Staj değil sömürü: Çuval taşıtan da var sigarasını aldıran da!

Genç avukatlar hak ihlallerine karşı ortaya çıkan mesleklerine ilk adımı hak ihlallerine maruz kalarak atıyor. Ücret almadan geçen bir yıllık zorunlu staj süreci kelimenin tam anlamıyla bir sömürüye dönüşüyor: Sigarasını, ayakkabısını, elbisesini aldıran da var, çuvalla yüzlerce dosya taşıtan da!


  • Oluşturulma Tarihi : 22.02.2021 07:40
  • Güncelleme Tarihi : 22.02.2021 07:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Staj değil sömürü:  Çuval taşıtan da var sigarasını aldıran da!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
“Bir evrak teslim almam gerektiğini söyledi. Fakat görüştüğüm kişi bana evrak değil bir adet ayakkabı teslim etti. Bir kere de sipariş verdiği takım elbisesini almaya gitmiştim.”

“Staj yaptığım ofis yoğun şekilde icra takibi yapıyordu. Bir çuvalın içine doldurdukları 200-300 dosyayı adliyeye taşımamı istiyorlardı. Çuvalı yerde sürükleyerek tek başıma icra dairesine götürmüştüm.”

“Günde en az 80 kişi ile konuşma zorunluluğunuz olduğunu düşünün… Yaptığım iş normalde asgari ücretle çalışan bir çağrı merkezi elemanının yapması gereken işti.”

“Kahvesini, sigarasız içemeyen bir avukatın yanında çalışırken, sigarasını almaya dahi markete ben gidiyordum.”

“Çalışma saatlerinin yoğun olduğunu, yol ve yemek giderlerimin karşılamasını gerektiğini söyleyince, ‘Küçük hanıma çalışma saatlerimiz fazla gelmiş... Biz de zamanında ücret almadık’ dediler.”

Onlar, hak ihlallerine karşı ortaya çıkmış mesleğe ilk adımı, hak ihlaline maruz kalarak ve adil olmayan çalışma koşullarıyla yüzleşerek atıyor. Bir yıllık zorunlu staj sürecinde ne ücret alabiliyor ne de başka bir yerde çalışabiliyorlar. Hukuk fakültelerinden mezun olan genç avukatlar, stajlarını meslekleri dışındaki her türlü işi yüklenmek zorunda kalarak geçirdiklerini çarpıcı örneklerle anlattı.

AYAKKABISINI ALMAYA GÖNDERDİ

Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Kerim Bütün, 27 yaşında. Stajyer avukatlık sürecini, “Bu bir emek sömürüsü” diyerek tanımlayan Bütün, “Beni arayarak gidip bir evrak almam gerektiğini söyledi. Sonrasında evrakı alacağım kişinin numarasını attı. O kişiyle görüştüğümde bana bir adet ayakkabı teslim etti. Bu olaydan dolayı rahatsız oldum. Birkaç gün sonra bir konudan tartışma çıktığında baroya şikayet etmekle tehdit edildim ve oradan ayrıldım. Stajyer avukatların ücret sorunları var biliyorsunuz. Hakim ve savcı stajyerlerine ödendiği gibi avukat stajyerlerine de bir ücret ödenmesi gerekiyor. Bu en azından asgari ücret tutarında olmalı. Bunun dışında stajın bir kısmının ceza infaz kurumlarında yapılması gerektiğini düşünüyorum, bu 15 günlük bir süre olabilir. Avukatların yanında çalıştırdığı stajyerleri herhangi bir saat sınırlamasına uymaksızın sabah 08.00 akşam 19.00 çalıştırması gibi durumlar var” dedi.

