- Gündem
- 14.05.2025 16:54
Ülkesindeki savaş ortamından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli Duaa Muhammed’in yaşam mücadelesi ayrımcılık duvarına çarpıyor. Yüksek lisans eğitimi için ev kiralamak isteyen Muhammed, “Nerelisin?” sorusunun ardından kendisine ev vermek istemeyen mal sahipleriyle karşılaşıyor
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Duaa Muhammed, ülkelerindeki iç savaş yüzünden Türkiye’ye sığınan Suriyelilerden sadece biri... 2014 yılından bu yana ailesiyle birlikte Gaziantep’te yaşıyor. Yüksek lisans yapmak için İstanbul’a taşınmaya karar verdi ancak aylarca süren arayışa rağmen ev kiralayamadı. Ya yüksek kiralarla ya da Suriyelilere ev vermek istemeyen ev sahipleri ile karşılaştı. Ayrımcılığa uğramamak için artık çoğu zaman kimliğini saklamak zorunda kalan 27 yaşındaki Muhammed, “Nerelisiniz diye soruyorlar. Suriyeli olduğumu öğrenince evlerini kiralamaktan vazgeçiyorlar. Ev kiralandı gibi bahaneler öne sürüyorlar. ‘Nerelisin’ sorusundan nefret ediyorum. Ben insanım!” sözleriyle ayrımcılığa isyan etti.
SURİYELİYİM DEYİNCE VAZGEÇİYORLAR
Yüksek lisans yapmak istediği için İstanbul’a taşınmaya karar veren ancak kiralık ev bulamayan Muhammed, “Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okuyorum. İki ay boyunca ev aradım. Ev kiralamak istediğimde ilk normal bir şekilde konuşuyorlar. ‘Nerelisiniz?’ diye soruyorlar. Suriyeli olduğumu öğrenince evlerini kiralamaktan vazgeçiyorlar. ‘Ev kiralandı’ gibi bahaneler öne sürüyorlar. Ailemin de Gaziantep’te 5 yıldır oturdukları evden çıkmaları istendi. Şimdi de ailem için kiralık ev arıyorum. Ayrımcılığa maruz kalmamak için çoğu zaman kimliğimi saklamam gerekiyor. Bazen beni Amerikalı sanıyorlar. Bu sebeple çok güzel davranıyorlar. Ben de bilerek susuyorum, bir şey demiyorum. Çevremde benim gibi mülteci arkadaşlarım da aynı sorunları yaşıyor. Onlar da çoğu zaman kimliğini gizlemek zorunda kalıyor. Dışarıdayken Arapça konuşmuyorlar. Giyim tarzlarını değiştiriyorlar. Hepsi sırf ayrımcılığa uğramamak için bunları yapıyor” yaşadıklarını anlattı.
HEP BİR ÖN YARGI VAR!
Mülteci bir kadın olmanın zorluklarına değinen Muhammed, “Mülteci olmak zor, mülteci kadın olmak daha da zor... Suriyeli kadınlarla ilgili hep bir ön yargı var. Mesela hep ‘Sen bekar mısın? Suriyeliler çok genç yaşta evleniyorlar!’ diye şaşırıyorlar. Hep kendimi anlatmak ve savunmak zorunda kalıyorum. Belki erken yaşta evlenen kadınlar var aynı zamanda evlenmeyenler de var. ‘Suriyeli feminist kadın mı var?’ diyorlar: Evet bizde de feminist kadınlar var! Ben de bir feministim. Sanki bizlerde eğitim ve bilinçlik yokmuş gibi davranıyorlar. En önemlisi de erkeklerin cinsiyetçi bakış açısı... Hepimizi cinsel obje olarak görüyorlar. Son sınıf öğrencisiyim. Mezun olduktan sonra toplumsal cinsiyet eşitliği alanında yüksek lisans yapma planım var. Savaş kadınları çok etkiledi bu yüzden bu alanda devam etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
NERELİSİN SORUSUNDAN NEFRET EDİYORUM
Muhammed, savaşın enkazından çıkarak geldiği Türkiye’de yeni bir hayata başlamak için mücadele verdiğini ancak ayrımcılığa karşı artık dayanacak gücü kalmadığını söyledi: “Ben 7 yıl önce buraya geldim ve hayatıma sıfırdan başladım. Yeni dil, yeni toplum, yeni okul... Ve tüm bunları savaşta yaşadığımız travmalara rağmen yapabildim. Ama artık ayrımcılığa dayanamıyorum. Son haftalarda yurtdışında okul veya iş fırsatına aramaya başladım. Belki gidebilirim çünkü dayanamaz hale geldim açıkçası. Bana kimsenin ‘Nerelisin?’ diye sormayacağı bir yere gitmek istiyorum. Nerelisin sorusundan nefret ediyorum. Ben insanım, herkes beni insan olarak görsün sadece. Benim hayalim daha eşit ve adil bir dünyada yaşamak. Bir feminist olarak, Suriye’deki kadınlar ve kız çocukları adil ve eşit bir şekilde yaşamları. Hiç bir kadın artık ayrımcılığa ve şiddete uğramasın istiyorum. Kadın ve insan hakları alanında yüksek lisans yapmak istiyorum. Ülkeme geri dönersem oradaki kadınlara ve kız çocuklarına bir faydam dokunsun istiyorum. Hiçbir kız çocuğu erken yaşta evlendirilmesin. Hiçbir kız veya kadın eğitimden geri kalmasın. Hepimiz eşit bir şekilde yaşayalım.”