Skandalı değerlendirdi!

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bazı doktorların AIDS’li bir kadının sezaryen doğumuna girmemesi değerlendiren Uzman Doktor Mustafa Torun, akla ve mantığa uyulmayan bir şekilde hareket edildiğini ifade etti

  • Oluşturulma Tarihi : 03.01.2018 07:41
  • Güncelleme Tarihi : 03.01.2018 07:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Skandalı değerlendirdi! haberinin görseli

YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER

Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde geçtiğimiz günlerde skandal bir olay yaşandı. Doktorlar HIV virüsü taşıyan bir kadının sezaryen doğumuna girmek istemeyince ameliyatı evinden gelen bölüm sorumlusu yaptı. Ameliyata yardım eden asistanlardan birinin eline iğne batınca, diğer asistanlarda durumu protesto etmek için işi bıraktı ve hastalara bakmadı. Konuyu gazetemize değerlendiren Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Mustafa Torun, yaşadığımız çağda bu tür olaylarla karşılaşmanın üzüntü verdiğini belirterek akla ve mantığa uygun hareket edilmediğini söyledi. Torun, HIV virüsü hakkında bilgiler verdi.

“AFFEDİLEMEZ BİR HATA”

Tıbbi etik ve genel ahlak ilkelerine aykırı şekilde davranıldığını dile getiren Mustafa Torun, “Bu olayda da görüldüğü gibi bir bilim dalı doktorlarının ve personelinin HIV/AIDS’li hastaya genel ahlak ve tıbbi etiğe sığmayan davranışlarının izahı yoktur. Asepsi ve antisepsi kurallarına dikkat ederek gerekli müdahalenin yapılması gerekirken bu yapılmamıştır. Şunu özellikle vurgulamak gerekir ki hastaların soyutlanması, damgalanması affedilemez bir hatadır. Kamu ve üniversite hastaneleri ile aile sağlığı merkezleri konuyu içselleştirip sosyal yönleriyle beraber HIV/AIDS konusunu tekrar gözden geçirmeli, öğrenci ve asistanlarına bu konudaki son bilimsel verileri aktarmakla yükümlüdür” değerlendirmelerinde bulundu.
KORUNMA YOLLARI

Torun, “Prezervatif (kondom, kılıf) kullanarak HIV virüsünden korunma olanağı vardır. HIV virüsü taşımayan kişi ile karşılıklı sadakate dayalı ilişkide HIV virüsünden bireyler korunabilir. HIV günlük yaşamda, aynı odada bulunma, aynı okulda okuma, aynı havayı soluma ile bulaşmaz. Tükürük, gözyaşı, ter, aksırık öksürük, idrar, dışkı, el sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklaşma, öpüşme ile bulaşmaz. Yiyecekler, içecekler, çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon, tuvalet, duş, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam kullanımı ile de bulaş olmaz. Ayrıca, sivrisinek ve diğer böceklerin sokması, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla yaşamakla da bulaşmaz” dedi.
“ERKEN TANININ ÖNEMİ”

Hastalığın erken tanısının önemine de değinen Dr. Mustafa Torun, “Erken tanı ve tedavi, sağlık koşullarına dikkat ederek düzenli bir yaşam, iyi beslenme, ilaç tedavisine harfiyen uymak ve kontrollere gitmek, alkol, sigara gibi vücuda zararlı maddeleri kullanmamak HIV enfeksiyonlu kişinin yaşam süresini uzun yıllar artırabilmektedir. Hatta kişide ilaç yan etkileri gelişmezse normal bir ömür dahi mümkün olabilmektedir. HIV virüsünün başlıca geçiş yolları şunlardır; korunmasız her türlü cinsel ilişki, HIV yönünden test edilmemiş kan ve kan ürünlerinin kullanılması, ortak enjektör, jilet, makas kullanımı, HIV ile enfekte anneden doğum esnasında bebeğe bulaştır.Günümüzde tüm kan ve kan ürünleri HIV virüsü yönünden tarandığından kan yolu ile bulaş oldukça nadirdir. Enfekte hastaların enjektörü, iğne, cerrahi aletler, diş hekimliğinde kullanılan aletler, kesici ve delici aletler (jilet, makas vb.) dövme ve akupunktur aletleri ile bulaşması mümkündür. Uyuşturucu bağımlılarının ortaklaşa kullandıkları iğne ve enjektör ile bulaşabilir. Günümüzde HIV enfeksiyonunun en önemli ve en sık bulaş yolu her tür korunmasız cinsel ilişkidir. Tüm bulaşların yüzde 80-85’i bu yolla olmaktadır. HIV hastası veya taşıyıcı anneden bebeğine; Gebelik, doğum veya emzirme sırasında bulaşabilir. Tüm bulaşmaların yüzde 5-10’u bu yolla olmaktadır. HIV pozitif kadından doğum esnasında çocuğa HIV’in geçme olasılığı yüzde 30 civarındadır. Gebe kadın eğer tedavi görüyor ise bu oran yüzde 7’e düşmektedir. Küresel olarak, anneden bebeğe bulaşın önlenmesine yönelik hizmetlerin yüzde 45 oranında arttığı ve buna bağlı olarak çocuklar arasındaki yeni HIV enfeksiyonlarında azalma olduğu bildirilmektedir” diye konuştu.