- Gündem
- 18.04.2025 00:10
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron sisteme ve rantçı belediyeciliğe son verilmesi gerektiğini belirten Köroğlu, İzmir’in kaynakları halka verilmeli dedi
Emek Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Köroğlu, İlkses TV’de Erdal Erek ile Siyaset Kulisi'nin canlı yayın konuğu oldu. Yayında Erdal Erek’in sorularını yanıtlayan Köroğlu, İzmir’de taşeron ve rantçı belediyeciliğe son verilmesi gerektiğini vurguladı. Köroğlu “İzmir bir rant alanı. Özellikle İzmir’deki yerel iktidara Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) baktığımızda her ilçede 40-50 tane adayın olduğunu görüyoruz. Sadece aday değil, aday adayının olduğunu da görüyoruz. Aday olma sebepleri İzmir’i daha iyi yönetiriz kavgası değil. İzmir’in rantında bu pastadan ne kadar pay alırım çevreme ne kadar pay dağıtırım meselesi. Yoksa İzmir’in halkının düşünüldüğünden değil. AK Parti’ye baktığımızda ise partisinin logosunu bile kullanamıyorlar. Aslında 1’inci derecede bu mesele mevcut iktidarın geriletilmesi meselesi. Çünkü bir tarafta halk tarafından seçilen belediye başkanlarına kayyum atanırken, batıda ise Türkiye’nin en büyük belediye başkanlarına parmak sallanıyor. Bize göre halk tarafından seçilen belediye başkanları halk tarafından görevden alınmalı. Bir belediye başkanının ücreti o belediyede çalışan işçi ve memurların ücretlerinin ortalamasında olmalı. Belediyelerde taşeron sisteme ve rantçı belediyeciliğe son verilmeli. İzmir’in kaynakları halkınsa bu kaynaklar halka verilmeli” diye belirtti.
İzmir’de mevcut iktidarın merkezi iktidara karşı sızlandığını vurgulayan Köroğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinin imzalanmadığı iddia ediyor. Örgütlü bir toplum yaratıldığında ve halk sokağa çıktığında İzmir’in ihtiyaçları karşılanmak zorunda. İzmir’de çalışan sendikalı işçilerin ücretleri dahi yoksulluk sınırı altında. Sosyal demokratım diyen bir belediyede işçi yoksulluk sınırının altında ücret almamalı. AK Parti ve CHP’nin elinde 2 argüman var. Bunlar ellerinden alınsa dibe vuracaklar. AK Parti’nin varlığı CHP’yi, CHP’nin varlığı ise AK Parti’yi ayakta tutuyor. Hatay’da 10 binlerce cenazenin olduğu bölgede eğer yerel iktidarı bize vermezseniz buraya hizmet gelmez, Karadeniz halkına da bize oy vermezseniz buraya doğalgaz gelmez denildi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı bu dili kullanmamalı” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde temel ihtiyaçlara değinilmediğini dile getiren Köroğlu, “AK Parti’nin belirttiği mega şehir projesi İzmir halkının temel ihtiyacı değil. CHP’nin sunduğu yeni nesil belediyecilikte halkın temel ihtiyacı değil. İzmir’in kaynakları adil bir şekilde paylaşılmıyor. İzmir büyük bir köy deniliyor. İzmir sahil kesiminde her ne kadar böyle görünmese de arka mahallelere baktığımız zaman yoksulluğun diz boyu olduğunu görüyoruz. İzmir bir deprem bölgesi. Büyük bir deprem olduğu zaman İzmir’de ayakta kalacak bina sayısı öngörülemiyor. Emekçi mahallelerde ise ayakta kalacak bina sayısı olmayacak. Kentsel dönüşüm yerinde yapılmalı. Hiçbir vatandaş mağdur olmadan konut sahibi olmalı. Emek Partisi’nin mega projesi ise örgütlü toplum yaratmak. Eğer örgütlü bir toplum yaratırsak kentin halk meclisi de olacak. İzmir’deki kaynaklarda öncelikli ve adil bir şekilde paylaşılacak. Sosyal tesisler yapılmalı ve en başta içilebilir su olmalı. Vatandaş damacana ve şişe su kullanmadan su içebilmeli. Bu İzmir’in acil bir sorunu. Tahtalı Barajı’nın başındaki Efem Çukuru’ndaki altın madeni kapatılmalı. İzmir’in su havzası zehirlenebilir. Yoksulluk sınırının altındaki emekçilere ücretsiz su, yemek, ulaşım ve kreş imkânı sağlanmalı. Türkiye’nin kanayan yarası olan kadın cinayetlerinin arka mahallelerde yığınla olduğunu biliyoruz. İnsan onuruna yakışır bir şekilde sığınma evleri yapılmalı” ifadelerini kullandı.
‘Kentler Halkındır Halk Yönetsin’ sloganını desteklediklerini dile getiren Köroğlu, “Partiler yıllardır işçileri ve emekçileri bölerek yönetime gelebildiler. Şunu diyoruz hem bize oy verin hem birlikte bu kenti yönetelim. Ben olmaktan ziyade biz olalım. Bu yönteme de halk meclisleri diyoruz. Sokaklarda, mahallelerde ve kentlerde halk meclislerinin oluştuğu ve kentin halk meclisinin olduğu başta odalar, sendikalar, çevre, kadın ve gençlik örgütleri vesaire kentin bütün bileşenlerinin içerisinde olduğu, kentin gelirlerinin ve giderlerinin bu halk meclisinin onayından geçtiği yine projelerinin ihtiyacına göre öncelikli olarak üzerinde durulduğu bir halk meclisi olmasını hedefliyoruz” sözlerine yer verdi.