat olursa, insanların yaşama bakış açısı daha farklı olacaktır” dedi.