OFİS İŞLERİ İÇİN KULLANILDIM

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan 24 yaşındaki Elifnur Yamak ise staj süreci boyunca beş farklı ofiste çalıştı. Hemen hepsinde hak ihlaline maruz kaldığını söyleyen Yamak, “İlk başta enerjim ve hevesim o kadar yüksekti ki verilen işleri sorgulamadan yerine getirmeye çalışıyordum. Daha sonrasında anladım ki sadece icra ve klasik ofis işleri için kullanılan bir icra katibinden farksızdım. Yoğun şekilde icra yapan bu ofis, bir çuvalın içine doldurulan 200-300 dosyayı adliyeye taşımamı istiyordu. Çuvalı yerde sürükleyerek de olsa tek başıma icra dairesine götürmüştüm. Benden yapmamı istedikleri bir diğer iş ise icra dosyası borçlularını aramaktı. Günde en az 80 kişi ile konuşma zorunluluğunuz olduğunu ve insanlarla konuşurken patron avukatın size emirler yağdırdığını düşünün… Yaptığım iş normalde asgari ücretle çalışan bir çağrı merkezi elemanının yapması gereken işti” ifadelerini kullandı.

SİGARASINI BİLE BEN ALIYORDUM

“Avukatların çay-kahve servisini yapmak zaten tüm stajyerlere artık normal gelen bir durum” diyen Yamak, yaşadığı mobbinge dair de şunları söyledi: “Kahvesini sigarasız içemeyen bir avukatın yanında çalışırken, sigarasını almaya dahi ben markete gidiyordum. Bu kadın avukat, anlamlandıramadığım şekilde bana ofisteki erkek stajyerlere davrandığından farklı davranıyor, görmezlikten geliyor ve soru sorduğumda aşağılayarak tersliyordu. Başka bir ofiste ise, ‘Biz sana burada iş öğreteceğiz, sadece öğlen yemeğini karşılarız. Zaten stajyer avukat dediğin ücretsiz çalışır’ dediler. Çalışma saatlerinin çok yoğun olduğunu ve en azından yol ve yemek giderlerimin karşılanması gerektiğini söyledim. Odada bulunan avukatlar benimle dalga geçerek, ‘Küçük hanıma çalışma saatlerimiz çok gelmiş. Bizde zamanında staj yaptık ama ücret almadık’ şeklinde sözler söylediler. Stajyer avukatlık yani ‘kölelik’ durumunu dibine kadar yaşayan biri olarak; iş öğretiyoruz bahanesi ile sekreter, icra katibi, kişisel asistan, ofis personeli ve çağrı merkezi elemanı olarak komik ücretlere çalıştırılmayı kabul etmiyorum. Türkiye Barolar Birliği’nin acil olarak stajyer avukatların yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddete çözüm bulması ve ücret hakkı öncelikli olmak üzere bir düzenleme getirmesi gerekiyor. Asgari ücretle ofis elemanı çalıştırmak yerine 500 TL gibi komik rakamlarla stajyer çalıştırmak bütün avukatların işine geldiği için bu düzen değişmiyor.”

2 KİŞİDEN BİRİ HAK İHLALİ YAŞIYOR

Farklı barolara kayıtlı bir grup stajyer avukatın kurduğu Stajyer Avukatlar Dayanışması tarafından yapılan anket çalışmasının sonuçları da yaşananları gözler önüne seriyor. Stajyer avukatların karşılaştığı hak ihlalleri ve sorunların tespit edilebilmesi amacıyla 27 barodan, stajyer avukat ve 1-3 yıl arasında kıdeme sahip avukatların katıldığı anket çalışmasının sonuçları söyle: “Ülkemizde her 2 stajyer avukattan 1’i sistematik olarak hak ihlaline maruz kaldığını belirtmektedir. Stajyer avukatların yüzde 69’u emeğinin karşılığı olan ücreti alamadığını ifade etmektedir. Anket katılımcılarının yüzde 20’si hiç ücret alamadığını, katılımcıların yüzde 49’u ise tam zamanlı çalışmalarının karşılığında cep harçlığı aldığını ifade etmektedir. Stajyer avukatların yüzde 82’si barolar tarafından sağlanan eğitimi yetersiz bulduğunu ifade etmektedir.”

Haber Merkezi