- Gündem
- 26.04.2025 12:36
Görüşlerine yer verdiğimiz sanatçılar, yer bulunamadığı takdirde, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün yaklaşık 300 personeliyle Konak’taki AKM binasına taşınacak olmasını kabul etmediklerini vurguladı
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
İzmir’in en önemli sanat gösteri alanlarından biri olan Konak’taki Atatürk Kültür Merkezi (AKM), kentin gündemine oturan önemli meselelerden biri. AKM’nin İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne tahsis edilip edilmeyeceği merak konusuydu. Birçok sanatsever konuya dair tepkisini dile getirirken, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, yaptığı açıklama ile emniyet için bir bina arayışı içerisinde olduklarını, eğer uygun bir yer bulunamazsa ismi değiştirilmeden AKM’ye taşınılacağını duyurdu. Valilik tarafından yapılan açıklama sanat çevresini daha da kızdırdı. Kimileri ‘geçici süreliğine’ dense bile emniyet müdürlüğünün daima AKM’de yer alması için bir takım temellerin atıldığını savundu, bir kısım sanatsever ise ‘yer bulunamazsa’ söylemini eleştirerek AKM gibi tarihi bir sanat mabedinin ‘cepte görülen yedek bir mekan’ olarak görülmesini eleştirdi.
BAŞKA MEKAN MI YOKMUŞ?
28 yıldır tiyatro emekçisi olan ve bu süreçte Karşıyaka’daki ‘Tiyatro Ofisi’ni kuran sanatçı Metin Güler, “Atatürk Kültür Merkezi gibi sanat kurumlarında sanat yapılmalıdır. Sanat kurumları sanatçıların ve sanatseverlerin nefes aldığı yerlerdir. Öyle de kalmalıdır. Sanat gösterilerinin yapıldığı böylesi mabetlerde emniyet müdürlüğünün yer alacağını düşünmek bile korkunç. Eylemi bırakın, fikir olarak sunmak dahi yanlış” dedi. Birçok film ve dizi projelerinde yer alan tiyatro sanatçısı Orhan Aydın da “Kısa süreliğine de olsa Emniyet Müdürlüğü için İzmir’de Atatürk Kültür Merkezi dışında başka mekan mı yokmuş? Ne gerek var böyle bir şeye? Kimin kara aklı bu? Kültür Merkezleri insanların ortak evleridir. Tek meseleleri hayata umut, barış, sevinç, kardeşlik ve aşk katmaktır. Böyle bir şeyin düşünülüyor olması bile asla kabul edilemez! Orada daimi olarak kalmanın temellerini atıyorlar. Atatürk Kültür Merkezi İzmir’dir. İzmir, Konak’taki AKM ile özdeştir. İktidarın kara aklının sanat alanlarından, sanat yaratı mekanlarından, gösteri mekanlarından ellerini çekmeleri gerekir. AKM ‘yer bulamazsak burası olsun’ denilebilecek yedek bir bina değildir. Sanatçınındır, sanata dairdir. Ve her zaman öyle kalmalıdır” çıkışında bulundu.
MUĞLAK BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ!
İzmir Tiyatroları Derneği Başkanı Özgür Başkaya da İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün binasının Sümerbank arazisi üzerinde yapılacağı yönündeki açıklamaya değinerek, “Son aldığımız haber budur. Fakat biz bunun ne zaman yapılacağını bilmiyoruz. Bu arada emniyet binası yapılırken AKM kullanılacak mı kullanılmayacak mı konusunda ne Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nün ne de İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün bir açıklaması var. Burada muğlak bir durumla karşı karşıyayız. Yetkililerin hiçbirinden net bir açıklama yok… Muğlaklık hiçbir zaman, hiçbir yerde iyi algılanmaz. Bu süreç içerisinde ne olacak? Sümerbank arazisinde bina yapılana kadar emniyet müdürlüğü taşınacak mı? O bina iki seneden önce yapılamaz. Bu süreçte ne yapacaklarını açıklamaları gerekiyor. Onun için derhal Ege Üniversitesi Rektörlüğü bir açıklama yapmalıdır. AKM’nin AKM olarak kalacağını deklare etmelidir” dedi.
KÜLTÜR- SANATIN KOVULMASI ANLAMINA GELİR
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölüm Başkanı Prof.Dr. Semih Çelenk ise konuya dair şunları söyledi: “Atatürk Kültür Merkezi’nin Emniyet Müdürlüğü’ne tahsis edileceğiyle ilgili haberleri ben de basından duyuyorum. Deprem sonrası zorunlu olarak Valilik de kimi bölümlerini kullanmıştı. Atatürk Kültür Merkezi’nin tamamen devre dışı kalması, Sabancı Kültür Merkezi’nin üniversite dışı etkinliklerde kullanılmadığı da düşünülürse, şehrin merkezinden kültür sanatın kovulması anlamına gelmektedir. Bu çok korkunç bir tablodur. Sağduyuyla, ortak akılla bir başka çözüm yolu bulunabilir diye düşünüyorum. Devletin de, belediyelerin de bir kamu kurumunu geçici olarak misafir edebilecek bir bina bulmak konusunda bu kadar çaresiz olmalarını anlayamıyorum. Yöneticilerimizin, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür’ sözünü unutmamaları gerekir. Şehrin kalbindeki tarihi bir kültür merkezini bir kalemde tasfiye etmek, hangi nedenle olursa olsun temeli kültürle atılmış bir ülkede anlaşılabilir, kabul edilebilir bir şey değildir.”