TikTok kapatılırsa daha tehlikeli bir hal alır!

Birçok kesim tarafından yoğun eleştirilere maruz kalan TikTok uygulamasının yine aynı toplum tarafından ilgi gördüğüne vurgu yapan Olataş, “Orada etik ya da etik dışı bir şekilde arz-talep durumu söz konudur” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.12.2023 08:52
  • Güncelleme Tarihi : 14.12.2023 05:52
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
TikTok kapatılırsa daha tehlikeli bir hal alır! haberinin görseli

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER

TikTok uygulamasının toplum ahlakına zarar verebilecek içerikler bulundurması sebebiyle, Türkiye’de yasaklanacağı konuşuluyor. Öyle ki TBMM Dijital Mecralar Komisyonu toplantısı öncesinde bu konunun ele alınacağı da belirtildi. TikTok uygulamasının kapatılması hakkında açıklamalarda bulanan Avrupa Birliği Uzmanı ve Uzman Klinik Psikolog Metin Olataş, TikTok ve benzeri uygulamaların Türkiye’de büyük bir kitle tarafından ilgi görmesinin altında yatan sebeplere dikkat çekti. Olataş, “Hepsinin temelinde görünür olma, tanınır olma, belli bir sosyal statüye dahil olma ve bunlara bağlı olarak da kendini gerçekleştirme ve kendini var etme arzusu yatmaktadır. Bu durum da nihayetinde pek çok maddi ve duygusal alışverişin bu ortamlarda kabul görmesi üzerine tasarlanması hali pek tabi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü psikolojik ve sosyal tarafının yanı sıra ekonomik boyutu oldukça önemlidir” dedi.

İLLEGAL KANALLARA SÜRÜKLENİR

TikTok’a yüklenen bazı uygunsuz içerikler sonrasında bazı video sahipleri de gözaltına alındı. Uzmanlar tarafından uygulamanın kapatılmasının bir faydasının olmayacağı hatta bu durumun daha tehlikeli sonuçlar da yaratabileceği öne sürüldü. Uzman Klinik Psikolog Metin Olataş, uygulamanın kapatılmasının daha kötü sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekerek illegal kanallara vurgu yaptı. Kapatma veya kısıtlamanın halkta bir karşılığı olmadığını belirten Olataş, “Bir şeyleri kapatmak ya da kısıtlamak bugüne kadar hiçbir şeye olumlu bir fayda sağlamamıştır. Çünkü insanlar bir kere herhangi bir yerden o ya da bu şekilde kendisine fayda sağladığını öğrendikten sonra onu başka mecralara, başka isimlerle çok kolay taşırlar. O sebeple TikTok kapansa da kapanmasa da temel olarak, ülke düzeyinde sosyo-ekonomik-psikolojik düzeyde bir sorun analizi, analize yönelik bir çözüm ve bu çözümün gerçek manada uygulanması olmadıkça isimler değişir, tabelalar değişir ama yapılan eylemler aynı şekilde büyük ihtimalle de daha tehlikeli şekilde devam eder. Herhangi bir şekilde fayda sağlanan resmi bir kanalın yasaklanması insanları gayri resmi, illegal kanallara sürükleyeceği için olay iyice denetim mekanizmalarının dışında kalarak daha da riskli bir hal alabilir. Buradaki problem hem ekonomik hem sosyolojik hem de psikolojik bir problemdir” açıklamasında bulundu.

GÖRÜNÜR OLMA ARZUSU

Başta TikTok olmak üzere tüm sosyal medya hesaplarının kullanım amacının temelinde görünür olma isteği yattığını belirten Olataş, “Her dönemin bir popüler konusu, uygulaması olduğu gibi bu döneminde anlaşıldığı kadarıyla popüler uygulaması TikTok. Aslına bakacak olursak bu uygulamanın şu anda bu kadar hayatımıza etki ediyor olmasına şaşırmamak gerekir. Çünkü Facebook ilk çıktığı zamanlarda da herkes oraya hücum etmişti. Orada da evlenmeden önceki soy ismini normalde kullanmayan kadınlar, o mecrada daha rahat bulunur olabilmek, eski arkadaşları ile tekrar buluşabilmek amacıyla evlilik öncesi soy isimlerini profillerine ekler hale gelmişti. Bu da zaman içerisinde kadınlarda iki soy ismini bir arada kullanmanın normalleşmesine yol açmıştı. Daha sonrasında gelen diğer uygulamalar da kendi normallerini beraberinde getirdi. Her yeni gelen bir öncekini biraz daha atıl hale getirdi ve her yeni gelenin kullanıcısı bir öncekine göre daha yeni jenerasyon tarafından daha hızlı kabul edildi. Son 15 yıllık sosyal medya mecraları oluşumlarını, gelişimlerini ve hatta yok oluşlarını ayrıca sosyal, ekonomik ve psikolojik temellerle ile ele almak gerekir. Ancak şunu söyleyebilirim ki; hepsinin temelinde görünür olma, tanınır olma, belli bir sosyal statüye dahil olma ve bunlara bağlı olarak da kendini gerçekleştirme ve kendini var etme arzusu yatmaktadır” şeklinde konuştu.

