Sınırsız mutluluk turnesi

Alman sirk sanatları öğreticileri Jan ile David, ‘Go Happy’ yazılı küçük kamyonetleriyle kocaman dünyayı dolaşarak mutluluk dağıtıyor. İki yılda 14 ülke ve 100’den fazla şehir gezen ikili, bir yandan maharetlerini sergiliyor, bir yandan da çocuklara bu sanatın inceliklerini öğretiyor

  • Oluşturulma Tarihi : 13.12.2019 08:40
  • Güncelleme Tarihi : 13.12.2019 08:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sınırsız mutluluk turnesi haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Ellerindeki top, ip ve çemberler kadar renkli bir göçebe hayatı yaşadıkları. Yaklaşık iki yıldır yoldalar. Adeta eve çevirdikleri ve üzerinde ‘Go Happy’ (Mutlu Ol) yazılı kamyonetleriyle 14 ülke 100'den fazla şehir gezdiler. Kaza yaptılar, çamura saplandılar... Bazen bir mülteci kampını bazen ise derme çatma bir köy okulunu sirke çevirdiler. Almanya’da yaşayan sirk sanatları öğreticileri Jan ile David, küçücük kamyonetleriyle kocaman dünyayı gezerek çocuklara mutluluk dağıtıyor. ‘Onların yüzündeki gülümsemeyi görmek bütün yorgunluğumuzu alıyor’ diyen ikili, gittikleri yerlerde bir yandan maharetlerini sergiliyor, bir yandan da ücretsiz atölyeler düzenleyerek çocuklara bu sanatın inceliklerini öğretiyor. Kentler, ülkeler geride kalırken, anılarıyla devam ediyorlar yola… Proje kapsamında Türkiye’ye ikinci kez gelen Jan ve David, Basmane’de bir ilkokul bahçesinde çocuklarla gerçekleştirdikleri etkinliğin ardından yola çıkış hikayelerini anlattı.



ÖNCE ŞAKA YAPTIĞINI DÜŞÜNDÜM
Fiziksel tiyatro eğitimini 2016 yılında tamamlayan 23 yaşındaki David, daha önce Jan ile birlikte çocuklar, ergenler ve yetişkinlerle sirk sanatı üzerine çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini söylüyor. Dünyayı gezerek gerçekleştirdikleri atölyelerin hokkabazlıklar, akrobasi, denge, modern palyaçoluk ve pantomimden oluştuğunu belirten David, yolculuğa çıkmaya nasıl karar verdiklerini şöyle anlatıyor: “6 yaşındayken sirk ile tanıştım. Sonrasında hep hayatımda oldu. Jan ile aynı okulda okuduk. İkimizin de benzer ilgi alanları olduğu için bir sirk grubu kurduk. Jan, farklı ülkelere gideceği, uzun bir yolculuğa çıkmak istiyordu. O dönem ben de fiziksel tiyatro eğitimi alıyordum. Stuttgart’ta karşılaştığımızda beni de davet etti. Önce şaka yaptığını düşündüm ama sonra konuştuk ve karar verdik. Proje kapsamında Türkiye’ye ikinci gelişimiz. Yolculuğumuz boyunca şanslıydık çünkü çok iyi insanlarla karşılaştık. Yeni kültürler öğrendik. Tüm çocuklar için yola çıktık ama ücretsiz yaptığımız bu etkinliği maddi durumu yetersiz çocuklara ulaştırmaya gayret gösteriyoruz. Bir önceki projemizde Almanya’da yaşayan mülteci çocuklar ile çalışmalar yapmıştık. Performanslarımız katılıma açık atölyeler olarak sunulabileceği gibi, kendiliğinden oluşan sokak gösterileri olarak da gerçekleştirilebilecek programlardan oluşuyor.”



14 ÜLKE 100’DEN FAZLA ŞEHİR…
12 yaşından beri sirk sanatları ile ilgilenen 25 yaşındaki spor eğitmeni Jan ise çocuklarla bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu şöyle dile getiriyor: “Üniversite yıllarımda akrobasi eğitimi almaya başladım. Daha sonra bu benim işim haline geldi. Amacımız mutluluğu ve neşeyi paylaşıp, yaygınlaştırmak. Aynı zamanda dünyanın farklı yerlerini dolaşıp oradaki kültürlere temas etmek. Yaklaşık 2 yıldır yollardayız. Şimdiye kadar 14 ülke ve 100’den fazla şehir gezdik. Yaklaşık 1 aydır İzmir’deyiz. Etkinliklerimizi ve atölye çalışmalarımızı yapmak için çocukların kolayca organize olabileceği ve bulunabileceği yerleri tercih ediyoruz. Mesela okullar, okul öncesi, kreşler, yetimhaneler, hastaneler, mülteci kampları… Çocuklar önce merakla bakıyor, ne yaptığımızı anlamaya çalışıyorlar. Öğrenmeye başladıklarında ve yapabildiklerinde yaşadıkları mutluluk bize de yansıyor. Onları mutlu görünce biz de mutlu oluyoruz. Şu anda dönüş yolundayız. Yunanistan ve Balkanları gezdikten sonra Almanya’ya döneceğiz. Gittiğimizde yerlerde bizi etkileyen çok olayla karşılaştık Hindistan’a kara yoluyla gidemedik. Sırt çantalarımızla gittiğimiz için kullandığımız birçok materyali yanımıza alamadık. Elimizdeki sınırlı imkanlarla etkinlikler yapmamıza rağmen çocuklar çok heyecanlanıp mutlu olmuşlardı. Çünkü daha önce hiç görmedikleri bir şeydi. Basmane’deki okulda da daha önce yaşamadığım bir şey yaşadım. Etkinlik sonunda çocuklar, ‘lütfen gitmeyin’ diyerek etrafımızı sardı. Kuzey Makedonya’da Romanların yaşadığı bir mahallede bir hafta kaldık. Derme çatma evler vardı, çocuklar yalın ayak geziyorlardı. Gördüğümüz en kötü koşullar buydu sanırım. O çocuklarla keyifli bir atölye çalışması yapmıştık ve çok mutlu olmuşlardı.”



BERABER OYNAMAYI BİLMİYORLAR
Projenin amacına ulaştığına inandığını ifade eden Jan, “Biz çocukken doğada çok vakit geçirirdik ama şimdiki çocuklarda bu yok. Beraber oyun oynamayı dahi çok bilmiyorlar. Bizim aldığımız eğitimde denge kurmak bu yaşlar için kolaydı ama şu an çalıştığım çocuklar denge kurmakta zorlanıyorlar. Projenin amacına ulaştığını düşünüyoruz hatta beklediğimizden çok daha iyi sonuçlar alıyoruz. Bir şeyleri planladık ama nasıl olacağını bilmiyorduk. Yoldayken de çok şey öğrendik ve deneyimledik. Beklentilerimizin üzerinde bir yolculuk oldu. Bazı durumlarda daha sakin kalabilmeyi ve açık görüşlü olmayı öğrendim. Gideceğimiz ülkelere dair kötü şeyler duyup, üzerine güzel şeyler yaşadığımızda her şey pozitife evrildi bizim için. Şimdiki hayalim Afrika’ya ya da Güney Amerika’ya gitmek” diyor.