Sayfa Yükleniyor...
Suriyedeki meselenin bölgeyi içine alacak kapsamlı bir savaşa dönmesinden endişe duyulduğunu belirten Prof.Dr. Tanju Tosun, Tüm taraflar Cenevredeki müzakere sürecinde ellerinin güçlü olması için pozisyon alıyor dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde görevli Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriyenin Afrin bölgesinde sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatında gelinen son durumu değerlendirdi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonun başlangıç aşamasında belirlediği amaca adım adım yaklaştığını dile getiren Tosun, sivillere zarar verme pahasına süratle operasyonu yürütmek yerine; ağır fakat Türkiyeyi operasyonun hukukiliği ve meşruluğu konusunda uluslararası toplumda sorgulatmayacak bir yöntemin benimsendiğini vurguladı. Tarafların Suriyedeki meselenin bölgeyi içine alacak kapsamlı bir savaşa dönüşmesinden endişe duyduğunu ifade eden Prof.Dr. Tosun, Bu anlamda taraflar sağduyulu ve temkinli davranıyorlar. Suriyede orduları bulunan tüm taraflar Cenevredeki müzakere sürecinde ellerinin güçlü olması için buna göre hareket edip pozisyon alıyor. Cenevre görüşmeleri bu anlamda sıkı pazarlıklarla sürecek değerlendirmesinde bulundu.
TSK ADIM ADIM AMACA YAKLAŞIYOR
Bir ayın geride kaldığı operasyonda gelinen aşamayı ve gelişmeleri yorumlayan Prof.Dr. Tosun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonun başlangıç aşamasında belirlediği amaca adım adım yaklaştığını belirtti. Beklendiği gibi yavaş bir ilerleme söz konusu olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Tosun, Bu zaten önceden planlanmıştı. Operasyonu sivillere zarar verme pahasına süratle yürütmek yerine; ağır fakat Türkiyeyi operasyonun hukukiliği ve meşruluğu konusunda uluslararası toplumda sorgulatmayacak bir yöntemi benimsemek daha doğruydu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu bilinçle hareket ettiği açık. Çok sayıda teröristin etkisiz hale getirilmesi ve ordunun aşamalı olarak Afrine ilerleyip burayı çevrelemesi askeri strateji ve hedeflerin gereği olduğu anlaşılıyor. Afrini çevreleyen güvenlik koridorunun halen şehir merkezinin 20 km uzağında olduğu, Afrini kuşatabilmek için kuzeybatıdaki Raco ve güneybatıdaki Cinderes kasabası aşıldıktan sonra kuşatmanın gerçekleşeceği uzmanlar tarafından ifade edilmekte. Buraların meskun mahal olması hem ordu mensuplarımız hem de sivil halkın güvenliği açısından çok daha temkinli olunması gerektiğine işaret etmekte. Bu konuda güvenlik güçlerimizin gerekli özeni göstereceğinden şüphe duyulmaması gerekir dedi.
SIKI PAZARLIKLARLA SÜRECEK
Afrindeki son gelişmelerin 9 Marta ertelenen 9. Cenevre Görüşmelerine etkisi üzerinde duran Prof.Dr. Tosun, şunları söyledi: Cenevre görüşmelerinin öncelikli hedefi Suriyede ateşkesin sağlanmasına odaklıydı. Bugün itibarıyla ateşkesin sağlanması konusunda bir mutabakat var ve yürüyor. Görüşmelerin nihai hedefi ise müzakere yoluyla kademeli olarak yeni bir anayasanın hazırlanması ve seçimlere gidilmesi. Suriyede yaşanan gelişmeleri kimi yorumcular 1. Dünya Savaşı öncesine benzetmekte. 1. Dünya Savaşı nasıl bir Sırp prensinin öldürülmesinin ardından çok sayıda ülkeyi savaşın içine sokmuşsa, Suriyedeki DAEŞ varlığı, soruna çözüm bulma amacıyla çok sayıda ülkeyi Suriyede önce bir vekalet savaşına, ardından Türkiyenin de dahil olduğu, ABD, Rusya, İran, Suriye gibi ülkeleri doğrudan savaşın içine dahil etmiştir. Bugün gelinen noktada taraflar Suriyenin toprak bütünlüğünden önce bu meselenin bölgeyi içine alacak kapsamlı bir savaşa dönmemesi derdinde. Bu anlamda taraflar sağduyulu ve temkinli davranıyorlar. Suriyede orduları bulunan tüm taraflar Cenevredeki müzakere sürecinde ellerinin güçlü olması için, buna göre hareket edip pozisyon alıyorlar. Cenevre görüşmeleri bu anlamda sıkı pazarlıklarla sürecek.
