Sıcaklar arttı, kenelere dikkat!

Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Mustafa Torun, bahar aylarında sık sık karşılaşılan ve ölümcül sonuçlar doğuran Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı vatandaşları uyardı


  • Oluşturulma Tarihi : 11.04.2017 08:13
  • Güncelleme Tarihi : 11.04.2017 08:13
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sıcaklar arttı, kenelere dikkat!

EMİRCAN IŞILDAK - ÖZEL HABER

Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Mustafa Torun, bahar aylarında sıkça karşı karşıya kalınan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına dikkat çekti. Hava sıcaklıklarının artış gösterdiği ve bahar aylarına girilen şu günlerde açık alanlarda vakit geçiren ve kırsal kesimde çalışan vatandaşları konuyla ilgili uyaran Uzm.Dr. Torun, alınacak önlemleri sıraladı. Torun, düzenli kontrolün önemine vurgu yaptı.

KIRSALDAKİ VATANDAŞLARIN BELASI

“2000’li yıllardan sonra gündemimize giren, Tokat Hastalığı veya Kene Hastalığı olarak adlandırdığımız Kırım Kongo Kanamalı Ateşi diğer enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi genellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşların adeta başına bela oluyor. Medyatik yönü de olan bu soruna karşı halkı eğitmek, özellikle kırsal kesimdeki insanları bilinçlendirmek gerekiyor. Havaların ısınmaya başladığı ve bahar aylarına girdiğimiz şu günlerde bu konuya özellikle dikkat etmek gerekiyor. Bu enfeksiyon hastalığı ölümcül sonuçlar doğurabiliyor” diyerek konuyu özetleyen Torun, hastalığın tarihçesi ile ilgili de bilgi verdi. Hastalığın ilk kez 1944 yılında görüldüğünü belirten Torun, “KKKA hastalığı ilk kez 2. Dünya Savaşı yıllarında, 1944 ve 1945 yılının yaz aylarında, Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görülmüş ve 200’den fazla kişiyi etkilemiştir. O zamanlar bu hastalığa Kırım Kanamalı Ateşi adı verilmiştir. İlerleyen yıllarda hastalığın eski Sovyetler Birliği’nin özellikle Orta Asya Cumhuriyetleri olmak üzere, diğer bölgelerinde de uzun yıllardan beri bilindiği, yine eski Yugoslavya’da ve Bulgaristan’da da olduğu anlaşılmıştır. İlerleyen yıllarda etken virüs, akut dönemde hasta kanından ve “Hyalomma marginatum” türü kene ve larvalarından izole edilmiştir” dedi.

“ENFEKTE KENE AYLARCA VİRÜS BULAŞTIRABİLİR”

Torun, hastalığın oluşumunu da, “KKKA virüsü,  insanlara başlıca vektör olan Hyalomma cinsi keneler ile bulaşır. Günümüzde yaklaşık 850 tür kene vardır, bunların 30 kadarı KKKA bulaşmasında rol oynar. Virüs aynı şekilde sığır, koyun, keçi, yabani tavşan ve tilki gibi hayvanlardan da izole edilmiştir. Kongo virüs, 1956 yılında Zaire’de ateşli bir hastadan izole edilmiştir. Virüs, sığır ve koyun gibi büyük memelilerde, tavşan ve kirpi gibi küçük memelilerde belirtisiz enfeksiyon ve bir hafta kadar süren geçici viremi (Virüsün kana geçmesi) yaparken insanlarda KKKA hastalığı oluşturur. Erişkin keneler, kan emdiği sırada virüsü enfekte olan hayvanlardan aldıktan sonra virüs 36 saat içinde çoğalmaya başlar. 3 ila 5 gün sonunda virüs maksimuma ulaşır, yoğunluğu azalarak aylarca devam eder. Enfekte kene aylarca virüs bulaştırabilir” şeklinde belirtti.

KAN TEMASINA DİKKAT

Torun ayrıca alınması gereken önlemleri de şu şekilde sıraladı: “İnsanlara virüs bulaşması ise enfekte kenelerin ısırmasından sonra, virüs bulaşmış hayvanların kesilmesi sırasında hayvana ait kan ve dokulara temastan sonra, yine enfekte hastalardan direkt temas ve enfekte doku ve kan teması ile bulaşıyor. Koruyucu ve önleyici adımlar büyük önem taşıyor. Tanı alan ya da şüphelenilen hastalar izole edilmelidir. Temas önlemleri alınmalıdır. Tanı amacıyla kan ve doku örnekleri alınırken ve laboratuvara yollanırken korunma önlemleri alınmalıdır. Laboratuvar uygulamaları 4. derece emniyet düzeyi özelliklerine sahip laboratuvarlarda yapılmalıdır. Kesici ve delici aletler, vücut atıkları güvenli bir şekilde atılmalı veya dekontamine edilmelidir. Enfekte kan ve doku ile temas eden sağlık çalışanları temastan sonraki 14 gün boyunca ateş gibi belirtiler yönünden günlük olarak izlenmelidir. Kene çıkarma işlemi usulüne göre olmalıdır. Tetanoz aşı programı uygulanmalı, hasta ilgili kan testleri yapılarak 14 gün sürece izlenmelidir. Bu süre gerektiğinde uzatılabilir. Ahırlar mevsim öncesi temizlenip, badana edilmelidir. Çıplak ayakla dolaşılmamalıdır.”

Haber Merkezi