Sosyete pazarı esnafı: “Yerli turist adım atmıyor”

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Salısı, Çarşambası, Perşembesi… Her biri ayrı bir semtte, ayrı bir renkte. Farklı gelir düzeylerine sahip binlerce insanın ortak noktası olan ‘İzmir pazarları’nı pandemi sürecinde de mercek altına almaya çalıştık. Son durağımız ise Bostanlı, nam-ı değer Sosyete Pazarı. Fakat görünen o ki diğer tüm pazarlar gibi o da namını koruyamadı… Salgından etkilenen esnaf, eski ziyaretçilerini mumla arıyor, turistlerin gözdesi olan pazar yerlerinin eski bereketli günlerine kavuşmasını istiyor. Tezgahını ziyaret ettiğimiz esnaf Halil Kocatürk, “Pazar denilince akla hemen kadınlar gelir ama Bostanlı Pazarı’nın erkek ziyaretçileri de azımsanmayacak kadar fazla. Daha doğrusu fazlaydı. Sürece rağmen gelen giden var ama asla eskisi gibi değil. Geçen yıl böyle bir durgunluğun olabileceğini hayal dahi edemezdim. İnsanları da suçlayamıyoruz, korkuyorlar. Biz de korkuyoruz gerçi. Fakat temas etmek zorundayız, maske ile de bir yere kadar. Önceden şehir dışından çok fazla müşterimiz gelirdi, zaten Bostanlı pazarı yerli turistiyle meşhur. İnanın ki onlar sayesinde kazanıyorduk. Salgından sonra ise adım atan olmadı. Nasıl gelsinler ki? Kimse otobüse binip kilometrelerce yolu gelmeye cesaret edemez” dedi.



“BU MASRAFI NASIL ÇIKARTACAĞIZ?”
Hayrullah Erciş isimli bir diğer esnaf da ellerinde kalan ürünleri Kurban Bayramı’na kadar satarak senet ve borçlarını ödemeye çalışacaklarını aktardı. “Pazarcı esnafımız bu süreçte oldukça yıprandı” diyen Erciş, “Devletimiz halkın sağlığı için aldığı kararı uyguladı. Biz de bu süreçte tezgahlarımızı kapalı tuttuk, açtığımız dönemlerde ise tedbirli davrandık. Ancak artık hastalıkta ikinci dönemin başlamasıyla mağdur olan esnafın da rahatlatılması gerekiyor” şeklinde konuştu.



Pazarcının elinde binlerce malın beklediğini ifade eden Doğan Sapancı ise esnafın bekleyen çek ve senet ödemeleri yanında geçindirmesi gereken ailesi olduğunu da hatırlatarak şöyle devam etti: “İzmir’deki yüzlerce semt pazarı esnafı haftaya kaygı ile başlıyor. Kara kara ne yapacağımızı düşünüyoruz. Bugün her ilçede en az 3-4 tane semt pazarı kuruluyor. Odaya kayıtlı bin 500 esnaf var. Kişi başı tezgah açabilmek için en az 2 bin lira masraf ediyoruz. Aldığı ürüne harcadığı sermaye ayrı masraf. Yazıktır, günahtır, bu masrafı nasıl çıkartacağız? Evimize nasıl ekmek götüreceğiz? Zaten getirilen yeni yasaklar ve konulan sınırlamalar gereği bir esnaf artık her hafta değil, iki haftada bir tezgah açabiliyor, geliri de düştü. Biz daha alacağımız maskenin parasını düşünüyoruz.”



GİDİŞATIN BELİRSİZLİĞİ KORKUTUYOR
“Kalabalık oluyor diye insanlar çok mecbur kalmadıkça pazara gelmiyor” sözlerini kullanan esnaf İman Kaya da salgından dolayı ürün fiyatlarının pahalandığını, bu durumun satışları çok etkilediğini ifade etti. Çok zor koşullar altında pazarcılık yapmalarına rağmen virüsün bulaşmasından endişe duymadıklarını, asıl kaygılandıran durumun salgının uzaması ve bu gidişatın belirsizliği olduğunu vurgulayan Kaya, “Geçen sene evlendim, evim kira ve salgından önce bankadan tüketici kredisi çektim. Krediler üç ay ertelendi ama günlük 50-60 lira ile bu süreci nasıl atlatacağımı bilemiyorum.
Eskiden olsa birilerinden borç eder daha sonra çalışır öderdik ama korona o kadar çok insanı mağdur etti ki herkes artık aynı durumda. Millet dışarıda olmadığı zaman biz nasıl satış yapabiliriz ki?” yorumunda bulundu.
KAZANÇLARI YÜZDE ELLİ DÜŞTÜ
Salgın öncesinde satışların çok iyi olduğunu ancak kazancın pandemi dolayısıyla yüzde elli oranında düştüğünü hatırlatan esnaf Ali Çalhan ise “Eve ekmek götürme derdiyle geliyoruz ama sabahtan akşama kadar 20-30 lira bile kazanamıyoruz. Zor geçiniyoruz, yaz mevsimi en ümitli olduğumuz mevsimken şimdi bu mevsimde bile iş yapamıyoruz. Dua etmekten başka bu süreçte elimizden bir şey gelmiyor” bilgisini paylaştı. 



Kredi borcunu ödemekte zorlanan diğer bir esnaf Recep Çiçek de “Ev kirası var, fatura var, toptancıya ödeme yapmamız lazım, kredilerimiz var. Ama elimizde avucumuzda inanın hiçbir şey kalmadı. Evet, kısıtlamalar kaldırıldı ama eskisi gibi pazar yok yani. İş yapamıyoruz. Müşteri çok az. Gelenler de ‘fiyatlar pahalı’ deyip gidiyor. İnsanlar ürüne el atmaya bile korkuyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi tezgah kurmadığımız günlerin dahi işgaliye parasını alıyorlar” şeklinde konuştu.


 

Haber Merkezi