- Gündem
- 13.05.2025 00:31
İş Dünyası için Çevresel Ayak İzi toplantısında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Erdoğan Çiçekçi, sanayicilerin cebinde ne kadar para olduğunu bildiği kadar, ürettiği ürün başına ne kadar çevreye etki yaptığını da bilmesi gerektiğini söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Ege Orman Vakfının AB destekli İş Dünyası için Çevresel Ayak İzi projesinin kapanış toplantısı, proje iştirakçileri ve iş dünyasının katılımı ile EBSO Meclis Salonunda gerçekleştirildi.
On iki ay süren ve 175 bin 739 Euroluk bütçesi olan proje ile Türkiye'de üretilen, özellikle ihracata yönelik ürünler için çevresel ayak izinin oluşturulması, belgelendirilmesi ve buna ilişkin ürün etiketlerinin hazırlanması konusunda ABye üye ülkelerde yapılan çalışmalar ve iyi uygulama örnekleri aktarıldı. Bundan sonra projenin sürdürülebilirliğini sağlamak ve yeni ürünlere etiket verme sistemi Ege Orman Vakfı tarafından yönetilecek.
Projenin kapanış toplantısına; Ege Orman Vakfı Yönetim Kurulu Başkanvekili Erol Narin, EBSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Erdoğan Çiçekçi, İZKA Planlama, Programlama ve Koordinasyon Birimi Uzmanı Hülya Sungur Ulusoy, AB Bakanlığı Sektörel Politikalar Başkanlığı Koordinatörü Burcu Altınordu, proje iştirakçileri ve iş dünyasından yoğun bir katılım gerçekleşti.
KARBON AYAK İZİ SORGULANIYOR
Programda bir konuşma gerçekleştiren EBSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Erdoğan Çiçekçi, Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, çevreye rağmen değil, çevreyi koruyarak ve mevzuata uygun üretim yapılması konusunda sanayicilerini bilgilendirmek ve bakış açılarını değiştirmek amacıyla Çevre Ödül Yarışması başta olmak üzere birçok etkinlik düzenlediklerini söyledi. Çiçekçi, Söz konusu bu proje de yine bu çalışmalara destek olması ve sanayicinin üretim şeklini etkilemesi açısından bizler için önem arz ediyor. Artık tüm dünya ama özellikle AB üye ülkeleri bizlerden ürün/hizmet alırken, o ürün/hizmetin karbon ayak izi gibi çevreye olan etkilerini sorguluyor dedi.
PROJE ZORUNLU OLABİLİR
İşletmelerde gönüllü olarak devam eden işleyişin, önümüzdeki yıllarda zorunluluk haline gelmesinin de muhtemel olduğunu dile getiren Çiçekçi, Şimdiden bu anlayışı işletmelerin benimsemesi, bu önemli değişikliğe uyum göstermeleri açısından oldukça kolaylık sağlayacaktır. Sanayicimiz cebinde ne kadar para olduğunu biliyorsa, ürettiği ürün başına ne kadar çevreye etki yaptığını da bilmelidir diye düşünüyorum. Bizler; bu ürünü üretirken, ne kadar su, elektrik vb. doğal kaynak kullandın, ne kadar karbondioksit emisyonun oldu, bunları ölçüp azaltmak amacıyla çalışmalar yürütüyor musun? Geri dönüşüm ve geri kazanım işlemlerini firman içinde uyguluyor musun? vb. sorular soruyoruz. AB ülkeleri, işte bu soruların cevaplarını içerecek şekilde de gönüllülük esasına dayanan AB Çevre Etiketi (Eko-etiket) uygulamasını süreçlerine dahil etmeye çoktan başladılar bile. Zaten bu proje kapsamında yer alan Carbon Trust bu konunun lider kuruluşları arasında yer alıyor şeklinde konuştu.
REKABET ORTAMI VE AVANTAJ SAĞLIYOR
Eko-etiketin birçok faydasının bulunduğunu söyleyen Çiçekçi, Program gönüllülük esasına dayandığı için ticari engeller yaratmamaktadır. Birçok üretici, bu programın kendilerine bir rekabet ortamı ve avantaj sağladığını fark etmiştir. Ayrıca Avrupa'da Çevreci Kamu İhaleleri (GPP) uygulamaları nedeniyle, giderek artan bir şekilde, eko-etiket kriterleri ihale şartnamelerinde de yer almaktadır. Projenin güzel taraflarından bir tanesi de Carbon Trust tarafından üretim süreçleri ile ilgili verilerin ilgili sisteme girilerek eko-etiket uygulaması için yol haritası yol haritasının hazırlanmasıdır ifadelerini kullandı.
YEREL ENDÜSTRİYE KATKI SAĞLAYACAK
Toplantıda projenin İngiltere merkezli ortağı The Carbon Trust Genel Müdürü Hugh Jones ise yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: Türkiyenin en önemli ihracat pazarı olan AB ülkelerinde, yapı ürünleri gibi bazı sektörlerde çevresel ürün etiketleri uygulamaları şimdiden zorunlu hale gelmeye başlamıştır. Bu minvalde Türkiyede üretilen ürünlerin, uluslararası çevresel ve sosyal kriterlere uygunluğunun gösterilmesinde eko-etiketler giderek daha fazla rol oynayacaktır. Diğer yandan bu uygulama ile ürünlerin içerisindeki karbon ve kaynak yoğunluğunu azaltma yönünde yerel endüstriye katkı sağlanacaktır.
Konuşmaların ardından projede yer alan pilot şirketler Yorglas Cam Merkezi San. ve Tic. A.Ş., AKG Gazbeton İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş., Batıçim Batı Anadolu Çimento San. A.Ş., Bak Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. ve Polibak Plastik Film San. ve Tic. A.Ş.nin yetkilileri kısa birer sunum yaptılar.