Sayfa Yükleniyor...
Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, ABD Başkanı Donald Trumpın Amerikaya girişi yasaklanan ülkelerle ilgili er ya da geç geri adım atacağını söylerken Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi ise Trumpın güvenlik paranoyası ile dünyada İslamofobik bir atmosfer yarattığını ifade etti
NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
ABD Başkanı Donald Trumpın göreve gelir gelmez Suriye, Somali, Sudan, Libya, Yemen, İran ve Iraktan mülteci kabul etmeyeceğini ilan etmesinin ardından yaşanan gerginliklerle ilgili durum değerlendirmesi yapan Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun ve Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi, ABD Başkanı Donald John Trumpın er ya da geç geri adım atacağını söyledi.
ABDye giriş yasağı getirilen ülkelerin ardından Türkiyenin de bu ülkeler arasına dahil edilebileceği endişesinin yaşanmasının gereksiz olduğunu açıklayan Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Siyaset Bilimci Prof.Dr. Tanju Tosun, ABDye girişi yasaklanan ülkelerle Türkiyeyi aynı kategoriye koymak mümkün değil. Her ne kadar Türkiye bir Müslüman ülke olsa da bir Orta Doğu ülkesi nitelikleri taşımıyor ve Amerikada bunun farkında. ABD dış politikasında, başkanlar çok önemli söz sahibi olsa da bu tür kararlar başkanın etrafındaki dış politika uzmanları ile birlikte alınıyor. Trump kararı veriyor ve açıklıyor, ancak açıklanan karar öncesinde Trumpın bakanları, yardımcıları ve Trumpun gelmiş olduğu cumhuriyetçi partinin senatörleri de bu kararların alınmasında önemli etken oluşturuyor dedi.
ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Trumpın kendi partisi içerisinden de verdiği karara tepkiler olduğunu ve Amerikan siyasetçilerden Türkiyeye karşı olumsuz bir tepki olmadığını ifade eden Tosun, Elbette zaman zaman Türkiyede son zamanlarda artan olumsuzluklardan dolayı Türkiye nereye gidiyor diye sorgulanıyor ancak bu sorgulama Türkiye için şu an bir tehdit boyutunda değil. Özellikle Türkiyenin, Suriye harekatında ABDnin ve Rusyanın da onayını alarak yer alması ABDnin Türkiyeye ilişkin olumsuz politikasında bir miktar kırılmaya yol açtı. Türkiyenin özellikle ABDde, ABDnin Türkiyede önemli bir ticari ortaklığının bulunması Orta Doğu ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok daha ileri düzeyde. Burada ekonomik faktör ve Türkiyenin bir Orta Doğu toplumu olmadığına dair açık bir algı var açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE ORTA DOĞU GİBİ DEĞİL
Trumpın Türkiye ile yakın ticari bir dostluğu ve sıcak ilişkileri bulunduğunu açıklayan Tosun, şunları söyledi: Trump ve Amerikan siyasileri Türkiyenin Orta Doğunun vasat bir ülkesi olmadığını biliyor ve pozitif aurasını tanıyorlar. Bütün bu faktörler Amerikanın Türkiye aleyhine bir adım atmasının çok zor olduğunu düşündürüyor. Trumpun her geçen gün büyüyen tepkilerin ardından geri adım atacağını düşünüyorum. Amerikan politikası koalisyon ve uzlaşmalar politikası üzerine kurulu yani başkan cumhuriyetçi partinin tek aktörü olarak yürütmenin başını temsil ediyor. Bu da kongrede çok büyük önem arz eden ittifakların oluştuğunun bir göstergesi.
YASAK KALDIRILABİLİR
Tosun, ABDye girişi yasaklanan Suriye, Somali, Sudan, Libya, Yemen, İran ve Irakında Amerika ile ekonomik ve siyasi ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, İlk başta Trumpın seçmenlerine vaat ettikleri var ve politikanın bir gereği olarak bu vaatleri yerine getirdiğini seçmenlerine göstermek zorunda. Bu vaatler bilindiği üzere oldukça popilist vaatlerdi ve bu verilen sözleri seçmene bir geri bildirim olarak yerine getirmek durumunda kaldı. Bu politikanın doğasında var ancak süreç içerisinde bu yasakların kaldırılacağını düşünüyorum şeklinde konuştu.
GÜVENLİK PARANOYASI
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi ise ABD Başkanı Trumpın göreve gelir gelmez ABDnin Suriye, Somali, Libya, Yemen, Sudan, İran ve Iraktan mülteci kabul etmeyeceğini ilan etmesinin ABDnin insan haklarına saldırıda yeni bir aşamaya geçtiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Terzi, Adı geçen ülkelerde; Orta Doğu, Asya ve Afrikada ABDnin kaos yaratan askeri, politik ve ekonomik müdahaleleri yüzünden mülteci olmuş milyonlarca insana bir ülkenin kapılarını kapatması demek. Aslında ABD toplumunu halklar arası dayanışmaya kapatmak demektir. Güvenlik paranoyası ile ülkede ve dünyada İslamofobik, mülteci karşıtı, demokrasi ve insan hakları karşıtı, tahakküm edici bir atmosfer yaratmaktır dedi.
İNSANLAR ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLENİYOR
Mülteci çıkmazını oluşturan sorumluların, mağdurları çaresizliğe mahkum etmeye çalıştığını ifade eden Prof.Dr. Terzi, Dünyanın en zengin ülkesi canından başka bir şeyi kalmamış insanlara karşı yeni bir savaş açarak Ülkenizi, bölgenizi yakar yıkarım, işgal ederim ama siz canınızı kurtarmak üzere benim ülkeme iltica edemezsiniz, çünkü düşmanız diyor. ABD Trumpın değil, bu ülkede yaşayan halkların ülkesidir. Bu insanlık dışı karar halkların dayanışması ile bir utanç kararı olmaktan öteye geçemeyecektir. Halklar düşman olmadıklarını, uygarlığın halklar arasındaki dayanışmadan ibaret olduğunu pek çok diktatöre öğrettiler ve sıra Trumpa geldi açıklamasını yaptı.
Haber Merkezi