'Sınırları açın' çağrısı

Avrupa’nın birçok kentinde eş zamanlı olarak yapılan mültecilerle dayanışma eylemlerine destek için bir araya gelen Halkların Köprüsü Derneği üyeleri, "Mültecilere koşulsuz şartsız sınırları açın" çağrısı yaptı


  • Oluşturulma Tarihi : 28.02.2017 09:01
  • Güncelleme Tarihi : 28.02.2017 09:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
'Sınırları açın' çağrısı

E. ÇAĞLA GENİŞ

Mülteci hakları aktivistleri, Avrupa'da mülteciler için yükselen duvarları protesto etti.

Avrupa'nın birçok kentinde eş zamanlı olarak gerçekleşen eylemlere destek için bir araya gelen Halkların Köprüsü Derneği üyeleri Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplandı. Grup adına bası açıklamasını okuyan dernek üyesi Dilan Taşdemir, Avrupalı devletlerin ırkçı politikalarını eleştirerek, "Mültecilere koşulsuz şartsız sınırları açın" çağrısı yaptı.

AB SORUMLULUK ALMIYOR

Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle 6 yılda 5 milyon insanın ülkelerinden kaçıp başka ülkelere mülteci olarak gitmek zorunda kaldığını belirten Taşdemir, "Tüm bu yaşananların karşısında ise dünya devletlerinin yaşanan insanlık krizinin karşısında tek yaptığı ise kendi iktidarlarını güçlendirmek  veya iktidarı ele geçirmek için milyonlarca insanın hayatlarını siyaset yarışında malzeme olarak kullanmak. Bunun örneğini son olarak Amerika seçimlerinde gördük. Trump Avrupa'da mültecilere karşıtlık üzerinden sesleri yükselen ırkçı, islamofobik, aşırı sağ ve faşist hareketlere umut verirken öte yandan da umutsuzluğun umuda çevrildiği eylemlerde ABD ve Avrupa'da milyonlarca insan ırkçılığa, kadın düşmanlığı ve homofobiye karşı sokağa çıktı. Bugün ABD ve Avrupa'da ırkçıları bir duvar merakı sarmış durumda. Artık devasa boyutlara ulaşan mülteci krizinde ve yaşanan insanlık dramında Avrupa devletlerinin hem emperyalist savaş politikalarının hem de ırkçı mülteci politikalarının büyük bir katkısı olmasına rağmen AB hiçbir insani ve siyasi sorumluluk almıyor" dedi.

GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ ALTINDA YAŞIYORLAR

Türkiye’de şuan 3 milyona yakın Suriyeli, 400 bine yakın da Irak, İran, Afganistan, Eritre, Somali gibi milletlerden mülteci yaşamakta olduğunu dile getiren Taşdemir, "Suriyeliler 6 yıldır uluslararası statülerin arasında hiçbir yeri olmayan ve son derece güvencesiz geçici koruma statüsü altında yaşıyor. 3.5 milyon insanın varlığı görmezden gelinerek başlarının çaresine bakılması bekleniyor. 6 yıl geçmesine rağmen hala Suriyelilerin Türkiye’de yaşayabilmelerini öngören koşullar için bir adım atılmadı. Yüz binlerce okul çağındaki çocuk çalışmak zorunda. 500 bine yakın insan hiçbir hakkı olmadan kayıt dışı çalışıyor. Her gün mültecilere karşı bir nefret saldırısına tanık oluyoruz. Avrupa’nın ise tüm bunlar karşısında verdiği tepki tabii ki sadece sessizlik ve daha fazla sınır güvenliği, daha fazla duvar" ifadelerini kullandı.

'SINIRLARI AÇIN' DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Mülteci hakları savunucuları olarak, 'İltica temel bir haktır, mültecilere koşulsuz şartsız sınırları açın' demeye devam edeceklerini açıklayan Taşdemir, şunları söyledi: "Tüm dünyada aşırı sağ, ırkçı, islamofobik hareketler bu öfkenin sesi soluğu olmak iddiasıyla ortaya çıkıp varlıklarını güçlendirmeye çalışıyorlar. Bu çevreler ırkçılığı siyasi bir silah olarak kullanıyor. Bu silah bugün mültecilere, göçmenlere, doğrultulmuş durumda. Biz biliyoruz ki halkların neoliberalizme öfkesine ırkçılık karşıtlığını, mülteci dayanışmasını katan ve İspanya, İngiltere, Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa'da yüz binlerle ırkçılığa ve neoliberalizme karşı haykıran başka bir Avrupa daha var. Bizim aramıza duvar dahi örseler bu dayanışmanın mücadelesini durdurmazlar. Bizler Türkiye’den mülteci hakları savunucuları olarak Avrupa’daki dostlarımızın sesine ses katıp iltica temel bir haktır, mültecilere koşulsuz şartsız 'sınırları açın' demeye devam edeceğiz.  Bu zorlu ve uzun bir mücadele ama gelişen aşırı sağa, AB devletlerinin ırkçı politikalarına rağmen kaybedilmiş bir mücadele değil. Çünkü yine biliyoruz dünyanın en zengin kıtası Avrupa'da çalışan insanların yarattığı zenginliği mültecilere paylaşmakta hazır milyonlar var."

Haber Merkezi