SATRANÇ OYUNUNA BENZER HAMLELER
Türkiyenin Afrinde Esaddan ziyade İran ile karşı karşıya geldiği yönündeki yorumları değerlendiren Prof.Dr. Tosun, İki ülkenin adeta bir satranç oyununa benzer biçimde hamleler yaptığına tanık oluyoruz. İranın bölgede özellikle Suriyede geçmişten beri bir varlığı, emelleri olduğu malum. Nitekim Afrine YPGli teröristlere destek için gelmek isteyenlerin yıllardır İranlı danışmanlar tarafından eğitilmiş oldukları ifade edilmekte. Ayrıca İranın denetiminde bunlar. Verilen eğitim ideolojik bir içeriğe de sahip. Nitekim İranın Afrin operasyonuna sıcak bakmadığı, çeşitli eleştiriler getirdiği biliniyor. Diğer yandan özellikle Astana sürecinden itibaren Türkiye, Rusya ve İranla belirli noktalarda birlikte hareket ediyor. Bu çelişkili durum dahi aslında önümüzdeki süreçte sorunun içinde olan tarafların kazan-kazan mantığıyla ellerindeki kartları müzakere sürecinde güçlendirmek istemelerinin bir yansıması şeklinde yorumlanabilir ifadelerini kullandı.
YÜKSEK SESLE TEPKİ KOYAMIYOR
Washingtonda Türkiyenin Afrin operasyonu ile ilgili atmosfere de değinen Prof.Dr. Tosun, Washingtondaki askeri, siyasi ve diplomatik çevrelerin operasyona sıcak bakmadıkları bir gerçek. Bunun iki temel nedeni var. Öncelikle askeri çevrelerce Afrin operasyonu nedeniyle YPGnin gücünü kısmen de olsa Afrine kaydırmasının DAEŞ ile mücadeleyi sekteye uğratacağı düşünülüyor. Siyasi ve diplomatik çevreler ise meseleye daha makro bir pencereden bakarak bölgedeki Kürt varlığının gerek ABD çıkarları, gerekse İsrailin güvenliği ve İranın etkinlik alanının sınırlandırılmasına yapacağı negatif etki bağlamında meseleye yaklaşıyorlar. ABD, Türkiyenin Afrin operasyonunun bölgedeki Kürt varlığı üzerinde olumsuz etki yapacağını bilmekle birlikte Türkiyenin müdahale gerekçelerinin ulusal güvenlik kaygısı temelli olduğu için açıktan ve yüksek sesle bir tepki de koyamıyor. İzlediğimiz kadarıyla tepki özellikle ABD iç siyasetinde kongre merkezli dile getirilmekte, hatta Türkiyenin ekonomik, askeri (silah satımı) konularda cezalandırılmasını düşünen kongre üyeleri de mevcut. Fakat bir yandan iki ülkenin de NATO üyesi olması, stratejik ortaklığa dayanan karşılıklı çıkarlar, ABDnin Türkiyenin hukuki ve meşru davasına karşı etkin biçimde ses çıkaramamasına neden oluyor açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi