- Gündem
- 05.05.2025 00:30
Milletvekili sayısının 600e çıkarılmasıyla ilgili ana muhalefetten gelen tepkilere anlam veremediğini ifade eden AK Partili Kerem Ali Sürekli, 1995 yılında 450 olan milletvekili sayısını 550ye çıkaran anayasa değişikliğinin altına hangi gerekçeyle imza attınız? Ben o gerekçeyi okudum ve hak verdim dedi
AHMET TOPRAK
Referandum çalışmalarına üç ilçede yoğun programlarla devam eden AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli, sabah saatlerinde Bornovada muhtarlar ve STK temsilcileriyle bir araya geldi.
16 Nisanda Türkiyenin geleceğinin oylanacağını anlatan Sürekli, daha sonra Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde fabrikaları gezerek işçilerle bir araya geldi. Çiğli programının ardından Karşıyakaya geçen Sürekli, Örnekköy, Zübeyde Hanım, Latife Hanım, Cumhuriyet ve İnönü mahallelerinde vatandaşlarla buluşarak referandum hakkında detaylı bilgi aktardı. Sürekli, gün içerisinde Eğitim-Bir-Senin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında gerçekleştirdiği panele de katıldı.
İLİŞKİ GÜÇLENECEK
1995 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliği ile ilgili gerekçeyi okuduğunu ifade eden Sürekli, Bu kadarın gerekçesine baktığımızda, Türkiyenin artan nüfusu, temsil oranının yükselmesi, milletvekili seçmen ilişkinin zayıflaması nedeniyle bu sayının arttırılması gerekli görülmüş dedi. Sürekli, şöyle devam etti: Peki, 1995te 58 milyon nüfusu olan Türkiyenin milletvekili sayısı 450den 550ye bu gerekçe ile çıkıyor da bugün 22 yıl sonra 80 milyon nüfusa geldiğimizde milletvekili sayısının artışı bu gerekçe ile neden izah edilemiyor? Bugün Almanyanın nüfusu 80 milyon yani bizimle aynı ama 690 milletvekili var. İngilterenin nüfusu 85 milyon ama 1495 milletvekili var. İtalyanın nüfusu 55 milyon ama 945 milletvekili var. Bakıyorsunuz Avrupa ortalamasına 53 bin kişiye 1 milletvekili düşüyor, Türkiye ortalaması ise 143 bin kişiye 1 milletvekili düşüyor. Şimdi gidelim Cumhuriyetin tek partili yönetimin olduğu dönemine. 20 milyon nüfus, 467 milletvekili var. Temsil oranını hesaplayalım. 20 bin kişiye 1 milletvekili düşüyor. Yani milletvekili sayısının 600e çıkarılmasının altında yatan gerekçe, temsil oranının daha yükselmesi ve milletvekili seçmen ilişkisinin güçlendirilmesinden ibarettir.
ÇIKIŞ NOKTASI ÇOK ESKİ
Eğitim Bir-Sen programında çift başlılıkta yaşanan sorunları örneklerle anlatarak yeni sistemle bu durumların yaşanmasının önüne geçileceğini ifade eden Sürekli, Şu anda Türkiyede iki tane seçilmiş var. Bunlardan biri yüzde 50 ve daha fazla oyla seçilen Cumhurbaşkanı, biri de yine meclis seçimleriyle oluşan seçilmiş bir Başbakan. Böylece yeni bir durumla karşı karşıya kaldık diye konuştu. Bugünkü anayasa değişikliğinin çıkış noktasının çok eski olduğunun altını çizen Sürekli, konuşmasını şöyle sürdürdü: Başbakan ve Cumhurbaşkanı anlaşmazlığı 1950'den beri devam ediyor, yeni bir şey değil. En güçlü şekilde iktidara merhum Adnan Menderes geldiği zaman bile merhum Celal Bayar ile anlaşamamış. Özal dönemine baktığımızda aynı şeyin o zamanlarda da olduğunu göreceksiniz. 70'li yıllarda Cumhurbaşkanı şunu seçerseniz seçersiniz, yoksa meclisi kuşatırız' denildiğini biliyoruz. 80'li yıllarda merhum Özal'ın yine Başbakanla ters düştüğünü biliyoruz. Demirel'in Kızım' deyip getirdiği Tansu Çillerle nasıl sorunlar yaşadığını gördük. Rahmetli Erbakan'ın nasıl bir dayatma ile karşı karşıya kaldığını hep birlikte hatırlıyoruz. Merhum Ecevit bile arayarak seçtiği, bulduğu Türkiye için bulunmaz bir aday' diye takdim ettiği Ahmet Necdet Sezer ile hangi duruma düştüğünü ve o durumların ülkemize neye mal olduğunu hep birlikte gördük.