Sayfa Yükleniyor...
Günlük 50-60 TL’lik kazançlarla geçimlerini sağladıklarını söyleyen seyyar satıcılar tam kapanma ile birlikte 17 gün boyunca ne yiyeceklerinin, faturaları nasıl ödeyeceklerinin yanıtını arıyor
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Seyyar satıcılar, bu akşam başlayıp 17 gün sürecek olan tam kapanma sürecinde karınlarını nasıl doyuracaklarını, faturaları nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor. Normal günlerde bile ortalama 50-60 liralık bir gelirle günü tamamladıklarını söyleyen seyyar satıcılar tam kapanma ile birlikte 18 gün boyunca ne yiyeceklerinin, faturaları nasıl ödeyeceklerinin yanıtını arıyor. İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, “Kapanma yokken bile günde 60 lirayı zor kazanan seyyar satıcılarımız, görünen o ki, bu 17 günde ya açlıktan ölecek ya da intihar edecek” dedi.
BORÇLARLA GEÇİNİYORUZ
Ülke genelindeki 6.5 milyon seyyar satıcının pandemi nedeniyle iş yapamadığını, akrabalarından ve arkadaşlarından aldıkları borçlarla geçinmeye çalıştıklarını belirten Başkan Laçin, “Zaten kazandığımız 50-60 lirayı da zabıtanın yazdığı cezalara ödüyor; eve elimiz boş dönüyorduk. Şimdi de, 17 günlük tam kapanmanın gelmesi, ‘açlıktan ölün’ demek gibi. Ama biz ne yiyip içeceğiz bunu düşünen yok. Yiyeceği nasıl alacak, faturaları nasıl ödeyecek, kirasını nasıl verecek bunları düşünen yok. Taş değiliz ki 17 gün aç karnına bekleyelim” diye konuştu.
DESTEKLERDEN YARARLANMADIK
Devletin basit usul vergiye tabi esnafa az da olsa destek sağladığını anlatan Laçin, “Fakat sokak satıcıları ve sanatkarları bu desteklerden hiçbir şekilde yararlanmadı. Son 3 ayda hızla artan esnaf intiharları, önümüzdeki 17 günlük kapanmada daha da artacak gibi görünüyor. İnsanlar artık çaresiz ve ekonomik sorunlardan bunalmış durumda” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜMLER DE SUNULMALI
Yerel yönetimlerin elinden geldiğince zor durumdaki ailelere gıda yardımı yaptığını fakat bunun da yetersiz olduğunu kaydeden Laçin şunları söyledi: “Eğer tam kapanma kararı alınıyorsa, çalışamayan insanların ihtiyaçlarını giderecek çözümler de sunulmalı. Bu çözümler; evinin günlük geçimini sağlayacak kadar bir meblağ veya evin ihtiyacı olan gıda ürünlerinin verilmesi şeklinde olabilir. Yine bu süreçte elektrik ve su faturalarının da ertelenmesi sağlanmalıydı. Günlük çalışan ve günlük para kazanan birine ‘evinde otur’ diyorsan çözümünü de sunmalısınız. Yaklaşık 2 yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve devletimize sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Eğer bizi kayıt altına alıp, sabit esnaftan uzakta belli bölgelerde yer gösterilerek çalışmamız sağlansaydı 17 günlük kapanma sürecinde gevrek, kestane, mısırcı gibi gıda ürün satan arkadaşlarımız çalışmaya devam edebilirdi. Yöneticilerimiz lütfen inisiyatif kullanarak bu zor süreci birlikte ve üzüntü yaşamadan aşmak konusunda sokak satıcılarına yardımcı olsunlar. Onların tek bir imzasıyla çözülebilecek sorunlar, intiharla bitmesin.”
SEYYAR SATIŞ YAPANLAR
Yusuf Acar: Konak’ta seyyar olarak telefon şarj cihazı ve kulaklık satışı yapıyorum. Bazen hiç satış yapmadan boynumuzu bükerek evimizin yolunu tutuyorum. Eşim ve 4 çocuğumla birlikte kirada oturuyoruz. Ailemizin tek gelir kaynağı buradan yapacağım satışlardan oluyor. Akşam eve gittiğimde çocuklarım elime bakıyor ve ‘bize ne aldın’ diye soruyorlar. Bırakın onlara bir çikolata almayı, bazen eve ekmeği bile zor götürüyorum. Bu 17 günlük kapanmada biz de evimizden çıkamayacağız. Fakat ne yiyeceğiz, nasıl geçineceğiz bilmiyorum. Umarım sağ salim bu süreci atlatırız.
Nebile Demirdelen: Çiçek satarak para kazanmaya çalışıyorum. Ama artık insanlarda bırakın çiçek alacak, evlerine ekmek götürecek bile para yok. Bir de benim işimi düşündüğünüzde çoğu zaman 5 kuruşsuz evin yolunu tutuyorum. Evde 6 çocuk benim getireceğim yiyeceği bekliyor. Ev desen o da kira. İnsanlar artık para harcamak istemiyor. Çiçek almak bile çok lüks hale geldi. Yaşadığımız sıkıntılar, zabıtadan kaçmamız ve çiçeklerimize el konulması yetmezmiş gibi 17 günlük tam kapanmada ben çocuklarıma ne pişirip yedireceğim, kiramı, faturamı nasıl ödeyeceğim bilmiyorum.Hem dertler, hem borçlar gırtlağa dayandı. Allah sonumuzu hayır etsin.
Süleyman Acar: Seyyar arabamla erik satarak geçiniyorum. Kimi zaman sokaklarda kimi zaman Konak’ta satış yapıyorum. Evliyim ve 4 çocuğum var. Evimiz de kira. Hem Ramazan, hem de pandemi olması nedeniyle işlerimiz zaten kötüydü. Günde 50 lirayı zar zor kazanıyordum. Yaşadığımız sorunlara şimdi de tam kapanma eklendi. Tamam belki tam kapanma gerekli fakat bizler memur veya maaşlı çalışan değiliz. Gün içinde para kazanırsak evimize ekmek götürüyoruz yoksa aç kalıyoruz. Ama bu 17 gün boyunca ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tek umudumuz hayırseverler ve yerel yönetimler.
Özkan Aykurt: Konak ve civarında midye satışı yapıyorum. Tek geçim kaynağımız bu iş. Evliyim ve 4 çocuğum var. Eşim hem evde midyeleri hazırlamada bana yardımcı oluyor hem de çocuklarla ilgileniyor. Evimiz ise kira. Gözümüzü açıp kapatana kadar ay sonu geliyor bile. Kazandığımız para ile pandemi öncesinde bizi az da olsa geçindiriyordu. Fakat pandemi ile gelirimiz düştü. Bir de üstüne Ramazan ayı gelince işler kesildi. Tam kapanmada, ya iş bulup kaçak çalışmak zorunda kalacağım ya da hepimiz aç karnına evde birbirimize bakacağız. Yetkililerin açlıktan ölmememiz için bir çare bulmasını istiyorum.
Haber Merkezi