Sorun yaşanıyor

NİLGÜN TAZE

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamındaİzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen “Yerel Siyasette Kadın” panelinde kadınların siyasette yaşadığı sıkıntılar ve çözüm önerileri tartışıldı. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Ayşegül Yaraman ve Yrd.Doç.Dr. Füsun Çoban Döşkaya’nın panelist olarak davet edildiği panele her partiden meclis üyesi kadın katıldı.

Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Ayşegül Yaraman, kadınların kendileriyle yüzleşmesinin çok önemli olduğunu belirterek, “Her ne kadar siyaset dışı yer alan üniversiteler içinden geliyorsak da partilerin nasıl işlediğini biliyoruz. Ben son 2-3 yıldır ‘cinsiyetçi ikiyüzlülük’ üzerine çalışma yapıyorum. İlk araştırmalarımı partiler bazında yaptım. Kadın olarak nerede ne yapıyoruz? Birçok kadınla görüşme yaptım. Partilerin kadın kolları başkanları şiddet görmediğini söylerken üyelerinin şiddet gördüğünü açıklıyor. İster siyaset, ister akademi, iş hayatı yada özel alanlarında aslında ‘ben aştım’ diyen kadınların tam da cinsiyetçiliğin merkezinde olduğunu görüyoruz. Çok büyük bir korumacılıkla kadınlar kendi içlerinde cinsiyetçilikleri ile yüzleşmekten kaçıyorlar” dedi.

CİNSİYETCİ YAKLAŞIM

Cinsiyetçiliğin olumlu bir yönünün bulunmadığını ifade eden Yaraman, erkeklerin yaptığı her işten kadınların da kendilerini anlar hale getirmeleri gerektiğini belirterek, “Eğer bir kadın yaptığı çalışmalar esnasında ‘benim taburemi getirin de ben üstüne çıkarak sunumumu yapayım’ diyerek erkeklerden yardım etmeye devam ediyor. Kendimizdeki cinsiyetçiliği fark etmek zorundayız çünkü hepimiz cinsiyetçiyiz ve bunu çalışmalarımıza yansıtıyoruz. Kadınlar olarak daha sağlıklı bir psikolojide siyaset yapabilmemiz için önce kendi söküğümüzü dikmemiz gerekiyor. Ben de 7 sene önce cinsiyetçiliğin bir parçasıydım çünkü o zamanlar şuan birçoğumuzun farkında olmadığı gibi cinsiyetçi olduğumun bilincinde değildim. Nerede nasıl cinsiyetçi yaklaştığımızı keşfetmek bu nedenle çok önemli” ifadelerini kullandı.

SEÇİLEBİLME KRİTERLERİ

Yrd.Doç.Dr. Füsun Çoban Döşkaya ise siyasi partilerin aday listelerini belirlemedeki ölçüt ve yöntemlerine bakıldığında oldukça sorunlu olduğunu gördüklerini açıklayarak, “Kimin hangi görevi üstleneceğini üst yönetimlerin belirlediğini ve bu yönetim kadrosunda kadınlara yer olmadığını biliyoruz. Yerle siyasette seçilmiş olan kadınlar gerçekten seçildi mi yoksa seçildiklerini mi zannediyorlar? Seçilmişliğin anlamına baktığımızda ulusal düzeyde olduğu gibi yerelde de belirli kriterlere bağlı olduğunu görüyoruz. Para, zaman, güçlü kamusal ilişki ve eğitimin varlığı seçilmenizde önemli etkenler. Bunların bir kaçına sahip olmadığınızda seçilme şansınızda olmuyor. Var olan politik ve tüzel yapının ışında ülkemizde bağımsız olarak seçilebilmek imkansız” açıklamasını yaptı.