Suçlu kim?

İzmir Büyükşehir meclisinde Balçova’daki yeni pazar yeri fiyatları ve kapalı olan mezbahaların durumu tartışmalara neden oldu. Kent sorunlarının gündeme taşındığı, zaman zaman sözlü tartışmaların yaşandığı oturum gergin anlara sahne oldu


  • Oluşturulma Tarihi : 14.07.2016 08:48
  • Güncelleme Tarihi : 14.07.2016 08:48
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Suçlu kim?

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın ilk oturumu Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti.

Oturumda Balçova pazar yeri için esnaftan alınacak tezgah ücretleri, Karabağlar’da yapılması planlanan resmi tesis alanı, Ramazan Bayramı’nda Çeşme’de yaşanan su kesintisi, kentte yapılması planlanan otoparklar ve kapalı mezbahalar konusu ile Kültürpark projesine yönelik eleştiriler gündeme taşındı. Kent gündemine dair konular görüşüldüğü sırada zaman zaman AK Parti ve CHP’li meclis üyeleri arasında sözlü tartışmalar yaşandı.

“VATANDAŞI SÖĞÜŞLÜYORSUNUZ”

Üçkuyular’dan Balçova’daki viyadük altına taşınacak pazar yeri için esnaftan alınacak ilk tezgah ücretiyle ilgili söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Ali Kökoğuz, “Vatandaş burada soyuluyor. Böyle hesap olur mu?” diye konuştu. Başkan Aziz Kocaoğlu ise, “Kim kimi soyuyor kardeşim? Bir defa üslubunuz yanlış... Devlet de belediye de bu tür konularda bir karar alır, komisyonlar değerlendirir. Pazardan katılım payı almak nasıl bir soygundur, nasıl soygunla nitelendirilir, onu size bırakıyorum” dedi.Bunun üzerine Kökoğuz, “Vatandaş söğüşleniyor. Yeni yeni icatlar çıkarıyorsunuz” cevabını verdi.

“3 BELEDİYE SUÇLU”

AK Partili İmet Tunç ise, “Üçkuyular pazarının kaldırılmasında 3 belediyeyi ortak suçlu görüyoruz. Başbakan Binali Yıldırım’ın katkılarıyla 77 bin lira sembolik bir parayla kiralanmıştır. Bundan seneler önce kazanılan para bu belediyelerin bütçelerine girmiştir. Burada 3 belediye tarafından esnaf mağdur edilirken başbakan tarafından giderilmiştir. Tezgah tahsis ücretinin bir defa alınması durumu varken alınmamasını tavsiye ederiz” dedi.

“SÖĞÜŞLESEK BÖYLE OLMAZDI”

Pazar yeri eleştirilerine yanıt veren Kocaoğlu, “Biz burada kentin yararına, siyaseti dışarıda tutarak iş yapmaya çalışıyoruz. Balçova Belediyesi’nin orada 1 metrekare yeri yoktur. Konak ve Karabağlar’ın yeri vardır. Tapulu mülküdür. Azınlıktadır. Mülkünü Karayolları gibi, TEKEL gibi, satmıştır. Say baba say… Durum böyle olunca mülk satmak ne ayıptır, ne günahtır! Özelleştirme İdaresi kuruldu, memleketin malını satmak için! Onlar şakır şakır satmıyor mu? Bu kimin malı? Diğer satılan mallar kimin malı? İstanbul’da satılan mallar kimin malı? Siz bunu söylerseniz bu cevabı alırsınız ama yeri burası yeri değil. Komisyonda bu konu görüşülür ve sonuçlanır” diye konuştu. AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ise, “Burada ‘Niye satıldı?’ diye bir sorumuz yok. Bu esnaf ikinci kez bu büyüklükte bir parayı ödemesin diyoruz” dedi. Konuyla ilgili olarak söz alan Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, “Pazar yeri satıldıktan 2 buçuk yıl sonra bile her hafta temizledik. İşgaliye bedeli almadık. Söğüşleseydik böyle olmazdı” şeklinde yanıt verdi.

