Su ürünlerine köklü çalışmalar

İTO tarafından düzenlenen ‘Balıkçılık ve Su Ürünleri Çalıştayı’nda konuşan Başkan Mahmut Özgener, su ürünleri sektörünün gelişmesi için köklü çalışmalar yapıldığını açıkladı


  • Oluşturulma Tarihi : 10.08.2018 07:05
  • Güncelleme Tarihi : 10.08.2018 07:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Su ürünlerine köklü çalışmalar haberinin görseli

NİLGÜN TAZE
İzmir Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen “Balıkçılık ve Su Ürünleri Çalıştayı” İzmir Ticaret Odası Çok Amaçlı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in yaptığı toplantının Oturum Başkanlığını İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan yaptı. Oturuma çok sayıda balıkçılık sektöründen ilgili katılırken, balıkçılık ve su ürünlerinin geliştirilmesi için gerekli adımların atılacağı açıklandı.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Çalıştayı’nın açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, 15 gün önce belinden fıtık ameliyatı olmasına rağmen balıkçılık sektörünü çok önemsemesinden dolayı hasta yatağından kalkarak çalıştaya katıldığını açıklayarak, “Bugün böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan onur duyuyorum. Göreve geldiğim bugüne kadar İzmir’e özel projeler üreterek önemli çalışmalarda bulunuyoruz. İzmir’den çıkan bir Tarım Bakanına sahip olmak kentimiz için büyük kazanç. Destekleri için kendilerine teşekkür ediyorum. Ülkemizde 2017 yılında yüzde 56’sı avcılıktan ve yüzde 44’ü yetiştiricilikten olmak üzere toplam 631 bin ton su ürünü elde edildi. Ülkemizde su ürünleri ihracatının yüzde 14’ünü İzmir karşılıyor. 337 milyon dolar ihracat ile ikinci sıradayız. Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi Projesi bizim için son derece önemli bir proje. Yapılan çalışmalarda İzmir Ticaret Odası tek başına hareket etmiyor. Diğer oda başkanlarımızla çalışmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hayata geçirmek istediğimiz çalışmalardan ilki, İzmir’e tarıma dayalı organize sanayi bölgesi (OSB) kazandırmak. Menderes’te bitkisel üretim konusunda jeotermale dayalı seracılık ihtisas organize sanayi bölgesi kurarak Jeotermale dayalı bir Seracılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurma planımız var. Bizi mutlu eden diğer bir önemli bir husus bu önemli projemizi diğer bazı projelerimizle birlikte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın açıkladığı 100 Günlük İcraat Programı’nda görmek” dedi.
KATMADEĞER ÜRETEN SEKTÖR
Kendisinin aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyesi olduğunu hatırlatan Özgener, “Projelerimizi Ankara’da hem hükümet nezdinde gündeme getirirken hemde odalarımızın en üstü makamı olan TOBB nezdinden bu konuları gündemde tutuyoruz. Su ürünleri katma değer katkısı nedeniyle çok önemli bir yere sahip. Şüphesiz 8 bin 333 kıyı şeridi olan ülkemiz su ürünleri yetiştiriciliğinin için son derece uygun koşullara sahip. Su ürünleri ülkemizin en fazla katma değer üreterek ihracat yaptığı bir sektör ve en fazla cari açığı kapatan birimlerden biri. Sağlıklı beslenmeye olan ilginin her geçen gün artması ve deniz mahsullerinin sağladığı faydaların bilinmesi su ürünlerine olan talebi gün geçtikçe artırıyor. Sahip olduğu 629 km lik kıyı şeridi üretimiyle, istihdam yaratımından, ülke ekonomisine katkıda bulunmaya kadar daha birçok alanda sektörün önemli katkıları bulunmaktadır” açıklamasını yaptı.
“TÜKETİMİ ARTIRMALIYIZ”
İzmir’in kayıtlı teknecilik bakımından Türkiye’nin yüzde 11.9’luk payı ile ikinci sırada yer aldığını ifade eden Özgener, 2017 yılında üretilen 72 bin ton ürünün üretim değerinin 1 milyar 216 milyon TL’sı olduğunu açıkladı. Özgener, “Ülkemizin su ürünleri ihracatının yüzde 14’ünü İzmir karşılamaktadır. 337 milyon dolarlık ihracat rakamı ile ikinci sıradayız. Tarımsal ekonomi ve sağlıklı yaşam açısından su ürünleri sektörü stratejik bir öneme sahiptir. Ne yazık ki ülkemizde kişi başına düşen balık miktarı dünya standartlarının çok altında. Balık tüketimi Avrupa’da kişi başı 24 kilo iken bu rakam ülkemizde 5.4 kilo. Buda ülke insanımızın ne kadar az balık tükettiğini gösteriyor. Sağlıklı bir nesil yetiştirmek istiyorsak bu konuya özel önem vererek balık tüketimini artırmalıyız” ifadelerini kullandı.
YENİ SU ÜRÜNLERİ KANUNU
Su ürünleri sektöründe ruhsat düzenlemesi yapılması, denizlerde çalışan işçilerin sigortalarının yapılması, avcılığa uygulanan KDV oranının yüzde 1’e indirilmesi, su ürünleri üretim miktarının artırılması, sektörün tek bir yasal çatı altında toplanması ve lojistik bölgesinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını açıklayan Özgener, “Düzenlediğimiz bu çalıştayda dile getirilecek sorunları da bu listeye ekleyebiliriz. Bu başlıkların hepsini sayın bakanımıza iletme şansı buldum. Sayın bakanımızla paylaştığım ve çok önemediğim bir diğer konuda 1971 yılında yayımlanmış ve hala geçerli olan 1380 sayılı su ürünleri kanununun yerine sektörün hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek Avrupa Birliği uyumlu ve sektörün ihtiyaçlarının dikkate alındığı yeni bir kanun tasarısı istiyoruz. Daha fazla üretim yaparak ülkemize daha fazla istihdam kazandırmak istiyoruz. 2023 yılında yüzde 25 olan Avrupa pazar payını yüzde 35’e yükseltmeyi, kişi başına düşen ürün miktarını 15 kiloya çıkarmayı, dünyadaki pazar payını da üç katına çıkarmak hedeflenmektedir. Hiç kimsenin sektördeki problemlerin çözülmesine yönelik gerekli emeği vereceğimizden şüphesi olmasın. Balıkçılın sorunları başlıklı panelde katılımcıların görüş ve önerileri dinleyebiliriz. Deniz ve balık tutmak benim en büyük tutkum. Fıtık ameliyatı olmama rağmen hala kalbim denizlerde” şeklinde konuştu.