Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kentinin Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz Platformu, bir basın açıklaması düzenleyerek kuruluş deklarasyonunu açıkladı. Açıklamada, “Truva atının kentimize zarar vermesine engel olacağız” denildi
BURCU YANAR
İzmir Kentinin Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz Platformu, şehir hastanesi sürecini izlemek ve İzmir halkının sağlık hakkına sahip çıkmak amacıyla kuruluş deklarasyonunu kamuoyu ile paylaştı. “Truva atının kentimize zarar vermesine engel olacağız” denilen toplantıda İzmir Tabip Odası, İzmir Dişhekimleri Odası, TMMOB İzmir İKK, DİSK Ege Bölge Temsilciliği, KESK İzmir Şubeler Platformu Genel Sağlık İş İzmir Şube, SES İzmir Şube, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube, İZAHED İzmir Sağlık ve Hasta Hakları Derneği, İzmir Yaşam Alanları, İzmir Kent Konseyi, Konak Kent Konseyi, Karşıyaka Kent Konseyi, Bayraklı Kent Konseyi, Karabağlar Kent Konseyi, Çiğli Kent Konseyi ve İzmir İSİG Meclisi görüşlerini dile getirdi.
SAĞLIK İNSAN HAKKI OLMAKTAN ÇIKTI
Açılış deklarasyonunu okuyan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, açılması planlanan Bayraklı Şehir Hastanesi ve diğer şehir hastanelerinin sağlıkta özelleştirmeci politikalarının Truva Atı olarak tanımlandığını belirterek, şehir hastaneleri süreciyle oluşturulan Truva atının kente zarar vermesine engel olacaklarını belirtti. Başkan Çamlı, Türkiye’de 1980’li yıllara uzanan özelleştirme girişimlerinin sağlıkta dönüşüm programı ile en üst düzeyde hayata geçirildiğini söyleyerek, “2003 yılında IMF ve Dünya Bankası patentli sağlıkta dönüşüm programı uygulamaya konuldu. Bu süreçte sağlıkta hizmet sunumu, finansman ve sağlık personeli istihdam biçimlerinde önemli dönüşümler yaşandı. Sağlık bir insan hakkı olmaktan çıkartılıp ticari faaliyet alanına dönüştürülmüş, insan odaklı değil kar odaklı bir sağlık sistemi hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Bu dönüşümler ya doğrudan özel sektöre devretme veya özel sektör anlayışının kamuya taşıma biçiminde gerçekleşmiştir. Bu durum kamuda karlılık, döner sermaye gelirlerini artırmak için kısıtlı personel ile daha fazla hizmet sunma yarışı, artan taşeronlaşma, performans ve sözleşmeli çalışma ile finansman yükünün bir kısmının cepten ödemeler yoluyla bireylere aktarılmasını beraberinde getirmiştir” açıklamasında bulundu.
İNŞAAT MALİYETLERİ 5 KAT FAZLA
Şehir hastanelerinin 2005 yılında dönemin başbakanı tarafından 15 yıllık rüyam denilerek gündeme getirildiğine de dikkat çeken Başkan Çamlı, “Sağlıkta dönüşüm politikalarını geldiği son nokta bu olmuştur. 2013 yılında çıkarılan yasa ile kamu ve özel ortaklığı yani şehir hastanelerinin yasal alt yapısı oluşturuldu. Kamu kaynaklarını yandaş şirketlere peşkeş çekmenin yolu ise bu şekilde açıldı. Şehir hastaneleri planlanmasından yapımına, işletmesinden bakımına kadar özel sektör tarafından yapılmakta ve devlete fatura edilmektedir. Bu hastanelerde kamu yararına bir planlama olmadığı gibi hasta başına düşen alan gereksiz bir büyüklükte ve inşaat maliyetlerinin en az 5 kat fazlalaşmasına sebep olmaktadır” dedi.
Haber Merkezi