 

“SAMİMİ YAKLAŞSAK İZMİR DAHA GÜZEL OLACAK”

Karabağlar’da resmi tesis alanı yapılmak istenen bölgeye AK Parti Grubu’nun cami ve müftülük kompleksi talebi tartışma yarattı. AK Parti Meclis Üyesi Bünyamin Demir, “Biz oranın resmi tesis alanı yerine sosyal alt yapı alanı olarak görünmesini istiyoruz. O bölgede vatandaşların aşevi, cami ve müftülük kompleksi talepleri var. Eğer resmi tesis alanı olarak görünürse bu istekler olmaz” diye konuştu. Demir’e yanıt veren Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, “Bünyamin Demir’in söylediklerinin konuyla hiçbir alakası yoktur. Burada ‘Cami yapılamaz’ diye bir madde yoktur. Orası resmi tesis alanında müftülük kompleksine dönüştürülebilir, cami de yapılabilir. Kabul görmeyen tek şey vardı. Emsalin arttırılması yönünde bir talep vardı. Bunun olması mümkün değil… Kabul edilmeyen tek yön budur. Bunlar dışında her talep yerine getirilebilir. İki de bir speküle edilmektedir. ‘Cami yapımını CHP ya da belediye engelliyor’ gibi broşürler dağıtılmıştır. İnanç üzerinden siyaset yapanları da kınıyorum. Bu plan değişikliğine göre müftülük kompleksine yapılmasına hiçbir ve hangi büyüklükte olursa olsun cami yapılmasına hukuki bir engel söz konusu değildir” dedi. Başkan Kocaoğlu ise, “Muhittin Başkan bir şeye uymadık o da ‘Yoğunluk artışı’ diyor. Muhittin Başkan anlatmasa sizin anlatmanızdan belediye camiyi engellemiş gibi anladım. Böyle bir şeyin olmadığı ortaya çıktı. Birbirimize samimi yaklaşsak İzmir daha güzel olacak” diye konuştu.

“VATANDAŞA OTOPARKLARINI VERİN”

Oturumda söz alan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Amerikan Kültür Merkezi’nin bulunduğu alanda park ve otopark yapılmasını önerdi. AK Partili Kökoğuz ise, “O bölgenin otopark sorunu var. Ama siz buna bir çözüm bulmuyorsunuz. Stratejik planda ‘16 adet otopark yapacağız’ demişsiniz. Ulukent Otoparkı’nı yaptınız mı? Altında imzanız var. Vatandaşın otopark dilekleri var. Bir tane yapmışlığınız var. Buca Kasaplar... Otopark parasını topluyorsunuz, 40 milyon lira... Lütfen bu paraları harcayın. Vatandaşa otoparklarını verin. Çünkü İzmirli vatandaş sizden hizmet bekliyor. İzmirli vatandaş çalışkandır, enerjiktir, sinerjiktir. Son model araba, uçak gibidir. Siz de pilotsunuz ama araba için tezek kullanıyorsunuz. Akvaryumdaki ölü balıkların hızından farksızsınız. 16 otoparktan bir tanesi yapılmış. Arabalar üst üste, her gün binlerce araç diziliyor. İzmir’i seviniz” dedi. Kocaoğlu, “İzmir’i sevmeyi aklınıza getirdiğiniz için sizi destekliyorum, teşekkür ediyorum. İnşaatlar devam ediyor. Alaybey’in projesi sene sonuna kadar bitiyor, 2017’de ihaleye çıkacak. 100 sokak Otoparkı devam ediyor, gider bakarsın! Ulukent’in yeri düzenlendi, açık otopark olarak kullanılıyor” cevabını verdi.

“ELİMİZDEN ALANLAR UTANSIN!”

Kapalı olan mezbahaların durumuyla ilgili bilgi alınması talebi üzerine konuşan Kocaoğlu, “Mezbaha konusunda, Ödemiş’te bir mezbaha var. Kamulaştırma yapmamız gerekiyor. İşlemler devam ediyor. Amacımız Bergama’da köklü bir mezbaha yapmaktır. Mezbaha sıkıntısı var. Yalnız bir yasa çıkartılmıştır ve uygulama yapılmaktadır. Gereken tedbirleri alıyoruz. Bergama’yı 2 sene önce devraldık. Bütün bize düşen görevleri yapmaya hazırız. Mezbaha yapılmayacak bir nane değil... Seyyar bir mezbaha koyar, vatandaşın işini çözeriz. Mesele hayvan kesmekse çözüm buluruz. Tansaş’ın mezbahasını bizim elimizden alanların utanması gerekir” dedi.

