Şiddet psikolojik sorun

Hayvanlara karşı uygulanan şiddet son günlerde gündeme yerleşti. Uzmanlara göre ise herhangi bir canlıya şiddet uygulayıp, bunun üzerine hiçbir suçluluk duymayan kişiler anti-sosyal kişilik bozukluğu sorunu yaşıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 22.12.2018 13:56
  • Güncelleme Tarihi : 22.12.2018 13:56
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Şiddet psikolojik sorun

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Son zamanlarda özellikle sosyal medyanın da etkisiyle hayvanlara yönelik şiddet, işkence, taciz vb. haberlere, videolara çok fazla rastlıyoruz. Her seferinde dehşete düşüyor ve öfkeleniyoruz. En çok da şunu soruyoruz; “Bir insan nasıl bir canlıya zarar verebilir?” Hayvana şiddet uygulamanın altında birçok psikolojik rahatsızlık bulunabileceğini belirten uzmanlar, şiddete yatkın kişilerin merhamet duygusundan yoksun, öfkesini kontrol edemeyen bireyler olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, herhangi bir canlıya şiddet uygulayıp, bunun üzerine hiçbir suçluluk duymayan kişiler anti-sosyal kişilik bozukluğu sorunu yaşıyor.
EMPATİ DUYGULARI YOK
Hayvana şiddet ve insana şiddet uygulamanın farklı konularmış gibi ele alınmasının söz konusu olmadığını belirten Uzman Psikolog Selin Tabak, “Şiddet uygulama eylemlerinde bulunan kişilerde birçok psikolojik rahatsızlık görülebilir. Şiddete yatkın kişiler genellikle merhamet duygusundan yoksun, öfkesini kontrol edemeyen bireylerdir. Empati duyguları yoktur, karşısındaki canlının acı çektiğinin farkına varamazlar. Herhangi bir canlıya şiddet uygulayıp, bunun üzerine hiçbir suçluluk duymayan kişilerin anti-sosyal kişilik özellikleri taşıdığı söylenebilir” dedi. Hayvanlara şiddet uygulayan kişilerin ileride insana zarar verebilecek potansiyele sahip olduklarını da ifade eden Tabak, “Geçmişte birçok örneği vardır. Birçok katil, cinayetlerinden önceki zamanlarda hayvanlara şiddet uygulamış hatta öldürmüştür” ifadelerini kullandı.
3-5 YAŞ ÖNEMLİ!
Hayvana şiddet uygulayan bireylerin genellikle çocukluk döneminde ailelerinden fiziksel ve duygusal şiddet gördüğünü dile getiren Tabak, bu kişilerin biriken öfkelerini ileri yaşlarda yaşıtlarına ve daha aciz olan hayvanlara yansıttıklarını belirtti. Tabak ayrıca, hayvanlara karşı gaddarca davranışların genellikle 3-5 yaş aralığında görülmeye başlandığını da vurguladı ve “Bu yüzden anne-babalar, eğitimciler ve toplum, hayvanlara kötü muamelede bulunulmasının bu ilk aşamada önlenmesi gerektiğini kavramalı. Çünkü hayvanlara şiddet uygulanması basit bir çocukluk oyunu değil, gelecekte daha da tırmanabilecek ciddi bir olgudur” uyarısında bulundu.
VİCDANSIZ OLMAYI ÖĞRETİYORLAR
Hayvana şiddetin tek sebebinin görülen şiddet olmadığını, modernleşen yaşam ile insanların özellikle de çocukların hayvanlardan uzaklaştığını belirten Tabak, şunları söyledi: “İnsan tanımadığının düşmanı oluyor. Çocuklarımız 4-5 yaşından itibaren hayvan besleme sorumluluğunu alabilir. Hayvanın yemesinden, gezdirilmesinden onun sorumlu olması hem yaşamı bir hayvanla paylaşmayı hem de sorumluluk duygusunun gelişmesini destekleyecektir. Ancak bu şekilde hayvan dostu çocuklar yetişecektir. Aileler pet shoptan hayvanları alıp daha sonra sokağa terk ediyorlar. Yani çocuklarına anti-sosyal ve vicdansız olmayı öğretiyor. Hayvan demek vicdan, empati ve sorumluluk demek. Hayvan bakıp beslendiği zaman çocuklarda duygusal, sosyal zekada ve empatide gelişim olmaya başlıyor.”

Haber Merkezi