EKONOMİK BOYUTU ÖNEMLİ

Bu tarz uygulamaların kolay para kazanmak isteyenler için birebir olduğunu o sebeple insanların sırf kolay para için özsaygılarını bir kenara koyarak uygulamalara müstehcen videolar attığını söyleyen Olataş, az gelişmiş ve ekonomik açıdan sıkıntı yaşanan ülkelerde bu gibi durumların çok normal olduğunu belirtti. Olataş, TikTok uygulamasını bu biçimde kullananların hem ekonomik hem de psikolojik sorunlar yaşıyor olabileceğine dikkat çekerek “TikTok gibi sosyal mecraya içerik yerleştiren de o sosyal mecradan içerik edinen de bahsini etmiş olduğum kaygılarla hareket etmektedir. Bu durum dünyanın gelişmiş, gelişmekte olan ya da az gelişmiş bölgelerinin hemen hepsinde benzer özellikler göstermektedir. Ülkemiz özelinde konuyu ele alacak olursak eğer; hali hazırdaki sosyo-ekonomik kaynaklı problemlerden ortaya çıkan psikolojik olarak kendini daha aşağı hissediyor olma durumu sebebi ile günümüzdeki sıradan insanlar, bu ve benzeri mecralarda var olmaya çalışarak reel dünyada yaşamış olduğu psikolojik sorunları ya yok sayma eğilimine girmekte ya da içinde bulundukları psikolojik var oluş durumları üzerinden kendilerine ikincil bir fayda sağlama eğilimine girmektedirler. Bu durumda nihayetinde pek çok maddi ve duygusal alışverişin bu ortamlarda kabul görmesi üzerine tasarlanması hali pek tabi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü psikolojik ve sosyal tarafının yanı sıra ekonomik boyutu oldukça önemlidir. Artık sosyal mecralar insanların kısa yoldan para kazanabileceklerine inandıkları bir hal almıştır. Herhangi bir katma değer kaygısı olmadan, her manada en hızlı ve en kolay şekilde kendine ait olanı paylaşarak para kazanabileceğine dair inanç sebebi ile insanlar kendi öz benliklerini ve öz saygılarını bir kenara koyarak buralardan para kazanma yolundadır” dedi.

ESAS OLAY NASIL KULLANILDIĞIDIR

TikTok’un toplum ahlakına zarar verip vermediği sorusunu da yanıtlayan Olataş, “TikTok’un toplum ahlakına zarar verdiği konusuna gelecek olursak; belli başlı ahlak kurallarını o toplumdaki çoğunluk oluşturmaktadır. Daha doğrusu yeterli çoğunluk tarafından bir şey doğru ya da olur şeklinde kabul görürse; o şey toplum ahlakına uygun hale gelmektedir. Bu durum esas üzerinde durulması gereken ve oldukça tehlikeli olan bir durumdur. TikTok ya da herhangi bir mecrada olan olaylar sadece oraya içerik koyanlar şeklinde ele alınmamalıdır. Neticede orada etik ya da etik dışı bir şekilde arz-talep durumu, bir alışveriş durumu söz konudur. Her alışverişte olduğu gibi talep olmazsa arz da olmaz; olsa bile talep olmadığı için o arz pazarlanamaz ve alışveriş olmaz. En temel ekonomik faaliyetteki bu denklem toplumsal konular için de geçerlidir. Buradaki esas olay sosyal mecranın kimler tarafından ve nasıl kullanıldığıdır. Bu konuya örnek olarak atomun parçalanması verilebilir. Atomun parçalanması insanlığın ve bilimsel ilerlemenin çağ atlamasına da yardımcı olabilirdi; devasa kuvvette yok edici bir bombanın da yapılmasına sebep olabilirdi. Ne yazık ki insanoğlu bilimsel ilerleme ya da insanlığın gelişimine katkı sağlamak yerine birincil olarak yok edici tarafını kullanmayı tercih etti. Ancak bu durum atomu parçalayan bilim insanlarının sorumluluğuna atılamayacak bir durumdu. Sorumluluk onu kullanan insanlardaydı. Aynı şekilde bir mecranın yaratılmasından ziyade onun kimler tarafından ve nasıl kullanıldığı esas ahlaki sorun olarak önümüzde durursa; ancak o zaman fayda sağlayıcı bir yöne doğru ilerleme mümkün olabilir” diye konuştu.

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