- Gündem
- 15.05.2025 00:56
Savaşın bir gıda güvenliği ve gıda güvencesi sorunu olduğunu vurgulayan Başkan Toprak, çarenin öz kaynaklarımıza yönelip üretmek olduğunu kaydetti
SULTAN GÜMÜŞ KAYA
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Toprak, Ukrayna-Rusya geriliminde, savaşın bir gıda güvenliği ve gıda güvencesi sorunu olduğunu vurguladı.
Başkan Toprak, Rusya’nın en büyük tarım ürünleri ithalatçısı olan Türkiye için de “Ne diyordu Sayın Tarım Ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli? ‘Paramız var ki ithal ediyoruz.’Peki hal böyle iken, üstelik kovid-19 pandemisini de deneyimlemişken hala paramız olsa da ithal edebileceğimize inanıyor musunuz? Bu ülke toprakları 83 milyon insanı besleyebilecek verim ve büyüklükte. Çare öz kaynaklarımıza yönelip üretmekte. Çözüm gıda egemenliğine dayalı tarım ve gıda politikalarının yazılıp uygulanmasında” dedi.
Başkan Toprak, sözlerine şöyle başladı: “Ukrayna-Rusya geriliminin sonucu gıda enflasyonunda artış ve küresel gıda krizi olarak görülüyor ama gerçek bambaşka olamaz mı? Kim bilir belki de sonuç değil, sebeptir gıda… Ukrayna, dünyanın en verimli topraklarından bir kısmına ev sahipliği yapıyor. Üstelik Ukrayna’nın en verimli tarımsal bölgelerinin önemli bir kısmı, doğu belgelerinde, tam da potansiyel bir Rus saldırısının olabileceği bölgede.”
DÜNYANIN 5. BÜYÜK İHRACATÇISI
“Ukrayna hızla artan tahıl ve bitkisel yağ ihracatçısı” diyen Toprak, “2020 yılında yaklaşık 24 milyon metrik tonluk toplam buğday hasadının, 18 milyon metrik tonunu ihraç etti. Ülke, dünyanın 5. büyük ihracatçısı konumunda. Alıcı ülkeler arasında Çin ve Avrupa Birliği de var. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2020 yılında Lübnan’da tüketilen buğdayın yarısı, Ukrayna’dan gelmiş. Yemen ve Libya toplam buğday tüketimlerinin sırasıyla yüzde 22 ve yüzde 43’ünü Ukrayna’dan ithal ediyor. Ukrayna buğdayının en büyük tüketicisi konumundaki Mısır, 2020 yılında 3 milyon metrik ton, yani kendi toplam buğday tüketiminin yüzde 14’ünü Ukrayna’dan ithal etmiş. FAO verilerine göre Ukrayna Malezya’daki buğday tüketiminin yüzde 28’ini, Endonezya’nın yüzde 28’ini ve Bangladeş’in yüzde 21’ini sağlıyor” bilgisini paylaştı.
TÜRKİYE RUSYA’NIN EN BÜYÜK İTHALATÇISI
Türkiye’nin ise Rusya’nın en büyük tarım ürünleri ithalatçısı olduğunu belirten Başkan Toprak, “Buğday, ayçiçeği yağı ve arpa ilk sıralarda yer alıyor. Ticaret Bakanlığı’na göre buğday ithalatının yüzde 64,6’sı Rusya’dan, yüzde 13,4’ü ise Ukrayna’dan yapılıyor. Bakanlığın Haziran raporunda ayçiçeği ithalatının yüzde 65,5’i Rusya’dan alınırken yüzde 4,2’sinin Ukrayna’dan alındığı bilgisi yer alıyor. Ana uzmanlığı tahıl ve hayvancılık dışında yerel iklimde (adaçayı, gül, lavanta) özgürce yetişen bahçecilik, sebzecilik ve uçucu yağ bitkileri izleyen ve tarım arazileri toplam alanın yaklaşık yüzde yetmişini kaplayan Kırım’ın da 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilmesini hatırlatarak bir kez daha sorayım. Enerji konusunda üstünlüğü elinde bulunduran Rusya’nın Ukrayna hamlesi dünya tarım ve gıda pazarında da etkin bir güç olmak istemesinden kaynaklı olamaz mı?” sorusunu yönlendirdi.
SAVAŞ BİR GIDA GÜVENLİĞİ SORUNUDUR!
Bir diğer önemli durumun da bazı ülkelerin yaşanan kriz nedeniyle gıda stoğuna başlaması olduğunu kaydeden Toprak, son olarak, “Ne diyordu Sayın Tarım Ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli? ‘Paramız var ki ithal ediyoruz.’Peki hal böyle iken, üstelik kovid-19 pandemisini de deneyimlemişken hala paramız olsa da ithal edebileceğimize inanıyor musunuz? Uzuncadır söylediğimiz sözleri bir kez daha tekrar etmekte fayda var. Bu ülke toprakları 83 milyon insanı besleyebilecek verim ve büyüklükte. Çare öz kaynaklarımıza yönelip üretmekte. Çözüm gıda egemenliğine dayalı tarım ve gıda politikalarının yazılıp uygulanmasında. Ezcümle savaş bir gıda güvenliği ve gıda güvencesi sorunudur” dedi.