Toplum tarafından kabul görmez

İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı Genel Koordinatör Yardımcısı Süleyman Gök, sosyal medyada meclise sunulduğu iddia edilen çocuk tacizcilerine yönelik af önergesi kapsamında açıklamalarda bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 17.04.2020 08:05
  • Güncelleme Tarihi : 17.04.2020 08:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Toplum tarafından kabul görmez

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Son günlerde ülkemizde koronavirüsten sonra en çok konuşulan olaylardan biri pek çok hükümlüyü kapsayan ‘İnfaz Yasası’ oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) geçerek Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeye göre; yeni tip koronavirüs önlemleri kapsamında alındığı belirtilen ve açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler denetimli serbestlik kapsamında 31 Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayılacak. Salgının devam etmesi halinde ise bu süre 2 aylık sürelerle 3 kez uzatılabilecek. 330 milletvekilinin katıldığı yasa düzenlemesi görüşmelerinde 51 milletvekili ret oyu kullanırken 279 milletvekili kabulü yönünde oy kullandı. İnfaz paketinin kabul edilmesinin ardından, sosyal medyada kabul edilen bir önergeyle çocuk istismarcılarının da af kapsamına alındığı iddia edilmişti. İnfaz yasasına göre ise henüz böyle bir düzenleme eklenmedi. İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı Genel Koordinatör Yardımcısı Süleyman Gök, konuya ilişkin açıklamalarda bulunarak önemli noktaların altını çizdi.



KAMU YÖNETİMİ SORUNLU
İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı Genel Koordinatör Yardımcısı Süleyman Gök, “Öncelikle bu kararın pandemi sürecinde halk sağlığı gözetilerek alındığını düşünürsek ve konuyu insan hakları noktasında değerlendirirsek mevcut durumun maalesef soru işaretleri oluşturduğunu söyleyebiliriz. Alınan kararın insan sağlığını kapsadığı düşünüldüğünde, vatandaşın içinde bulunduğu belirsizlik durumunda toplumsal sorunları tetikleyebileceği gibi dünyanın bir bütün olduğu ve ülkelerin birbirlerinin önlem ve çalışmalarını izlediği şu günlerde Türkiye’de hak ve özgürlüklerin sınırlandığı ve kısıtlandığı bir durum imajı vermek tartışılabilir” diyerek sözlerine başladı. “Mecliste grubu bulunan iki siyasi partinin böyle bir düzenlemeyi acele bir şekilde kamuoyunda yeterince tartışmadan bir teklif sunmaları kamu yönetimi açısından sorunlu görülmektedir” diyen Süleyman Gök, “İlgili düzenleme paketinin içeriğinde yer alan konu başlıklarına göre mevcut paydaşlar ile görüşmelerin tamamlanmadan ve meclisteki muhalefet durumunda bulunan siyasi partiler ile yeterince istişare edilmeden alınan bu kararın sürdürülebilir olmasını ve toplum tarafından kabul edilmesini düşünemiyorum” dedi. ,



MAĞDUR EDİLEN ÇOCUKLAR
Erken yaşta evliliklerin özellikle bazı bölgelerde hala meşru sayıldığına da dikkat çeken Gök, “Cinsel istismar suçlularının bir kısmını küçük yaşta gelenekler ve benzeri birçok sebep ile evlenip aile oluşturan ve sonrasında tutuklanan erkekler oluşturuyor. Bu kişilerin aileleri ve çocukları bu mahkumiyet sürecinde gizli bir mağduriyet yaşıyor. Aslında bu noktada da kültür ve geleneğin mağdur ettiği çocuklar görüyoruz. Ülkede erken evliliklerin önüne geçilmediği noktada toplumda dengeler bozuluyor” ifadelerine yer verdi. Süleyman Gök, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bu konumdaki mahkumları ayrı tutarak belirtmek isterim ki; aynı zamanda bir yetişkin tarafından cinsel istismara uğrayan ve hayatlarının kalan kısmını yaşadığı travmatizasyonla geçiren sayıca çok fazla çocuk bulunmakta. Cinsel istismarın en büyük özelliğinin gizli kalması olduğu düşünülürse, bilinen vakalar dışında dışarıda çok fazla mağdur çocuk bulunmakta. Çocuğun yaşadığı yıkım, stres bozukluğu ve normal hayata dönememe durumu içerisinde bununla beraber fail ile evlenmeye zorlanması ve fail ile aile birliği oluşturulabileceğinin düşünülmesi dehşet vericidir.”

STK’LAR EYLEME GEÇMELİ
Süleyman Gök, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın yaklaştığı şu günlerde, çocuk adına alınmış yeni koruma kanunları veya eğitimde yeni verimli uygulamaları, çocuk dostu kavramının yerini bulduğu konuları tartışmak yerinde olurdu fakat ülke olarak çocuğun toplumdaki yerini, önemini ve bireyselliğini kabul etmemiz için STK’ların çocuk yararına hizmet eden kuruluşların daha hassasiyetle ve çoğalarak eyleme geçmesi gerekiyor” dedi.

MAĞDURLARI DESTEKLEYECEK MERKEZ YOK
Son olarak bu konudaki mağdurlara destek veren bir merkez olmadığını da söyleyen Süleyman Gök, “Cinsel istismar ile mücadele, yeni yasa tasarıları, cezaların arttırılması ile değil eğitimde çocuğun korunması programlarına yer verilmesi ve bu sayede istismarın önlenmesi ile mümkün olabilir. Bunun dışında mağdur çocukların failleri ile yüzleştirilmeye değil yaşadıkları yıkımın iyileşmesi için rehabilitasyona ve rehabilitasyonları destekleyecek merkezlere ihtiyaçları vardır. Türkiye’de çocuk istismarı mağdurlarını destekleyecek bir merkez bulunmamaktadır” diye konuştu.
 

Haber Merkezi