“TEOG kaldırılmalı”

Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ali Musa Bina, “Tüm öğrencilerin merkezi olarak yerleştirilmesi yerine az sayıda öğrencinin seçici liseye yerleştirildiği bir sistem benimsenmelidir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 18.09.2017 08:45
  • Güncelleme Tarihi : 18.09.2017 08:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“TEOG kaldırılmalı”

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Her yıl yaklaşık 1,2 milyon öğrencinin girdiği, liselere girişte kullanılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemiyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı televizyon programında, “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı” sözleri, velileri ve eğitimcileri meraka düşürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren TEOG’un kaldırılması isteğine eğitim camiasından olumlu tepkiler gelmeye başladı.

Tüm öğrencilerin puan üstünlüğüne göre liselere merkezi olarak yerleştirildiği TEOG sisteminden vazgeçilmesinin elzem olduğunu savunan Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, “Tüm öğrencilerin merkezi sınava girmesi ve merkezi olarak yerleştirilmesi yerine çok daha az sayıda öğrencinin az sayıda seçici liseye yerleştirildiği bir sistem benimsenmelidir. Konumun tartışmaya açılması önemli bir adım olmakla birlikte bütün paydaşların katılacağı büyük bir çalıştay düzenlenmeden TEOG sisteminde yeni bir adım atılmamalıdır. Mesele enine boyuna tartışılmalı mevcudundan daha iyi bir sisteme geçiş yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“ÇOK SAYIDA SİSTEM DENENDİ”

Türkiye’de ortaöğretime geçiş sistemlerinin yıllardır tartışıldığını ve AK Parti Hükümetleri döneminde çok sayıda ortaöğretime geçiş sistemi denendiğini söyleyen Bina, “Bu çerçevede, LGS, OKS, üç aşamalı SBS, tekli SBS ve son olarak da 2013-2014 öğretim yılından itibaren TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi) sistemleri uygulanmıştır. Geçiş sistemleri; merkezi sınav baskısının eğitim sistemi ve öğrencileri olumsuz etkilediği, öğrencilerde aşırı stres ve kaygıya neden olduğu, öğrencilerin okul dışı kaynaklara yöneldiği, aile bütçesine ek yük bindirdiği ve okulların öneminin azaldığı gibi gerekçelerle değiştirilmiştir. Tuhaf olan husus, bahsedilen sorunları ortadan kaldırma iddiasıyla yeni getirilen sınav ve geçiş sistemleri de bir süre sonra aynı gerekçelerle uygulamadan kaldırılmıştır. Son olarak, TEOG da bahsedilen sorunları çözmek üzere uygulanmaya konmuştur” dedi.

KALİTE FARKI VE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ

Bina, TEOG’un uygulamaya konmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, hedeflerini gerçekleştiremediğinin görüldüğünü belirterek, “TEOG ile birlikte 2014 yılından itibaren hedeflenenin tam tersi bir gelişme yaşanmış ve artık bütün liseler merkezi sınavla öğrenci almaya başlamıştır. Bu bütün liselerin hiyerarşik bir şekilde sıralanmasına neden olmuştur. Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri ile Anadolu Liseleri arasında, Anadolu Liseleri ile İmam-Hatip ve Meslek Liseleri arasında büyük bir başarı farkı söz konusudur. Bütün liselere sınavla öğrenci seçilmesi ve yerleştirilmesi mantığı nedeniyle TEOG, şimdiye kadar olduğundan çok daha yoğun bir şekilde eğitim sistemi, çocuklar ve aileler üzerinde baskı oluşturmaktadır. TEOG ile birlikte tüm okulların artık bir puanının olması nedeniyle, öğrenciler daha iyi bir liseye gidebilmek için aileleri ile birlikte yoğun bir uğraş vermektedir. Bu çocuklardaki sınav kaygı ve stresini artırmakta, okul dışı kaynaklara yöneltmekte ve tamamen akademik başarı hedefli bir hayatı dayatmaktadır” diye konuştu.

