Stratejik ürünleri geliştirmeliyiz

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Türkiye’nin çeşitli alanlarda pek çok stratejik ürünleri daha fazla değer görmeyi bekliyor. Ege Bölgesi’ndeki stratejik ürünlerin başında gelen rüzgar ve pamuk daha fazla yatırım bekliyor.

İzmir Ticaret Borsası ve Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı olan Barış Kocagöz, Ege Bölgesi ve İzmir’in stratejik ürünleri ile ilgili bağımsız politikalar üretmesi gerektiğini belirtti.

DIŞARIYA TAM 42 MİLYAR DOLAR ÖDÜYORUZ

Kocagöz, stratejik her üründe Türkiye’nin ilan etmesi gerektiğini ifade ederek, “Biz zor günlerde Rusya'nın vanayı kapatırım, ABD'nin bilmem ne yaparım dediği, öbürünün tehdit ettiği dönemde kendi stratejik ürünlerimiz olan pamuk, rüzgar gibi stratejik ürünleri bağımsız politikalar ile üretmemiz ve kendimize yetiyor olmamız lazım. Dışarıya tam 42 milyar dolar ödüyoruz ve enerji satın alıyoruz. Her ikisinde de çok paralel sorunlar. Bunlar birleştiği zaman cari açık olarak bize dönüyor. Ondan sonra da döviz yukarı çıktı mı ne yapacağız diye düşünüyoruz. Onun için stratejik ürünlerde hem kendi ekonomik dengelerimiz için hem de bağımsızlığımız için rahat bir biçimde de doğru bildiğimizi söylememiz için bizim bunları yapmamız lazım” diye konuştu.

EKONOMİNİN DE KURALLARI VAR

Türkiye'nin tarımsal ürün çeşitliliği hakkındaki görüşlerini de ifade eden Kocagöz, “Çeşit fazlalığı, kaliteyi tutturmak ve standardı sağlamak açısından bir problem. Çünkü çok çeşit olduğu zaman belli yörelerin belli kalitede olmaması, tekstil sanayinin de bunu kullanırken büyük zorlukla karşılaşması anlamına gelir. Ama ekonominin de kuralları var. Belli tohumları kısıtlayıp bazısına satabilirsin bazısına satamazsın dediğinde zaten rekabet kurumunun kurallarına aykırıdır. Kendi üstünlüğünü ispat edemeyen bir tohum Tarım Bakanlığı tarafından tescil edilmiyor. Tescil edilecek bir tohum müracaat ettiğinde ya verimde üstün olmalı ya lif karakterinde. Ve bunu ispat etmek zorunda. Bunun dışında eleme kurumu yok. Çünkü rekabete aykırı” dedi.

MİLLİ TOHUMU GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

Türkiye'nin GDO'suz tohum kullanma politikasını da değerlendiren, “GDO'lu ürün kullandığınızda sadece bağımlı oluyorsunuz. Biz şimdi hazır milli konvansiyonel tohum kullanan, yurtdışından geliyorsa da ancak GDO'suz olanı kullanan bir politika yürütüyoruz. İşler doğru yürüyor. Bu arada da Türk tohumculuğu da gelişiyor. Milli tohumu geliştirmek için destekleme politikaları geliştirmek zorundayız. Türk tohumculuğu çok geride. Bizim destek vermemiz lazım ki bu firmalar çoğalsın. Milli tohumculuğu geliştirmemiz lazım. En az 9-10 firmamız olması lazım. Firmalar dünyadaki rakiplerine karşı zor savaşıyorlar. Kolay bir şey değil ki. Onların bütçesiyle bizim tohum firmalarının bütçesi karşılaştırılamaz bile” ifadelerini kullandı.