“Sorumluluk kimde belli değil!”

Narlıdere Semt Polikliniği binası depremin ardından ciddi bir hasar aldı. Bazı bölümleri kullanıma kapatılan ancak onarılamayan poliklinikte sorumluluk kimde belli değil

  • Oluşturulma Tarihi : 13.11.2020 10:33
  • Güncelleme Tarihi : 13.11.2020 10:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Sorumluluk kimde belli değil!” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği (GÜLDER) Başkanı Tuğrul Şahbaz, yaşanan İzmir Depremi’nin ardından Narlıdere Semt Polikliniği binasında meydana gelen hasarları gündeme getirdi. Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesine bağlı polikliniğin, asansör, baca ve yangın merdiveni gibi eklenti bölümlerinde ciddi hasarların oluştuğunu; radyoloji ve yemekhane bölümü dahil önemli birçok alanın kullanıma kapandığını kamuoyuyla paylaşan Şahbaz, hastaların ve sağlık çalışanlarının binayı kullanmakta tedirgin olduğunu açıkladı. Sadece bahsi geçen alanların değil, hastane dışındaki taksi durağı kulübesinin dahi vatandaşın kullanımına kapatıldığını kaydeden Şahbaz, araçların ve yayaların aktif bir şekilde kullandığı poliklinik yolunun da tehlike altında olduğunu aktardı.
Tüm bu problemlerin çözümü ise uzun bir zaman alacak. Çünkü iş binada tadilat veya onarıma gelince, İl Sağlık Müdürlüğü poliklinik binasının belediyeye ait olduğunu öne sürüyor. ‘Narlıdere Belediyesi mi çözecek yoksa Sağlık Müdürlüğü mü?’ sorusu bölge halkının kafasında büyük bir soru işareti oluştururken hizmetin daha fazla aksamaması için çözüm bekleniyor. Ayrıca sadece Narlıdere’de değil, kentteki depremin ardından birçok ilçe hastanelerinde benzeri bir sorun yaşanıyor. Bazı hastaneler tahliye kararı ile karşı karşıya kalırken görüşlerine yer verdiğimiz bir doktor, Sağlık Bakanlığının sağlık yatırımları açısından İzmir’in en fakir illerden biri olduğunu hatırlattı.



HASTALAR VE ÇALIŞANLAR TEDİRGİN
Gazetemizi arayarak sorunu bildiren ve yetkililere ‘çözüm’ çağrısında bulunan GÜLDER Başkanı Şahbaz, şunları söyledi: “Narlıdere Semt Polikliniği binasında ana binadaki kolon ve kirişler gibi kısımlarda sorun yok. Ama asansör, baca ve yangın merdiveni gibi eklenti bölümlerde hasar oluştu ve kullanıma kapandı. Bu eklentiler çevredeki binalar, yayalar ve araçlar için tehlike yaratıyor. Poliklinik önündeki taksi durağı kulübesi kapatıldı. Radyoloji hizmeti durduruldu. Yemekhane kullanılamıyor. Hastalar ve çalışanlar binayı kullanmakta tedirgin.”



ONARIM SORUMLULUĞU KİMDE?
Şahbaz, “Ancak bu problemlerin çözümü ve onarımların yapılmasında sorumluluk binanın asıl sahibi Narlıdere Belediyesinde mi, Sağlık Müdürlüğünde mi belirsiz. Belirsizliğin bir an önce giderilmesi ve sorunların çözümü hizmetin aksamaması için çok önemli. Asıl olan vatandaşın sağlık hizmetine ulaşma hakkını kullanmasıdır. Bunun çözümü için sorumluluğun hangi kurumda olduğunu çözmek vatandaşın ne yetkisi, ne de görevidir. Biz sorunu ortaya koyup, çözümü yetkililerden bekliyoruz. Sağlık Hizmetine Ulaşım Hakkımız için bu binaları onarın. Belediyelerin tahsis ettiği binalarda sağlık hizmetinin aksamaması için onarım sorumluluğu kimde?” sorusunu yetkililere yönlendirdi.



DİĞER HASTANELER DE KRİTİK  
Yaşanan depremin ardından kentte bulunan birden fazla hastanenin hasar gördüğü için tahliye edildiği iddia ediliyor. Depremde Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi ile Bozyaka Hastanesinde kolonların patladığı bildirilmişti. Bu iki hastane ile Torbalı Devlet Hastanesi ve Alsancak Nevvar Salih İşgören Hastanesinin tahliye edildiği söyleniyor. Tahliye edildiği bildirilen diğer hastanelerin isimleri ise şöyle: Tepecik Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ana Bina A Blok, İzmir Eğitim Diş Hastanesi, Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Çeşme Devlet Hastanesi. Ayrıca 20 civarındaki aile sağlığı merkezi (ASM) vb. sağlık kuruluşunda da hasar tespit edildiği belirtiliyor.
SAĞLIK KONUSUNDA EN FAKİR İL
Sağlık Bakanlığının sağlık yatırımları açısından İzmir’in en fakir illerden biri olduğunu hatırlatan Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası’na (BİRLİK- SEN) bağlı bir doktor, yıllardır sağlık kuruluşlarının depreme dayanıksız olduğu yönündeki açıklamaların bu depremle teyit niteliğinde olduğunu belirtti.