SINAV VE YERLEŞTİRME KAYGISI

Öğrencileri merkezi olarak yerleştirme çabasının yerleştirme sürecinde de birçok soruna neden olduğuna vurgu yapan Bina, “TEOG’la birlikte tüm öğrencilerin merkezi olarak puan üstünlüğü ve tercihe göre yerleştirilmesi yapıldığından, her yıl binlerce öğrenci herhangi bir okula yerleştirilememekte ve zorunlu olarak açık liseye aktarılmaktadır. Buna ilaveten öğrenciler ilk yerleştirildikleri okuldan memnun olmadığından, farklı okullara kayıt olmak için birkaç hafta nakil süreçleri ile uğraşmaktadır. Bu da bize velilerin ve öğrencilerin yerleştirme sisteminden duydukları memnuniyetsizliği göstermektedir. Ayrıca, yerleştirme puanları sonucunda oluşturulan okul sıralamaları nedeni ile öğrenciler kendi mahallesinde bulunan liseden ciddi hiçbir farkı bulunmayan başka bir liseye gidebilmek için sınav ve yerleştirme kaygısı yaşamakta, yerleştirme sonrasında ise birçok öğrenci her gün servislerle yol kat etmekte ve aileler ekstra masraflarla karşı karşıya kalmaktadır” şeklinde konuştu.

“TARTIŞILMASI ÖNEMLİ BİR ADIM”

Her okulun bir puanının oluşması sonrasında okulların taban puanına göre toplum tarafından etiketlenmeye başladığına dikkat çeken Bina, şunları söyledi: “Tüm öğrencilerin puan üstünlüğüne göre yerleştirildiği TEOG yerleştirme sistemi ile birlikte başarı düzeyi en düşük gruptaki öğrenciler belli okullarda toplanmaktadır. En düşük başarı düzeyindeki öğrencilerin bir arada olması ise, başarı düzeyi farklı öğrenciler arasındaki akran öğrenmesinin ve rekabetin gerçekleşmesine engel olmaktadır. Tüm öğrencilerin puan üstünlüğüne göre liselere merkezi olarak yerleştirildiği TEOG sisteminden vazgeçilmesi elzemdir.”

“EN İYİ OKUL YAKIN OKULDUR”

Öğrencilerin merkezi olarak liselere yerleştirilmesinden acilen vazgeçilmesi ve öğrencilerin evlerine en yakın okula gitmelerinin esas olduğu bir sistem geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Bina, şu ifadeleri kullandı: “Böyle bir uygulama ile öğrencilerin ve velilerin büyük bir bölümü merkezi yerleştirme kaygısından uzaklaştırılmış olacak, sadece belli sayıdaki öğrencinin seçilmiş liseler için yarışması sağlanacaktır. Böylece, bütün liseler heterojen bir öğrenci kitlesine kavuşacak, liseler arasındaki başarı uçurumu kapanacak ve her liseden başarılı öğrencilerin çıkması mümkün olacaktır.”

“ÇALIŞTAY DÜZENLENMELİ”

Konunun tartışmaya açılmasının önemli bir adım olmakla birlikte bütün paydaşların katılacağı büyük bir çalıştay düzenlenmeden TEOG sisteminde yeni bir adım atılmaması gerektiğini söyleyen Bina, “Mesele enine boyuna tartışılmalı mevcudundan daha iyi bir sisteme geçiş yapılmalıdır. Radikal adımlar atmak veya kulağa hoş gelen bazı çözüm önerileri ülkemizin gerçekleriyle bağdaşmayabilir. Bize göre mesele bir hayli karmaşık ve dört dörtlük çözüm bulmak çok da kolay değil. O yüzden siyasiler meselenin eğitimciler tarafından tartışılmasına zemin hazırlamalı, eğitimcilere güvenmelidir” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi