Sevgiyle büyüttüler

Prof.Dr. Mim Kemal Öke ve Neval Öke’nin down sendromlu kızları Nazlı Öke, doğumundan itibaren ailesinin büyük özverisiyle hayata bağlandı. Nazlı şu an kendi ihtiyaçlarını görebilecek bir genç kız


  • Oluşturulma Tarihi : 10.05.2018 07:27
  • Güncelleme Tarihi : 10.05.2018 07:27
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sevgiyle büyüttüler

Prof.Dr. Mim Kemal Öke ve Neval Öke’nin down sendromlu kızları Nazlı Öke, doğumundan itibaren ailesinin büyük özverisiyle kendi ihtiyaçlarını görebilecek sevgi dolu bir genç kız oldu. Nazlı’nın annesi Neval Öke, yaptığı açıklamada hayata dair tüm alışkanlıkları değişse de yaptığı hiçbir şeyi fedakarlık olarak görmediğini belirtti. Nazlı’ya ileri bir yaşta hamile kaldığını, bu sebeple oluşan endişelerini doktorunun sorun oluşturmayacağını söylemesiyle giderdiğini ifade eden Öke, “Amniyosentez yaptırmayı düşünmedik. Oğlum o kadar çok kardeş istiyordu ki -erkek kardeş istiyordu- onunla top oynayacaktı, hayalleri vardı. Bir ara eşimle konuşurken oğlum duydu ve ‘Kardeşimi aldıracak mısınız? Hayır, ben kardeş istiyorum’ dedi. Konu kapandı” dedi.

HEMEN EĞİTİME BAŞLANMALI

Hemşire olmasına rağmen Nazlı’nın durumu ile ilgili fazla bir şey bilmediklerini, eşinin İngiltere’deki arkadaşları vasıtasıyla bu ülkeye giderek tıbbi kontrolleri yaptırdıklarını anlatan Neval Öke, Nazlı 6 aylıkken İngiltere’ye gittiklerini, doktorların hemen eğitime başlanması uyarısı yaptıklarını söyledi.

Nazlı 1 yaşındayken yine İngiltere’deki bir konuşma merkezine gittiklerini ve orada nasıl eğitim verileceğinin gösterildiğini dile getiren Öke, şöyle devam etti: “Eğitim kartlarıyla anlattılar, çeşitli seanslara katıldık. Orada Amerika’dan bir eğitim programını istedi hoca. Ailelere vermiyorlar ama profesör isteyince verdiler. Hoca, bütün bir müfredatı Nazlı için tercüme etti, ben de bilgisayara yazdım. 1 yaşla 7 yaş arası bayağı yoğunduk. Her şey görsel olduğu için büyük kartlar hazırlıyorsunuz. Önce anne baba isimlerinin de bulunduğu aile kartları sonra etrafında gördüğü tüm eşyaların yer aldığı kartları. Gün içinde oyun gibi gösterip okuyordum. Çünkü görsel hafızaları kuvvetliydi. 3,5 yaşında okudu. Özel öğretmenle de çalıştık, yuvaya da gitti. İlkokula başladığı zaman hem yazıyordu hem okuyordu Nazlı.”

SORUNLAR BAŞLADI

Nazlı’nın büyümesiyle sorunların da baş gösterdiğini belirten Neval Öke, “Şarkıcı İdo da sınıf arkadaşıydı Nazlı’nın. Orta ikinci sınıfta biraz acımasız olmaya başladı akranları. ‘Sen engellisin’ falan diye sataşmalar başladı, Nazlı gelip sormaya başladı ‘Engelli ne demek, ben engelli miyim?’ diye. Maalesef erkeklerden de değil kızlardan. Ondan sonra biraz içine kapanmaya başladı. Sonra babayla müzik imdadımıza yetişti” dedi.

Nazlı’nın babası Mim Kemal Öke ile birlikte 15 yıldır müzik kurslarına gittiğini, Türk Sanat Müziği ve tasavvuf müziğini çok sevdiğini söyleyen Neval Öke, hala babasıyla bu kurslara gittiklerini ve akşamları babasıyla müzik seansları yaptıklarını dile getirdi. Down sendromlu kızı Nazlı için yaptıklarını bir fedakarlık olarak görmediğini söyleyen Neval Öke, sözlerini şöyle tamamladı: “Yaptıklarımı fedakarlık diye düşünmüyorum. Oğluma da emek veriyorum hala. Alihan nasıl benim oğlumsa Nazlı da benim kızım. Koştururum sürekli. Hayat alışkanlığım değişti tabii. Mesela ondan evvel daha çok sosyaldik, babayla daha çok davetlere giderdik. Nazlı’da hepsi bitti. Çünkü yardımcı falan da almadım hala da kimse yoktur, kimseye bırakmam. Rahmetli annem oğlumu beklerdi ama Nazlı’yı kimseye emanet etmedim. Her yere beraber gidiyoruz. Hiçbir zaman pes ettiğim, isyan ettiğim olmadı.” AA

Haber Merkezi