 

ÇEŞME’DEKİ SU KESİNTİSİ GÜNDEME TAŞINDI

Çeşme’deki su kesintisiyle ilgili eleştiri yapan AK Partili Doğan, İZSU’nun krizi yönetemediğini savunarak, önümüzde Kurban Bayramı tatili için İZSU yönetiminin şimdiden önlem alması gerektiğini söyledi.Doğan’ın sözlerine yanıt veren Kocaoğlu, şunları söyledi: “Arifeden iki gün önce Çeşme’de hatta bir arıza oldu. Bu arıza giderildi, depolar boşaltıldı ve su verilmeye başlandı. Depolar bir türlü dolmadı. Bayramda birden bire yoğunluk geldi. ‘Bahçelerinizi sulamayın, suyu idareli kullanın’ diye bir açıklama yaptık. Zaman zaman Dalyan civarında susuzluk çekildi. Benim de evim orada hiç de 24 saat susuz kalmadım. En çok suyu kesilen ev benimdi. Fransız firması süresi de bittiği için Alaçatı ve Çeşme’nin altyapısı şu an bitmiş durumda... Projeyi bitirdik, altyapı ihalesine çıkıyoruz, seneye bitirmeyi düşünüyoruz. Suyu versek de sistem taşımıyor. Ayrıca Çeşme’nin en büyük problemi eğer kuraklık olursa ve Aktaş Barajı’nda su olmazsa, biz Çeşme’ye su veremeyiz. Bizim 2 sene evveldir düşündüğümüz bir şey var. Güzelbahçe’den İstanbul pompasıyla yeni bir hatla tüm birleşik sistemle Çeşme’yi beslemek istiyoruz. Burada bir handikabımız var. Eski Çeşme yolundan boruları geçirebilmek için izin alamadık. Bunu elbirliğiyle çözersek biz de kısa zamanda İstanbul pompaya suyu indiririz. Kuraklık da olsa İzmir’in su problemini çözeriz. Karareis Barajı da yapılsa o suyu İstanbul pompaya götürecek hat yok. Ayrıca kimse tatilden dönmedi. ‘En çok su Dalyan’a verildi’ deniyor. Bu koskoca bir yalan!”

“AĞAÇ KESMİYORUZ”

Açıklamalarının devamında Kültürpark’ı yeniden tasarlayacak proje ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Kocaoğlu, “Kültürpark konusu var… Ağaç kesmiyoruz! Ziraat fakültesinin belirlediği 42 tane hastalıklı ağacı kesip yerine dikiyoruz. Zevk için ağaç kesmiyoruz. Ağaç olan alan da inşaat da yapmıyoruz. İsmet İnönü, Atlas Pavyon eskimiş, holler işlerini bitirmiş, hollerin kalmasına gerek kalmamıştır. ‘Yeşili arttıralım’ diye 633 tane artı ağaç dikiyoruz. Asfalt gibi şeyleri kaldıralım. Bütün bunları yıktıktan sonra İsmet İnönü’nün olduğu yere 3 sıra bank konacak. Kültürpark’ın iki ana işlevi var. Bir; kültür, iki; İzmir Enternasyonal Fuarı… 33 dönümlük yeri yıkalım. 11 bin metrekare üzerinden hollerin olduğu yerde bir kültür merkezini yapalım. Bu 2 bin 200 kişilik olması lazım. Koskoca İzmir’de 2 bin kişiyi aşan toplantı yapılacak salonumuz yok. Halka yönelik 85 yıllık değeri de yine Kültürpark’ın içinde bir yıl inovasyon bir yıl tasarım formatıyla fuarı eski günlerine döndürelim. İzmir fuarını eski gücüne kavuşturalım. Buna karşı çıkılıyor. Kim karşı çıkıyor? Çeşitli odalar, meslek kuruluşları. ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi ağaç kesecek’ diye karşı çıkıyor. Kurula gitti, yapabilirsem yapacağım” diye konuştu.

 

Haber Merkezi