Sayfa Yükleniyor...
TARMAKBİR Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan, tarımın bir bütün olarak görülmesi gerektiğini belirterek, 2016 yılında verilmesi planlanan tarımsal mekanizasyon desteğinin önemine vurgu yaptı
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
TANER UYANIKER
Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan, İzmir'de düzenlediği basın toplantısında, 2014 yılsonu rakamlarına göre, Tarım Makineleri sektörünün Makine Sektörü içinde en fazla ihracat yapan altıncı sektör konumunda olduğunu açıklayan Erkunt Armağan, 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyara ulaşacak. Toplam nüfusun gıda ve kısmen enerji ihtiyacını karşılamak için, bugünkünün 2 katı tarımsal üretim yapılması gerekecek. Bu nedenle tarım bugün olduğu gibi, yarın da dünyanın geleceğinde en önemli sektör olma konumunu pekiştirecek diye konuştu.
MEKANİZASYONA VERİLEN DESTEK KESİLMEMELİ
Armağan, bitkisel üretim kadar, tarımsal mekanizasyonun da mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek, Böylece tarım sektöründe verimlilik de beraberinde gelecektir. Bu zamana kadar verilen her hibe desteğinin sektöre ne büyük katma değer olarak döndüğü rakamlarla kayıt altına alınmışken, mekanizasyona verilen desteğin kesilmesinin sektörde büyük bir sıkıntı ve belirsizlik yaratacağı bilinen bir gerçek. Çiftçi, üretmeye çalışırken en az 5 yıl önünü görmek, sık değişen politikaların belirsizliğinden etkilenmemek ister şeklinde konuştu.
SEKTÖRÜN BUNA İHTİYACI VAR
Sanayi sektörünün GSMH içindeki payının küçüldüğü bu dönemde tarım politikalarının çok daha fazla önem kazandığını savunan Armağan sözlerine şöyle sürdürdü: Hali hazırda yüzde 50 olarak uygulanan tarımsal kredi faiz desteğinin, 2016 yılında yüzde 100'e yükseltilmesi durumunda, mekanizasyon hızla gençleşecek ve çiftçimiz eski traktöründen kurtulmak için büyük bir adım atacak. Türk çiftçisinin ve bu kıymetli sektörün buna gerçekten ihtiyacı var. Ayrıca, Tarım Bakanlığı bünyesinde kurulacak Tarımsal Mekanizasyon Dairesi, sektörde eşgüdüm sağlayarak kalıcı ve nihai kararların daha hızlı alınmasını ve uygulanmasını hızlandıracaktır
HURDA TEŞVİĞİ ŞART
Türkiyede trafiğe kayıtlı 1,5 milyon traktör bulunuyor. Hurda sınıfında değerlendirilen mekanik ömrünü tamamlamış 25 yaş üzeri traktörler TARMAKBİR'in raporuna göre ekonomide yıllık 11 bin TL kayba neden oluyor. (6 bin TL iş gücü + 5 bin TL yakıt ve onarım) Bu traktörlerin sayısı ise 735 bin ile tüm traktör parkının yaklaşık yarısını oluşturuyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 30unun tarım sektöründe çalıştığını ve tarımsal verimliliğin artırılmasının ülke ekonomisi için büyük önem taşıdığını belirten Armağan, Yeni traktörlerin kullanılmasının önünü açacak ve tarımda mekanizasyonun artırılmasını sağlayacak bir hurda teşviği gerekiyor. Hurda teşviğinin onaylanması ve beraberinde kredi desteği de sağlanması durumunda, her yıl 10 15 bin çiftçinin traktörünü yenileme imkânı doğacak. Sektörün beklediği en önemli kararlardan birisi de budur. Traktör kullanımının bu şekilde devam etmesi mazot ve bakım maliyetlerinin artmasına, çiftçilerin işlerini yaparken zaman kaybı yaşamasına neden oluyor. Traktörlerin yaşlı ve ekonomik ömrünü tamamlamış olmasının yanı sıra; bir diğer önemli konu ise bu traktörlerin donanımının çiftçinin güncel ihtiyaçlarını karşılayamaması. Parkta bulunan traktörlerin sadece yüzde 20sinin dört çeker olması buna iyi bir örnek olarak verilebilir. Dört çeker traktör oranı Avrupada yüzde 90dır diye konuştu.
KDV SIKINTISI KEPENK İNDİRTİYOR
Armağan, tarım makineleri sektörünün içinde bulunduğu diğer sıkıntının da indirilmiş KDV oranı olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sonlandırdı: 2008 yılında yapılan bir yasa değişikliği ile traktör ve tarımsal ekipman üreticilerine, ürünlerini % 8 ile satma şartı getirildi. Ama üretimde kullanılan malzemelerin % 18 ile alma şartı devam ediyor. Aradaki %10luk farka dikkat çekiyor. Sektörde pek çok firmada biriken KDV alacağı, sermayeyi geçti. Sektörün sürdürülebilirliği için bu uygulamanın acilen durdurulması gerekiyor. Yerli tasarım otomobil konusu gündemdeyken, tarım makineleri üreticileri KDV oranı konusunda büyük bir sıkıntının içine itildi. Milli gelirinin önemli kısmını tarımsal üretimden elde eden bir ülkede küçük ve orta ölçekli firmalar, biriken KDVsini aylar sonra alabiliyor. Sektörün büyümesini yavaşlatan bu sorunun acilen çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Haber Merkezi