Sayfa Yükleniyor...
Sıcak havaların başladığı bu günlerde güneş çarpmalarının kızgın güneş altında uzun süre kalanlarda ve daha çok çocuklarda görüldüğünü söyleyen İzmir Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Gündüz güneş çarpmalarının şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve yüksek ateşle kendini gösterdiğini belirtti
NİHAT AK
Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının artarak metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını ve normalde terleme ile vücudun ısısını dengede tuttuğunu ifade eden İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Programlar Şubesi Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Gündüz, Aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımında tavsiye edilen tedavi amaçlı tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler ve benzeri gibi bazı ilaçların kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir dedi.
10.00-16.00 SAATLERİNE DİKKAT
Aşırı sıcaklardan korunabilmek için günün en sıcak saatleri olan 10.00-16.00da mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması ve denize girip, güneş kremi kullanmaksızın güneşlenmemesi gerektiğini belirten Gündüz, Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalı ve kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencerelerin perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve taze sıkılmış meyve suyu, limonata gibi içecekler tercih edilmelidir. Hazır meyve suları ve gazlı içecekler şeker oranları yüksek olduğu için tercih edilmemelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir açıklamasını yaptı.
Aşırı sıcaklarda dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise şöyle;
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir.
Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır.
Ramazan ayının yaz ayına denk gelmesi nedeniyle uzun süreli açlık sonrasında fazla miktarda besin tüketimi kilo artışına ve mide problemlerine neden olabilir. Bu ayda iftarda şerbetli tatlılar, kızartmalar ağır besinler yerine muhallebi sütlaç gibi hafif besin tüketimi ve vücuttan kaybedilen suyu yerine koymak için bol sıvı tüketimi önemlidir.
Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir.
Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır.
Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir.
Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir
Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir
Haber Merkezi