Sayfa Yükleniyor...
Türkiyenin ekonomik büyümesini değerlendiren Ekonomist Prof.Dr. Özgür Demirtaş, bu büyümenin sürdürülebilir olması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye olarak biz sürdürülebilir büyümeye dikkat çekmeliyiz dedi
KENAN YEŞİL
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) ev sahipliğinde düzenlenen ve Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Ekonomist Prof.Dr. Özgür Demirtaşın konuk konuşmacı olarak katıldığı Dünya ve Türkiye Ekonomisi toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, Orta Vadeli Programda bahsedilen katma değerli ve sürdürülebilir üretim ekonomisine ulaşabilmek için alınacak tedbirlerin, hayata geçirilecek yasaların, hızla ve samimiyetle ele alınmasının, sanayicinin yeni yatırım için eksik olan şevk ve arzusunun, ortak hedeflere olan güveninin yeniden tesis edilmesinin büyük önem arz ettiğine dikkat çekti. Yeni Orta Vadeli Program ile gündeme gelen, Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından açıklanan, bir dizi vergi artışına da değinen Sivri, Vergilerdeki artışın, yerli ve yabancı yatırım iştahı ile tüketimi olumsuz etkilememesi, kayıt dışı işletme ve işlemlere gerekçe olmaması gerektiğine inanıyoruz. Vergilendirme sisteminde ekonomik canlılığı destekleyerek arttıracak düzenlemelere ihtiyacımız var dedi.
TEKNOLOJİ VE EĞİTİM
Katma değerli üretim için özellikle yüksek teknolojiye ve eğitime yatırım yapılması gerektiğini belirten Sivri, Özellikle teknoloji sanayi bölgelerinin kurulması konusunda bir kararlılık görmek istiyoruz. Teknoloji sanayi bölgelerinin geliştirilmesi, bu konuda kaynakların yönlendirilmesi, özellikle, büyümenin üretime dönük yatırım kalemlerine ve cari açık üzerinde etkili olacak yatırımlara ev sahipliği yapacak sanayinin geliştirilmesine başta İzmir olmak üzere tüm Türkiyenin ihtiyacı var açıklamasında bulundu.
Sivri, Üniversitelerin yanı sıra araştırma enstitülerinin oluşturulmasına, beyin göçünün tersine çevrilerek ihtisaslaşmış araştırmaya katkı verecek derinlikte yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu hepimizin malumu. Akademik niteliğin geliştirilmesi, bazı üniversitelerin araştırma üniversitesi olarak kabul edilmesi ile beraber ve belirli alanlarda ihtisaslaşması, yüksek okul ve meslek yüksek okullarının yetkinliklerinin artırılması gerekiyor. Teknoloji ve inovasyonu hayatımızın bir parçası haline getirmenin tek yolu budur diye konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME
Türkiyenin ekonomik büyümesini değerlendiren Ekonomist Özgür Demirtaş, Güçlü bir ekonomik büyüme geldi. Birinci çeyrekte yüzde 5, ikinci çeyrekte yüzde 5.1 büyüme gördük. Üçüncü çeyrekte yine güçlü bir büyüme rakamı bekliyorum. Ancak büyümenin ne kadar olduğu önemli ama o büyümenin ileride sürdürülebilip sürdürülemeyeceği de önemli. Bizim sürdürülebilir büyümeye geçmemiz gerekiyor. Bu büyüme rakamları güzel. Ama bunun sürdürülebilir olabilmesi için bambaşka şeylere ihtiyacımız var. Mesela kısa vadeli büyümeyi devletin teşviki ile iş adamalarının çevikliğiyle, farklı ihracat pazarlarına gitmekle başarılabilir. Ama uzun vadeli büyümeyi başarmanın tek yolu üst düzey eğitim, bilim ve şeffaf bir ekonomidir. Eğer biz bunu yapamazsak o zaman bu büyüme yüzde 5, yüzde 5.1 sonra yüzde 7.5 olur. Sonra yüzde 2ye geriler, sonra eksi olur. Daha sonra tekrar artı olur ve insanlar dengeyi bulamazlar. Veya eğer bu tipte bir büyüme devletin agresif teşviki ile geliyorsa daha sonra vergi artışları şeklinde bize dönebilir. Türkiye olarak biz sürdürülebilir büyümeye dikkat çekmeliyiz ve bu uğurda çalışmalıyız dedi.
EKONOMİDE TEK DÜMEN YOK
Orta vadeli programların olması gerektiğini belirten Ekonomist Demirtaş, Orta vadeli programların olması güzel. Ama biz orta vadede dünyaya ne olacağını bilmiyoruz ki. Bunu birkaç örnekle açıklamak istiyorum. Kuzey Kore Japonyaya bir atak düzenlerse bizim orta vadeli planımıza ne olur? Sadece bizim değil, Malezya, Endonezya, Hindistan, Rusyanın orta vadeli planları ne olur. Tabi ki tutmaz. Dolayısıyla ekonomiye bakarken sadece Türkiyeye bakamayız. Mesela, kapıları kapatarak Türkiyede lokal düşünüyorum ve lokal bir şeyler yapmak istiyorum diyemeyiz. Her şeyi aynı anda kontrol etmek gerekir. Mesela araba kullanırken yapmamız gerekenler vardır. Emniyet kemerini takarız, yolu kontrol ederiz, aynalarımızı kontrol ederiz. Aracın sağında solunda, arkasında önünde seyreden araçları kontrol ederiz. Ekonomi de aynı böyledir. Türkiye ekonomisini yönetiyorsak bakmamız gereken çok unsur var. Mesela Amerikan Merkez Bankası ne yaptı ve ne yapacak. Avrupa Merkez Bankası ne yaptı ne yapacak. Doların dünyadaki para birimlerine göre değeri eskiden neydi şu anda ne ve ne olabilir. Doların TLye karşı değeri ne olabilir. Bunun ışığında hangi ülkeye ne kadar ihracat yapıyoruz, o ülkelerde politik atmosfer değiştiği zaman bize ne olacak. Teknoloji nereye doğru gidiyor, Türkiyedeki durum ne. İleride Türkiyedeki durum ne olacak. 3 veya 5 yıl sonra okullarımızdan mezun olanların kalitesi nasıl olacak. Jeopolitik durum bizi ne ölçüde izin verecek. Türkiyeye gelen doğrudan direkt yatırım şu anda ne, ileride ne olabilir. Türkiyeye gelen sıcak para şu anda ne ve ileride ne olabilir. Enflasyonu baskılayabilecek miyiz, baskılayamayacak mıyız? Bu durumları göz önüne almak gerekiyor. Ekonomide tek dümen yok. Dolayısıyla tıpkı araba kullanır gibi çoklu bir sistemi yönetmek gerekiyor ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi