- Gündem
- 06.05.2025 01:02
Çiğ sütte yapılan 50 kuruşluk zam kısa sürede marketlerdeki süt ve süt ürünleri fiyatlarını artırırken, sektör temsilcileri, bu duruma çiğ süt zammının tek seferde yapılmasının sebebiyet verdiğini öne sürdü
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Yakın zaman önce çiğ sütün referans fiyatı litre başına 2 lira 30 kuruştan 2 lira 80 kuruşa çıkarıldı. 1 Ocak’tan bu yana geçerli olan fiyat 4 ay boyunca sabit kalacak. Öte yandan çiğ süt fiyatına gelen bu 50 kuruluşluk zam ise market fiyatlarına hemen yansımaya başlamıştı. Kısa sürede süt, peynir, tereyağı, yoğurt gibi birçok süt ürününe marketlerde dikkat çeken bir zam geldi. Çiğ süte gelen zamdan sonra süt ürünlerindeki market fiyatlarının da yükseldiğine vurgu yapan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi ve Süt Ürünleri Toptan Ticareti Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Ali Koyuncuoğlu, zammın tek seferde yapılmasının yerine yılın belirli ve uygun dönemlerinde birkaç defa yapılmasının sektör için daha yararlı olacağına dikkat çekti. Süt ürünlerinde alışta olduğu gibi satış KDV’sinin de yüzde 8 olarak uygulanmasının tüketiciye olumlu yansıyacağını da ifade eden Koyuncuoğlu, bu gelişmenin süt ürünlerinde kayıt dışının önüne geçmede de büyük fayda sağlayabileceğini vurguladı.
TAKLİT VE TAĞŞİŞ HIZ KESMİYOR
Süt ürünlerinde taklit ve tağşişin devam ettiğini ifade eden Koyuncuoğlu, perakendede ürünlerin alış KDV’si ile satış KDV’si arasındaki farkın tüketiciye de yansıdığını ve bu durumdan sektörün de etkilendiğini belirtti. Koyuncuoğlu, “Pandemi sürecinde daha da artan alım gücü düşüklüğü nedeniyle tüketimde biraz gerileme olacaktır. Şu anda market fiyatlarına baktığımızda ortalama bir peynirin kilogram fiyatı 80 TL civarında. Perakende fiyatlarının yüksekliği ise tüketiciyi kayıt dışı ürünlere yöneltmeye devam ediyor. Özellikle tereyağında bu durum üretici ve toptancıları sıkıntıya sokuyor. Denetimler sıklaştırılsa da kayıt dışının tam anlamıyla önüne geçilebilmiş değil. Satışlarda yüzde 8’lik KDV oranı uygulanıyor. Bununla ilgili taleplerimizi iletiyoruz ancak herhangi bir gelişme yok. Satışlarda KDV oranının yüzde 1’e inmesi hem kayıt dışının önüne geçer hem de zamlardan sonra artan fiyatlarda yüzde 7 oranında bir geri gelme olur. Şu an sektörün KDV farkı eşitlemesine ihtiyacı var. Uzun yıllardır, hem kayıt dışının önüne geçilmesi hem de fiyatların perakendeye olumlu yansıması açısından KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesini savunuyoruz ancak bir yol kat edemedik. Öte yandan yapılan 50 kuruşluk zammın tek seferde değil de aynı zam oranını birkaç döneme ayırıp yıl içinde birkaç defa yapılmasının daha yararlı olacağını düşünüyorum. Bu şekilde marketlerde satılan süt ve süt ürünleri fiyatları da bu kadar yükselmezdi” ifadelerine yer verdi.
AMBALAJLI ÜRÜNE GEÇİŞ HIZLANDI
Tüketicilerin satın alma kararını etkileyen faktörlerin başında gelen ambalajın etkisi de pandemi döneminde katlanarak arttı. Bu dönemde özellikle gıda sektöründe ambalajlı ürünler büyük önem kazandı. Pandemi etkisiyle ambalajlı gıda tercihinden süt ürünleri de olumlu etkilendi. Peynir satın alırken tüketicilerin tatma ve dokunma açısından geleneksel bir alışkanlığı olduğuna dikkat çeken Koyuncuoğlu, “Tüketiciler tatmadan veya dokunmadan peynir almak istemiyorlar. Dışarıdan vakumlu bir peynir almış bile olsa tüketici ona dokunmak istiyor. Zamanla tüketiciler güvendiği markaların paketlerini tercih etmeye başladıklarında bu durum ortadan kalkar. Şu anda pandemi nedeniyle ambalajlı ürüne ciddi bir talep artışı olsa da halen pazar yerlerinde büyük oranda ambalajsız ürün satışı var. Şu anda yüzde yüz anlamda buna geçmek mümkün görünmüyor” diye konuştu.