- Gündem
- 30.06.2025 00:32
İzmir’in depreme dirençli bir kent haline gelmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üç yıldır yürüttüğü depreme hazırlık ve dirençlilik çalışmaları hakkında düzenlenen geniş kapsamlı toplantıda bilgi verilirken A’dan Z’ye dayanıklılık karnesi ortaya konuldu
TENZİLE AŞÇI
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin ardından depremin yıkıcı ve öldürücü gücü bir kez daha gözler önüne serilirken “deprem değil çürük binalar öldürür” gerçeği de bir kez daha ortaya çıktı. Deprem bölgesindeki yapıların deprem dayanıklılığı haftalardır gündemden düşmezken deprem riskinde birinci sıralarda yer alan bölgelerden biri olan İzmir’in depreme dayanıklı olup olmadığı sorusu yine akıllara geldi.
Bir yandan afet bölgesinde çalışmalar devam ederken diğer yandan da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, düzenlenen toplantıda birinci derece deprem kuşağında bulunan İzmir’de depreme dirençli bir kent olmak adına Büyükşehir tarafından atılan adım ve yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
SOYER: İZMİR YİNE İZMİRLİLİĞİNİ GÖSTERDİ
Bir Kira Bir Yuva kampanyasına değinerek açılış konuşmasına başlayan Soyer, “Dün akşam saat 20.00’de başlayan ve 6 saat süren bir maraton yaşadık. İnanılmaz bir umut. Bir hesap numarası ya da SMS numarası yoktu. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden olağanüstü bir katılım oldu. İzmir yine İzmirliliğini gösterdi ve öncülüğünü yaptı, bütün dünyaya bir umut ışığı yaktı. En yoksullaştığımız, krizin ve yoksulluğun en derinleştiği bir anda insanlar yardıma koştular. Bütün bu acılar ve yas devam ederken bir nebze olsun dışarıda ateş başında ısınmaya çalışan yavrularımızın başını sokacağı bir ev bulabilmek için bir kampanya başlatmıştık Çok güzel yürüyor. Yürüyecek. Maalesef bundan sonra hayatımız aynı olmayacak, başka bir hayat yaşayacağız. Yepyeni bir hayatımız olacak bundan sonra. Bir tek çaremiz var. Sıkıntısı büyüyen bir konjonktür içinde yaşarken dayanışmayı büyütmek. Bizi birbirimizle buluşturan şeyleri öne çıkarıp bunlara sarılmak. Dayanışma büyütür. Dayanışmadan başka çaremiz yok” dedi.
“ORTAK AKLI ORTAK GÜCE DÖNÜŞTÜRMEZSEK…”
Deprem gerçekliğiyle yaşamak zorunda olduğumuzun altını çizen Soyer, dirençli kentler için ortak akıl vurgusu yaptı e “Perspektifimizi ve radarımızı bugün İzmir’e çevireceğiz. İzmir bir deprem bölgesi. Fay hatları hepimizi tedirgin edecek kadar güçlü. Bugün ne yapıyorsak, 4 yıldır ne yaptığımız masaya yatıracağız. Size yalan söylemeyeceğiz, popülizm yapmayacağız. Bizim yaptığımız çalışmaları bilin ki orada yanlış ya da kusurlu bulduğunuz ne varsa bizimle paylaşın. Bu süreç bir şeyi çok iyi gösterdi. Ortak aklı ortak güce dönüştüremezsek hepimiz eksiğiz. Çocuklarımız bu şehirde sağlıkla ve güvenle yaşasın istiyorsak birbirimizi dinleyip ders alacağız. Yaşadığımız bölgedeki fayları kaldıramayacağımıza göre bu faylarla nasıl yaşayacağımızı öğreneceğiz” diye konuştu.
DAYANGAÇ: BÜTÜNLEŞİK BAKIŞ AÇISIYLA ÇALIŞIYORUZ
Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Banu Dayangaç, depreme dirençli İzmir için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. “Büyükşehir olarak depreme dirençli bir kent yaratmak için bütünleşik bir bakış açısıyla çalışıyoruz” diyen Dayangaç, yapıların yüzde 40’ı ve nüfusun yüzde 70’i kent merkezinde olduğu bilgisini verirken dirençli kent için ilk adım olarak yapı envanteri çalışmaları ve zemin yapıları için mikro bölge çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.
AYATAR: MÜHENDİSLİĞİN ÖNÜMÜNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ
Yapı envanteri çalışması hakkında kısa bilgi veren TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, bilime uygunluk vurgusu yaptı ve “Bizim kalıcı bir şey yaparak binaları sıralamaya koyup öncelendirmemiz gerekiyor ve yaptığımız bu. Hangi binalar öncelikli bunu çıkarmak. Bayraklı da 31 bin 270 yapı, Bornova’da da yaklaşık 62 bin yapı incelendi. Çalışmalar kapsamında çıkarılan bina kimlik belgesi önemli. Çünkü biz bu bilgilere bakarak hareket ediyoruz. Projemizle alakası yok ancak Hatay’da bir bina ayakta kaldı. Bu bina güçlendirilmiş bir binaydı. Güçlendirilen binanın içerisinden 50 insanımız kurtarıldı. Mühendisliğin önemini bir kez daha gösterdi. Biz bakış açımızda bu kurtarmaların sevincinin peşindeyiz” dedi.
CANBAY: MARAŞ VE HATAY’I YAŞAMAMAK İÇİN ÖNLEM ALMALIYIZ
Yapı envanteri çalışmalarının dirençli kent için önemin açıklayan Prof. Dr. Erdem Canbay, “Bizim Kahramanmaraş ve Hatay’ı yaşamamak için önlem almamız gerekiyor. Bunun için öncelikle yeni binaları dayanıklı yapmalıyız. Ama elimizde bir sürü bina var. Onun için İzmirlinin deprem olmadan halkını koruyacak önlemlerin alınması gerekiyordu. Tunç Başkan bunun ilk adımını attı. Bina sayısı çok fazla. O nedenle çok daha hızlı bir çözüm üretmemiz gerekiyordu. Biz önce binaları hızlı bir şekilde sıraya dizme ve en kötü dediğimiz binalarla işe başlayalım. Yüksek ölçekli kentsel iyileştirme bölgeleri belirlenip buna göre hareket edilebilir. Elimizde bunun için gerekli doneler var. Büyükşehir, deprem riskinin azaltılması için çok önemli adımlar attı. Elde edilen veriler kullanılarak binaları daha dirençli hale getirecek çözümler üreteceğimize eminim” ifadelerini kullandı.