Sermayesi bileği olan kadınlar

Sığacık’ta kurulan üretici pazarı sayesinde ev içi emekleri görünür kılınan kadınlar, hem çocuklarını okutuyor hem de aile bütçesine katkıda bulunuyor


  • Oluşturulma Tarihi : 01.05.2017 07:57
  • Güncelleme Tarihi : 01.05.2017 07:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sermayesi bileği olan kadınlar

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

1 Mayıs, işçi sınıfının uluslararası, birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanıyor. İşçi sınıfının uygulanan politikalarla sorunları her geçen gün çığ gibi büyürken; emekçi kadın olmak bu sorunları daha çok yaşamak anlamına geliyor. Türkiye'nin ilk Citta Slow (sakin şehir) şehri olan İzmir'in Seferihisar’da ise kadınların ev içi emeğini görünür kılmak için üretici pazarları kuruluyor. Kaleiçi’nde kurulan yerel üretici pazarında en taze ürünler doğrudan üreticiden, emekçiden Seferihisar yerlilerinden geliyor. Kaleiçi’ndeki pazara adım atar atmaz tepsi tepsi baklavalar, tencere dolusu sarmalar çıkıyor karşınıza. Tezgahlarda satılan börek ve baklavaların, tencere dolusu dolmaların hepsinin başında yemekleri yapmış olan hanımlar var. Kase ile kilo ile elleri ile yaptıkları ürünlerin satışlarını yapıyorlar. Ev hanımları tüm hafta boyunca pazarda sergileyecekleri ürünler için çalışıyor. Pazar günü gelince de emeklerini sergileyip, satışını yapıp para kazanıyorlar.

“KİMSE EVDE OTURMASIN”

Yaklaşık 6 yıldır pazarda ‘babaanne turşusu’ yapıp satan 79 yaşındaki Nesrin Nine, bütün kadınlara çağrıda bulunarak, “51 yıldır Sığacık’ta yaşıyorum, buraya gelin geldim. Kimseye muhtaç olmamak için yıllardır evde yaptığım turşuları pazar açıldığında burada satmaya başladım. 8 yıldır bu pazardayım. Bu yaşıma rağmen üretmeye devam ediyorum. Evde oturan kadın, kadın değildir. Kimse evde oturmasın. Mandalina zamanı mandalina topluyorum, sonra çıkrık yapıyoruz. İlkokul beşinci sınıfa kadar okudum ama kendimi geliştirdim. Bir beyin ameliyatı geçirdim ama çok şükür sağlığım yerinde şu an” dedi.

“BÜTÜN KADINLAR ÇALIŞSIN”

İki dizinden ameliyatlı olmasına rağmen üretmeye devam eden ve her hafta pazarda tezgah açan 70 yaşındaki Nermin Tetik, evde boş oturan kadınlar için güzel bir imkan yaratıldı. Daha önce hiç çalışmadım. Eskiden hep erkekler çalışırdı. Kadınlar sadece mandalinaya giderdi. Bu pazar sayesinde artık kadınların eli de para görmeye başladı. Burada bir şeyler satarak geçiniyorum. 2 çocuğum var, eşimi 1984 yılında kaybettim. Sarma, keşkek, kabak çiçeği dolması, enginar dolması, tatlı, turşu her şey yapıp burada satıyorum. Bütün kadınlar çalışsın. Ben 70 yaşındayım, iki ayağımdan da ameliyat oldum ama hala çalışıyorum. Evlatlara muhtaç olmamak için 5-10 kuruş da kazanıyorum” diye konuştu.

ÇOCUKLARINI OKUTUYOR

3 yıldır pazarda el emeği ürünlerini satarak çocuklarını okutan Hatibe Sapan, şunları söyledi: “Ben ev hanımıydım, evde sıkılıyordum. Başvuru yaptım zabıta müdürlüğüne. Onlar da bana bana burayı gösterdi. Elimden gelen yemekleri yapıyorum ve burada satıyorum. Çocuklarım üniversitede okuyor, onlara katkıda bulunuyorum. Yöresel Yemek Yarışması’nda tatlılar kategorisinde birincilik ödülü aldım. Bu şeftali görünümünde kurabiye. Ceviz kabuklarının üzerinde pişiyor. Boşluk yerlerine krema ve badem koyup kapatıyorum. Sonra gıda boyasıyla boyayıp süslüyorum. Kendi tarifim ama şimdi herkes yapamaya başladı. Bu ödülü almak bile benim özgüvenimi yerine getirdi.”

HAYALİ DÜKKAN AÇMAK

Yaklaşık 2 yıldır evde yaptığı yemekleri pazarda satan Aysun Kara ise şunları söyledi: “Yaklaşık 2 senedir pazarda esnaflık yapıyorum. Evde kendi ürettiğim börek, mantı, sarma gibi yemekleri yapıp satıyorum. İlk önceleri evde yapıyordum, arkadaşlarımın teşvikiyle pazarda satmaya başladım. Aslında dükkan açmak istiyordum ama olmadı. Buradan kazandıklarımla ileride bir dükkan açabilmek için para biriktiriyorum. Şu an pazarcılık yapmak da hoşuma gidiyor. Arkadaş ortamımız çok güzel, hepimiz sosyalleşiyoruz. Satışlarımız gayet güzel. Belediyemize bize böyle bir imkan sundukları için teşekkür ediyoruz.”

“KADINLARIN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR”

Pazarda tasarım ürünler ve takılar satan Sabriye Nergis, bütün kadınların desteklenmesi için belediyelere çağrıda bulunarak, “Üretici pazar imkanı birçok ilçede yok. Özellikle kadınlar için tüm belediyelerin yapması gerekiyor. 6 yıldır buradayım ama yurtdışı geçmişim de var. Numune üretip, yolluyordum. Emekli olduktan sonra hobi olarak burada başladım. Eşim de erkekler için deri bileklikler üretiyor. Bugün benim doğum günüm, 1 Mayıs. Hiç kimse evde oturmasın. Kadınlara destek gerekiyor, herkes o kadar girişken değil. kadınların hakkını sömürmeden, hakkını vererek destek olsunlar” dedi.

ALMAN TARİFLERİ YAPIYOR

8 yıl önce Almanya’dan İzmir’e taşınan ve pazardaki tezgahında Almanya’ya özgüler tatlılar yapıp satan Anita Aemin, “8 yıl önce Türkiye’ye geldim. Burayı çok seviyorum. Alman tarifleri yapıyorum. Alman pastası, kurabiyeler gibi şeyler var. Türkiye’ye ilk geldiğimizde ben evde oturuyordum eşim çalışıyordu. Buradaki kadınlar çok güçlü ve çok çalışkan. Sıkıldığımı görünce gel sen de pazarda bir şeyler sat dediler. Ben de evde bunları yaprak pazara getirip satmaya başladım” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi