Tohumda entegrasyona ihtiyacımız yok!

Ulusal tohumun desteklenmesi gerektiğini savunan İTB Meclis Başkanı Kocagöz, ‘Tohumda entegrasyon’ söylemine de karşı çıktı. Kocagöz, “Bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok” diye konuştu

  • Oluşturulma Tarihi : 04.04.2019 07:58
  • Güncelleme Tarihi : 04.04.2019 07:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tohumda entegrasyona ihtiyacımız yok! haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) ve Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOTEM) işbirliği ile “Sebze ve Patateste Tohum/Fide ile Taşınan Bakteriyel Hastalıklar” semineri,  20-21 Mart’ta Antalya’da düzenlenmiş ve yerli tohum üretimi masaya yatırılmıştı. Burada bir konuşma gerçekleştiren TSÜAB Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz, “Tohum hayatın başlangıcı ve bitkisel üretimdeki en önemli girdilerinden birincisidir. Tohumun ıslahından üretimine kadar hepimiz kutsal bir görevi yerine getiriyoruz. Çünkü dünya nüfusu artarken kullanılabilir tarım arazileriyse her geçen gün azalıyor. Artan nüfusla bir lokma ekmeğe muhtaç olanların sayısı da ne yazık ki artıyor. İşte bunun önüne geçmek için olması gereken birim alandan daha fazla verim ve kaliteli ürün alabilmektedir. Bu, bizim en önemli görevlerimizden birisidir. Bu görevi yerine getirirken bizler de bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Üretim sürecinin içerisinde hastalık ve zararlılar ile karşılaşıyoruz” değerlendirmesinde bulunmuş ve ulusal tohumun desteklenmesini savunmuştu. Konuyla ilgili konuşan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Başkanı Barış Kocagöz de iklimin ve doğa şartlarının son derece uygun olduğu ülkemizde yeni ve yerli tohum çeşitliliğinin artırılması için Bakanlığın pozitif ayrımcılık yapması gerektiğini savundu.  



POZİTİF AYRIMCILIK YAPMALI
İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz yerli tohum üretiminin önemine vurgu yaparak, Türkiye’de tohum üretimi için her türlü şartın mevcut olduğunun altını çizdi. Yerli tohum üretiminde herhangi bir problemlerinin olmadığını, sadece tohum firmalarının daha çok desteklenmesi gerektiğini savunan Kocagöz, “Ülke olarak pamuk, buğday ve diğer ürünlerimizin hepsinde de kaliteli tohum üretme şansımız çok. Sadece tohum firmalarının daha çok desteklenmesi gerekiyor. Bu desteklerle daha modern, daha çağdaş ve daha verimli, kaliteli tohumlar yetiştirmemize katkı sağlayacak. Bunun dışındaki diğer bütün şartlar ülkemizde son derece uygun. Ege Bölgesi de Türkiye’nin en gelişmiş tohum üretim merkezlerinden bir tanesi. İklimi de doğası da son derece uygun. Yeni ve ulusal yerli tohum çeşitlerini üretmek çok kolay bir şey değil. Bunun için firmalara destek verilmesi gerekiyor. Bu destekleri de bakanlığın sağlaması lazım. Bakanlık ayrıca araştırmalarına pozitif ayrımcılık yapmalıdır. Biz borsa olarak farklı bir uygulama yaptık. Karaburun Sultaniyesi tohumu kaybolmuştu. Onu tekrar canlandırıp üreticilere çeşitliliğini çoğaltıp yaygınlaşmasını sağlamaya çalıştık. Ancak biz tohumculuk anlamında bir şey üretmedik ama ileride neden olmasın” diye konuştu.



ŞAHSEN DESTEKLEMİYORUM
Kocagöz, “Unutmayalım biz genetik olmayan tohum eken bir ülkeyiz ve bununla da gurur duyuyoruz. Ama aynı zamanda genetik tohum yetiştiren ülkelerle mücadele ve rekabet içerisindeyiz. Bu rekabeti yapmak çok kolay değil. Bu yüzden ulusal tohumculuğun desteklenmesi gerekiyor. Öte yandan tohumculukta entegrasyon diye bir şey söz konusu olmaması gerekir. Yani tohumculuk sektörü diğer sektörler gibi entegrasyon yapılacak bir sektör değil. Çünkü bir ülkenin kendi tohum çeşitleri o ülkenin hazinesi ve stratejik silahları demektir. Çünkü siz kendi tohumlarınızı üretmezseniz, kendi çeşitlerinizi saklamazsanız uzun yıllar itibariyle herhangi bir savaş veya bir anlaşmazlık durumunda gıda veya tekstil giyim anlamında diğer yönde kullanacağınız her türlü üründen yoksun kalırsınız. Bu entegrasyon son zamanlarda sık sık gündeme geliyor. Burada ülkelerin tohum değişikliği yapılmasıyla ilgili bir anlaşma yapılmalı şeklinde bir durum söz konusu. Biz ülke olarak bunu neden yapalım ki. Bizim son derece genetik ve kaliteli tohumumuz var. Yeter ki çeşitliliğimizi genişletelim ve olanları da koruyalım. İhtiyacı olan ve bizim de yerli tohumlarımızı da kendi bankasına katmak isteyen ülkelere yarayacak bir şey. Bizim böyle bir ihtiyacımızı yok. Ben şahsen bunu desteklemiyorum” değerlendirmesinde bulundu.