Sayfa Yükleniyor...
Türkiye’de sayılarının 6 milyon olduğu tahmin edilen sokak satıcıları, vatandaşın ayağına kadar hizmet götürüp sokak ekonomisinin canlanmasında çok önemli katkı sağlıyor. Satıcılar, yetkililerden destek bekliyor
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Onlar; simitçi, ayakkabı boyacısı, tespih satıcısı, eskici, seyyar sebze meyve satıcısı, kâğıt toplayıcısı gibi farklı alanlarda yüzlerce farklı ürünü sokaklarda satan sokak emekçileri. Ekmek parasını çıkartırken aynı zamanda sokak ekonomisine de can veriyorlar. En büyük soranları sosyal güvenceleri olmadan kayıt dışı çalışmaları. Özellikle 31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken siyasetçilerden istedikleri tek şey; yaşam standartlarında bir iyileşmenin yapılması. Bununla ilgili geçtiğimiz günlerde CHP Emek Büroları tarafından sokakta çalışanların sorunlarına dikkati çekmek amacıyla bir çalıştay düzenlenmiş, burada konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete seslenmişti. Kılıçdaroğlu, sokakta çalışan milyonlarca vatandaşın sosyal haklarının düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu.
Açık alanda mal ve hizmet değişiminin gerçekleştiği, sokakta çalışanların, sabit bir mekâna bağlı kalmaksızın, durarak veya yürüyerek ticari, sanatsal mal ve hizmet sunularak yapılan bir ticari alan olan sokak ekonomisi, birçok kişinin gelir kaynağı. Türkiye’de 6 milyon, dünyada 2 milyar kişinin sokaklarda çalıştığı tahmin edildiği bir ticaret biçimi olan sokak ekonomisi, birçok dramı da beraberinde getiriyor. Konak Basmane’de ekmeğini sokaktan çıkaran vatandaşlar günlük kazançlarının 20-30 liradan başladığını en fazla 60 lira kazanabildiklerini ifade ediyorlar. Kazandıkları düşük ücretle kalabalık ailelerini geçindirmeye çalışan Musa Deniz, devletimiz başka bir iş kapısı açarsa bu sokaklarda bir dakika bile kalmam diyor.
8 KİŞİLİK AİLE SOKAKTAN GEÇİNİYOR
Basmane sokaklarını arşınlayan Musa Deniz, seyyar satıcı olarak muz, portakal ve elma başta olmak üzere çeşitli meyveleri satarak 8 kişilik ailesine baktığını söylüyor. Deniz, “Başka bir iş bulsak bu işi bir dakika bile yapmam. Bu işi yaparken aynı zaman da iş arıyorum. Çünkü ben bu sokaklardan seyyar satıcılık yaparak 8 kişilik aileme bakamam. Buradan kazandığım paralar geçimimiz için yetmiyor. Birinci kalitede ürünü çok uygun fiyatlara satıyoruz. Dediğim gibi 8 kişilik bir aileyiz gecekonduda yaşıyoruz. Bir taraftan ürünleri satmaya çalışıyoruz öbür taraftan zabıtadan kaçıyoruz. Kaçak göçek yaptığımız bir iş bu yüzden kesinlikle bu işi yapmak istemiyorum. Ama bunu yapmaktan başka çaremiz de yok. Günlük kazancımız 50 lirayı bulmuyor. Eskiden tezgâhı tamamen bitirdiğimizde 60 lira kazanıyorduk ama artık bunu bile kazanamıyoruz” diye konuştu.
“HER ZAMAN SOKAKTA OLMALI”
Yaşıtları okula giden Ahmet de patates ve domates satarak sokak ekonomisine katkı sunuyor. Ahmet, “Babamla birlikte ailemize bakmaya çalışıyoruz. Eski iş yok, günlüğümüz 40 liraya geliyor. Verseler iş, gider çalışırım ama iş vermiyorlar” derken, yine ekmeğini sokaklardan kazanan Kadir ise, “5 kişilik aileme ayakkabı boyayarak bakıyorum. Günde bazen 30 lira kazanıyorum bazen de 20 lira kazanıyorum. Okuyan iki kızım var, günlük kazandığım 20-30 lirayla okutuyorum. Birçok masrafını karşılamıyorum. Bu benim zoruma gidiyor ama yine bu sokaklar olmazsa ekmeğimizi nereden çıkaracağız bilemiyorum açıkçası” diyor.
Simit satan 35 yaşındaki Yasin Tekin de günlük 40 liraya çalıştığını söyledi. Sabah 05.00’da çalışmaya başladığını ifade eden Tekin, akşam saatlerine kadar yağmur çamur demeden günlük 40 liraya çalıştığını söyledi. Tekin, “Ekmeğimizi buradan çıkartıyoruz. Yağmur çamur demeden çalışıyoruz. Benim siyasetçilerden isteğim, bizim bu halimizi görmeleri ve sadece seçimlerde değil her zaman sokaklarda olmaları” diye konuştu.
Haber Merkezi