Terörsüz Türkiye süreci devam ediyor:611 örgüt mensubu silah bıraktı

Erdal Erek ile Siyaset Kulisi programında Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin konuşan Araştırmacı Yazar Abdurrahim Temel Semavi, “611 civarında örgüt mensubu silah bıraktı” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 18.07.2025 16:58
  • Güncelleme Tarihi : 18.07.2025 16:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Terörsüz Türkiye süreci devam ediyor:611 örgüt mensubu silah bıraktı haberinin görseli

AYSELİN UZUN / İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Erdal Erek ile Siyaset Kulisi programının bu haftaki konuğu Araştırmacı Yazar Abdurrahim Temel Semavi oldu. Semavi, programda terörsüz Türkiye sürecinin istenilen şekilde ilerlediğini belirterek, sürecin ülkemiz açısından önemine dikkat çekti. Ayrıca terörsüz Türkiye kavramının, sadece ülkemizde değil Ortadoğu’da bulunan; Irak, Suriye, Lübnan ve bunun gibi birçok ülke için de fayda sağlayacağını dile getirdi.

ÜLKEMİZ İÇİN BİR NİMET

PKK Terör Örgütünün silah bırakma sürecinin her zaman ütopik bir şey gibi görüldüğünü ancak gelinen noktada bu algının yıkıldığını belirten Semavi, “Yaklaşık bir yıldır ulusal ve uluslararası birçok medya kuruluşu terörsüz Türkiye sürecini konuşuyor. Biz bu meselenin nasıl işleyeceğini, nasıl devam edeceğini izah etmeye çalıştık ve dünya medyasını da şunu çok iyi biliyor; bizim söylediklerimiz bir bir gerçekleşiyor. Tabi önceleri biz, 'yakın süreçte PKK silah bırakacak' dediğimizde inanılmaz tehditler ve hakaretler aldık. Çünkü bu kimsenin beklemediği bir şeydi. Ütopik görülüyordu. 'Bu süreci Sayın Devlet Bahçeli başlatacak' dediğimiz de yine ütopik görüldü. Fakat söylediğimiz her şey bir bir gerçekleşti. Bu sürecin detaylarına vakıf olmamızın sebebi emek vermişliğimizdir. Bu işe yıllarımızı verdik. Terörsüz bir Türkiye kavramı çatısı altında, kanın durması, çatışma sürecinin durması için neredeyse 2007 yılından beri bu çabayı veriyorum. Zaten ilk çözüm sürecinde de fiilen bulundum. İlk çözüm sürecinde de çok emek verdik. Emeğin yani sıra, maddi manevi büyük sıkıntılar da çektik. Fakat pişman değiliz. Neticede terörsüz Türkiye kavramının, ülkemizde yaşayan herkes için nasıl bir nimet olduğunu önümüzdeki günlerde çok daha net göreceğiz. Sadece Türkiye de değil. Ortadoğu; Irak, Suriye, Lübnan ve bunun gibi birçok ülke için Terörsüz Türkiye sürecinin nasıl bir fayda sağlayacağını göreceğiz” dedi. 

ÖCALAN’A HER TÜRLÜ İMKAN SAĞLANACAK

PKK’nın üst düzey isimlerinin de içinde bulunduğu toplam 611 kişinin silah bıraktığını vurgulayan Semavi, bu sayının ilerleyen aylarda artacağını dile getirdi. Ayrıca bu süreçte medyanın da daha ılımlı bir dil kullanması gerektiğine dikkat çeken Semavi, “11 Temmuzda PKK’nın sembol isimlerinden biri Bese Hozat silahları yakarak bıraktı. Durum bundan ibaret değil. Bunu ilk defa söylüyorum ama şuana kadar yaklaşık 611 civarında örgüt mensubu silah bıraktı. Bu bırakma süreci bir program çerçevesinde devam ediyor. Örgütün tamamen silah bırakması yaklaşık eylül ve ekim ayını bulur. Bazen şarlar müsait olamıyor, öyle olunca da bu tarz gecikmeler olabiliyor ama onun dışında barız bir gecikme olmaz. Çünkü Öcalan kendi örgütsel yapısıyla her türlü teması sağlama imkanına sahipti. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Temmuzdan bir gün sonra Kızılcahamam’da manifesto niteliğinde bir konuşması oldu. Bu konuşmanın satır aralarında şunu çok net söyledi; 'bu meselenin çözümüne katkı sunabilecek herkese olabildiğinde imkan sağlayacağız' dedi. Bunu derken aslında 'Öcalan’a her türlü imkanı sağlayacağız' dedi. Öcalan’a hangi imkanı sağlayacaklar, Öcalan’ı dışarıda şuraya buraya göndermeyecekler, iletişim imkanı sağlayacaklar. Örgüt silahları tamamen bırakana kadar Öcalan tamamen kontrol mekanizmasını eline alacak. Bunu ilk açıkladığımızda, 'örgüt Öcalan’ı dinlemeyebilir' dediler. Biz de şunu söyledik; 'Devlet, Öcalan’a inisiyatif verdiği zaman, örgütten tek bir çatlak ses bile çıkmaz' dedik ve 11 Temmuz'da örgütün tepe isimlerden bir tanesi silah bıraktı. Ayrıca silahlı kuvvetler diye tanımlanan HPG biriminin en üst seviyesinden 4 komutan da vardı aralarında. Ulusal kanallar sözde komutan tanımını kullanıyorlar ama ben o seviyeye düşürmek istemiyorum. PKK yıllarca terör estirdi o apayrı bir şey ama cümleleri kullanırken çok dikkat etmek lazım. Medya dilinin değişmesi lazım” diye konuştu.

ÖCALAN KENDİSİ ÖZGÜR OLMAK İSTEMİYOR

Öcalan’ın süreç tamamlansa dahi serbest bırakılmayacağını söyleyen Semavi, “Önceden örgütün en büyük propaganda malzemesi Öcalan’ın serbest bırakılmasıydı. Ben de ısrarla şunu söyledim; 'üstünde hiçbir tecrit yok' dedim. 'Biri görüşmek istesin birkaç gün içinde görüşür' diye ekledim. Onun için örgüt bu tür konuları konjonktürel şartlar çerçevesinde politik malzemeye dönüştürüyor. Bunun gerçekliği yok. Özgür Öcalan istiyorlar. Bu aslında farklı bir yere mesajdır. Çünkü Öcalan’ın kendisi özgürlüğünü istemiyor. Yani Öcalan bunu kendi açısından mümkün görmüyor. Böyle bir talebi yok. Öcalan’ın da devletin de istediği tek bir şey varsa ev hapsi uygulamasıdır. İsterse İLKSES’e canlı bağlanacak, telefonu olacak ama ev hapsinde olacak ” şeklinde konuştu.

CHP ORTAYA NET BİR TAVIR KOYAMAZ

Cumhuriyet Halk Partisi’nin sürece tepki göstermemesinin nedeni olarak, bir önceki genel seçimlerde DEM Parti ile gerçekleştirdikleri ittifakı gösteren Semavi, “CHP, bu noktada zaten defolu. Ama bu süreci destekliyor gözükmesinin de en büyük nedeni; son 2 seçimde bu meselenin bir ayağı olan DEM ile fiili ittifak yapması. Dolayısıyla şunda karşı durma yüzü yok. DEM’in katkısıyla 2 kez İstanbul’u, Ankara’yı ve Antalaya’yı kazandı. Dolayısıyla DEM’e ve DEM'in arka perdesi olan PKK’nın bu meseleye çözüm üretmesi noktasında net bir tavır takınamaz” ifadelerini kullandı.