Tarımsal üretimde kooperatifleşmenin rolü

Bornova Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen “Yerel Kalkınma ve Tarımsal Kooperatifçilik” başlıklı panelde kooperatifleşmenin önemi üzerinde duruldu


  • Oluşturulma Tarihi : 15.06.2016 08:03
  • Güncelleme Tarihi : 15.06.2016 08:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tarımsal üretimde kooperatifleşmenin rolü

E. ÇAĞLA GENİŞ

İlçe bazlı ilk tarımsal kalkınma kooperatifini kurarak üreticiye kucak açan bir örgütlenme modeli geliştiren Bornova Belediyesi ev sahipliğinde, “Yerelde kalkınma ve Tarımsal Kooperatifçilik” başlıklı panel düzenlendi.

Kooperatifleşmeye ve yerelde kalkınmanın önemine vurgu yapılan panelde; kooperatifçilik tarihçesi, yerel kaynakların korunması ve geliştirilmesinin önemi sektörün önde gelen isimleri tarafından masaya yatırıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof.Dr. T. Ayhan Çıkın, Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı M. Selçuk Bilgi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi’nin konuşmacı olarak yer aldığı panelin moderatörlüğünü ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Harun Raşit Uysal üstlendi.

“ÜRETİCİ İLE TÜKETİCİYİ BULUŞTURDUK”

Kooperatifleşme modelinin ülke genelinde yaygınlaşmasının tarımsal üretim açısından büyük gelişme sağlayacağını kaydeden Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, “35 yıllık çiftçiyim. Babam beni çiftçi olmayayım diye üniversiteye yolladı. 2, 2 daha 4 eder dediklerinde sömürüldüğümü öğrendim. Emeğimin karşılığını alamadığım için bir çıkış yolu aradım bunun da kooperatifleşme ile mümkün olduğunu anladım. Çeyrek asırdır vahşi kapitalizme karşı bir savaş veriyorum. ‘Neden kooperatifçilik?’ dediklerinde ‘Çünkü ben insanım’ diyorum. Dünyada bir vahşet yaşanıyor. Herkese yetecek kadar nimet varken her 6 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. Eğer insan gibi yaşamak istiyorsak kooperatifleşmeye mecburuz. Ne yazık ki tarım sektöründe dünyaya göre geride kaldık. Çünkü tarım önemsenmedi; çiftçi hep sömürüldü, kandırıldı. Çiftçiyi, ‘Aman siz işin ticaretine girmeyin, günaha girersiniz’ diye korkuttular. Kooperatifleşmenin gelişmesiyle düşük maliyetli üretim, gıda güvenliği, planlı üretim, fiyat istikrarı ve ürünlerin kayıt altına alınması sağlanacak. Türk tarımının kurtuluşunun çözümü kooperatifleşme modelidir” dedi.

TİRE’DE ÜRETİM YÜZDE 440 ARTTI

Türkiye’de süt üretim miktarının 10 yılda yüzde 65 artış gösterdiğini fakat Tire’de bu rakamın yüzde 440’a ulaştığına dikkat çeken Eskiyörük,kooperatif olarak hedefledikleri projeleri açıkladı.Öncelikli hedeflerinin, halk sütü satış noktası projesi ile sokak sütüne alternatif olarak tüketiciye soğuk zincirden kontrollü süt sunmak olduğunu söyleyen Eskiyörük, “Bir diğeri ise Bizim Çiftlik Projesi. Bununla da köyün gelirini artırarak ekonomik ve sosyal yaşamı iyileştirmek amacıyla küçük ailelerin devamlılığını sağlayarak köyden kente göçü önleyip toplumsal barışı sağlamak. Günlük 285 ton sütün tamamını yerinde kontrol ederek topluyoruz. Kooperatifimizin öz varlığı 15 yılda 43 kat arttı. Satış mağazalarımızda ortaklarımızın günlük temel ihtiyaçları karşılanıyor. Ziraat mühendislerimiz tarafından ortaklarımıza eğitim çalışmaları veriyoruz. Sütün kalitesini artırmaya yönelik soğutma tankları kurduk, pazar değerleri arttı. Üretici ile tüketiciyi buluşturduk. Bunun nedeni okul sütünde gösterdiğimiz başarı. Çiftçimiz yerini terk etmeden mutlu bir şekilde yaşıyorsa bu her yere yayılabilir. Üreticiye para veren değil, para kazandıran tarım politikaları oluşturulmalıdır. Dünyada açlığı önlemek ve barışı sağlamak için tekelleşme değil yol haritamız kooperatifleşme olmalıdır. İthalat değil ihracat yapan bir Türkiye görmek istiyoruz. Umudumu yitirmedim mücadelemi sonuca kadar sürdüreceğim” diye konuştu.

“İZMİR’DE DÜNYAYA ÖRNEK KOOPERATİFLER VAR”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi ise üreticinin zor koşullarla başa edebilmesi için kooperatifleşme alanında iyi örneklerin artması gerektiğini söyleyerek, “Biz bir tarım ülkesiyiz ama bu çok yüksek sesle söylenen bir şey değildir. Tarım bizim zenginliğimizdir, tarımını geliştirmeden sanayide kalkınmış ülke yoktur. Çiftçi, bu yüksek girdi maliyetleri yanında düşük kazanç ile üretmeye devam ediyor. Desteklemeler ne yazık ki para dağıtma mekanizması olarak kullanılıyor. Bunun bir politika olarak kullanılması gerekir. Burada güçleri birleştirmekten yani kooperatiflerden bahsedeceğiz. Üretici birlik olmazsa, bu koşullarla baş etmesi çok zor. İzmir kooperatifleşme konusunda iyi durumda; dünyaya örnek kooperatiflerimiz var. Kooperatifçilik gerileme dönemindeydi bizim iyi örnekleri artırmamız gerekiyor. Mikro kooperatifçilikten vazgeçilmesi gerekiyor. Kooperatifçilik güçleri birleştirmektir. Kooperatiflerin var olan değerler üzerinden yürümesi ve üreticilerin de kooperatife sahip çıkması gerekiyor. Ürünlerini kooperatif üzerinden pazarlayacak bir sistemin kurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi