Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan, Kıyafetime Karışma defilesinin ardından İngiltereye davet edildiklerini açıklayarak şiddetin çözüm yollarını Lordlar Kamerasında aradıklarını söyledi
NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından 1985 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) taraf ülkelere, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı gerekli yasal düzenlemeleri yapma ve şiddeti ortadan kaldıracak uzun ve kısa vadeli çözümler getirme sorumluluğu getirmektedir. CEDAWa taraf bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık konusunda dünyanın en geri ülkeleri arasında yer almakta ve hatta geçen yıllarla birlikte şiddet ve ayrımcılığın boyutları artmaktadır. Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW)a taraf ülkeler arasında yer almasına rağmen Türkiyenin kadın haklarını savunmada hala çok yetersiz kaldığını açıklayan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İzmir Şubesi ve İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan, Şiddeti sonlandırmak adına düzenlediğimiz Kıyafetime Karışma-Kadına Şiddete Hayır defilesinin ulusal medya ve televizyonlarda yer almasının ardından İngiltere Kadın Platformu bizi ülkesine davet etti. Bu sevindirici davet üzerine aynı grup ile İngiltere ye gittik. Burada Seferihisar Belediyesinin Enfield Belediyesi işbirliği içinde bulunduğu birçok kurumla görüşme olanağı bulduk. TC Londra Büyükelçiliği, Enfield Belediyesi, Londra Belediyesi ve Lordlar Kamarasında şiddetin çözüm yollarını konuşup çok faydalı bilgilerle temaslarımızı gerçekleştirdik. Ayrıca 8 Martta podyuma çıktığımız aynı grupla İngiltere Kadın Platformu Başkanı Nilgün Yıldırımı İzmirde ağırlayarak bir panel gerçekleştirdik dedi.
İMZA KAMPANYASI
8-Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kültür Parkta gerçekleştirdiği Kadın Festivalinin büyük bir kitleyi ağırladığını açıklayan Eraslan şu ifadeleri kullandı: Üreten kadınların üretimlerini sergiledikleri bu geniş katılımlı etkinlik adeta büyük bir şölene dönüştü. Orada İKKBnin, Baro ve Bileşen Derneklerimizle üzerinde çalıştığımız ve kadının şartlarının sosyo-ekonomik, eğitimsel ve yasal anlamda daha iyi şartlara kavuşması için bir kadın manifestosu hazırladık. Özellikle önümüzdeki seçimler öncesi siyasal partilerin genel başkanlarına iletmek üzere bir imza kampanyası hazırlayarak fuarda imzaya açtık. Özellikle küçük yaştaki kızların evlendirilmesi, şiddetin son bulması için kadınlı-erkekli, türbanlı-türbansız bir araya geldiği bu kampanyaya birçok vatandaşımızın son derece duyarlı davranması bizleri çok umutlandırdı.
KADIN MÜCADELESİ
Hazırladıkları imza kampanyasında kızların 12 yıl zorunlu eğitim alması ve devletin ısrarcı denetim sağlaması için çabaladıklarını açıklayan Eraslan, Okullarda şiddet ve cinsel istismarın önlenmesi için zorunlu ders olarak Toplumsal Kadın Erkek Cinsiyet Eşitliği derslerinin okutulması, 18 yaş altı kız çocuklarının evliliklerinin önlenmesi için ailelerin devlet politikası olarak eğitilmesi ve cezai uygulamalarda kararlı olunması yönünde imza topladık. Ayrıca yazılı, görsel ve dijital medyada kadın algısının değer kazanması ve bu konuda niteliksiz programların kaldırılması, kadın istihdamının desteklenmesi için kadın çalışanı olan her kurumda kreş açılması, ya da özel, yerel ve kamudaki kreşlerden hizmet alımı ve devlet tarafından mali olarak ailelerin desteklenmesi için talepte bulunduk. Son olarak Türkiyenin imzaladığı CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi kriterlerinin yerine getirilmesini ve bu çalışmalarda gerekli yasal mevzuatların değişikliğini talep ettik açıklamasını yaptı.
KADIN STATÜSÜ
En büyük isteklerinin anaokullarından itibaren okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmesi olduğunu ifade eden Eraslan, geleneksel kalıplar ve öğretiler yerine yasal haklarla kadının toplumda yer edinmesi gerektiğini vurgulayarak, bunun yolunun eğitimden geçtiğini söyledi. Eraslan, Evet biz kadın sivil toplum örgütleri olarak kadın statüsünü; eğitimde, istihdamda, yasal haklarda, siyasette eşit temsilde, eşit işe eşit ücrette düzenlemeler yapılmadan olmayacağını savunuyoruz. 8 Martın popüler kutlamaya dönüştürülmesi yerine gerçek çözümler istiyoruz ama bunun gerçekleşmesi içinde biz kadınların birlik olup ortak refleks oluşturması gerekiyor şeklinde konuştu.
Haber Merkezi