Trump’ın güvenlik paranoyası!

Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerika’ya girişi yasaklanan ülkelerle ilgili er ya da geç geri adım atacağını söylerken Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi ise Trump’ın güvenlik paranoyası ile dünyada İslamofobik bir atmosfer yarattığını ifade etti


  • Oluşturulma Tarihi : 02.02.2017 07:33
  • Güncelleme Tarihi : 02.02.2017 07:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Trump’ın güvenlik paranoyası!

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER

ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelir gelmez Suriye, Somali, Sudan, Libya, Yemen, İran ve Irak’tan mülteci kabul etmeyeceğini ilan etmesinin ardından yaşanan gerginliklerle ilgili durum değerlendirmesi yapan Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun ve Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi, ABD Başkanı Donald John Trump’ın er ya da geç geri adım atacağını söyledi.

ABD’ye giriş yasağı getirilen ülkelerin ardından Türkiye’nin de bu ülkeler arasına dahil edilebileceği endişesinin yaşanmasının gereksiz olduğunu açıklayan Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, “ABD’ye girişi yasaklanan ülkelerle Türkiye’yi aynı kategoriye koymak mümkün değil. Her ne kadar Türkiye bir Müslüman ülke olsa da bir Orta Doğu ülkesi nitelikleri taşımıyor ve Amerika’da bunun farkında. ABD dış politikasında, başkanlar çok önemli söz sahibi olsa da bu tür kararlar başkanın etrafındaki dış politika uzmanları ile birlikte alınıyor. Trump kararı veriyor ve açıklıyor, ancak açıklanan karar öncesinde Trump’ın bakanları, yardımcıları ve Trump’un gelmiş olduğu cumhuriyetçi partinin senatörleri de bu kararların alınmasında önemli etken oluşturuyor” dedi.

ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Trump’ın kendi partisi içerisinden de verdiği karara tepkiler olduğunu ve Amerikan siyasetçilerden Türkiye’ye karşı olumsuz bir tepki olmadığını ifade eden Tosun, “Elbette zaman zaman Türkiye’de son zamanlarda artan olumsuzluklardan dolayı ‘Türkiye nereye gidiyor’ diye sorgulanıyor ancak bu sorgulama Türkiye için şu an bir tehdit boyutunda değil. Özellikle Türkiye’nin,  Suriye harekatında ABD’nin ve Rusya’nın da onayını alarak yer alması ABD’nin Türkiye’ye ilişkin olumsuz politikasında bir miktar kırılmaya yol açtı. Türkiye’nin özellikle ABD’de, ABD’nin Türkiye’de önemli bir ticari ortaklığının bulunması Orta Doğu ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok daha ileri düzeyde. Burada ekonomik faktör ve Türkiye’nin bir Orta Doğu toplumu olmadığına dair açık bir algı var” açıklamasını yaptı.

“TÜRKİYE ORTA DOĞU GİBİ DEĞİL”

Trump’ın Türkiye ile yakın ticari bir dostluğu ve sıcak ilişkileri bulunduğunu açıklayan Tosun, şunları söyledi: “Trump ve Amerikan siyasileri Türkiye’nin Orta Doğu’nun vasat bir ülkesi olmadığını biliyor ve pozitif aurasını tanıyorlar. Bütün bu faktörler Amerika’nın Türkiye aleyhine bir adım atmasının çok zor olduğunu düşündürüyor. Trump’un her geçen gün büyüyen tepkilerin ardından geri adım atacağını düşünüyorum. Amerikan politikası koalisyon ve uzlaşmalar politikası üzerine kurulu yani başkan cumhuriyetçi partinin tek aktörü olarak yürütmenin başını temsil ediyor. Bu da kongrede çok büyük önem arz eden ittifakların oluştuğunun bir göstergesi.”

“YASAK KALDIRILABİLİR”

Tosun, ABD’ye girişi yasaklanan Suriye, Somali, Sudan, Libya, Yemen, İran ve Irak’ında Amerika ile ekonomik ve siyasi ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, “İlk başta Trump’ın seçmenlerine vaat ettikleri var ve politikanın bir gereği olarak bu vaatleri yerine getirdiğini seçmenlerine göstermek zorunda. Bu vaatler bilindiği üzere oldukça popilist vaatlerdi ve bu verilen sözleri seçmene bir geri bildirim olarak yerine getirmek durumunda kaldı. Bu politikanın doğasında var ancak süreç içerisinde bu yasakların kaldırılacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

GÜVENLİK PARANOYASI

Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi ise ABD Başkanı Trump’ın göreve gelir gelmez ABD’nin Suriye, Somali, Libya, Yemen, Sudan, İran ve Irak’tan mülteci kabul etmeyeceğini ilan etmesinin ABD’nin insan haklarına saldırıda yeni bir aşamaya geçtiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Terzi, “Adı geçen ülkelerde; Orta Doğu, Asya ve Afrika’da ABD’nin kaos yaratan askeri, politik ve ekonomik müdahaleleri yüzünden mülteci olmuş milyonlarca insana bir ülkenin kapılarını kapatması demek. Aslında ABD toplumunu halklar arası dayanışmaya kapatmak demektir. Güvenlik paranoyası ile ülkede ve dünyada İslamofobik, mülteci karşıtı, demokrasi ve insan hakları karşıtı, tahakküm edici bir atmosfer yaratmaktır” dedi.

“İNSANLAR ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLENİYOR”

Mülteci çıkmazını oluşturan sorumluların, mağdurları çaresizliğe mahkum etmeye çalıştığını ifade eden Prof.Dr. Terzi, “Dünyanın en zengin ülkesi canından başka bir şeyi kalmamış insanlara karşı yeni bir savaş açarak ‘Ülkenizi, bölgenizi yakar yıkarım, işgal ederim ama siz canınızı kurtarmak üzere benim ülkeme iltica edemezsiniz, çünkü düşmanız’ diyor. ABD Trump’ın değil, bu ülkede yaşayan halkların ülkesidir. Bu insanlık dışı karar halkların dayanışması ile bir utanç kararı olmaktan öteye geçemeyecektir. Halklar düşman olmadıklarını, uygarlığın halklar arasındaki dayanışmadan ibaret olduğunu pek çok diktatöre öğrettiler ve sıra Trump’a geldi” açıklamasını yaptı. 

Haber Merkezi