Sayfa Yükleniyor...
Büyükşehir adaylığına talip olduğunu fakat son kararı partisinin vereceğini belirten Tugay, “Adaylardan biri benim, doğrudur. Amacım daha üst konuma geleyim değil. Bu şehrin kalkınmasını ve gelişmesini istiyorum” dedi
İLKSES TV ekranlarında yayınlanan ‘Erdal Erek ile Siyaset Kulisi’ programının bu haftaki konuğu Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay oldu. CHP’deki kurultay sürecinde değişimden yana tavır alan Tugay, yerel seçim gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sandık sonuçlarına dair iddialı tahminlerde bulunan Tugay, İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarından biri olduğunu fakat bu konuda son kararı partinin vereceğini belirtti. İlçe belediyelerinin yetki sınırları olduğunu ve bu nedenle daha üst bir görevi hayal ettiğini kaydeden Tugay, “Adaylardan biri benim, doğrudur. Amacım daha üst konuma geleyim değil. Bu şehrin kalkınmasını ve gelişmesini istiyorum. Kimseyi alaşağı etme derdinde değilim. Hiçbir özel şartım yok. Hiçbir görev verilmeyebilir de bana” vurgusu yaptı.
Geçen pazar günü meydana gelen ve kentin sahil kesimlerini etkileyen deniz kabarması nedeniyle yaşanan olumsuzlukları anlatarak konuşmasına başlayan Tugay, “Göreve ilk başladığımız Mavişehir’de kıyıda bir yükselti ve kayalar vardı. Oralardan su sızabiliyordu. Bunu önlemek için Büyükşehir Belediyesi kıyıya bir set yaptı. Ellerine sağlık. O set bugüne kadar da korudu. Bu sefer daha önce hiç olmayan bir şey oldu ve Peynircioğlu Deresi’ni taşıracak şekilde yükseldi su. Aksoy Mahallesi’nde birkaç tane sokakta ve kıyıya yakın olan alanda kot problemi var. Orada üzücü ve sıkıcı su baskınları yaşadık. Oluşan mağduriyetleri gidermek için elimizden gelen desteği veriyoruz vatandaşlarımıza ve esnafa. Sanırım Karşıyaka’dan çok Alsancak, Kordon bölgesinde problem oldu gibi görünüyor. Hepimize geçmiş olsun. Yeni önlemler almamız gerekiyor. Karşıyaka için kendi önerilerimizi Büyükşehir’e ilettik. Takip edeceğiz, inşallah bir daha böyle bir sorun yaşamayacağız” dedi.
CHP’de geride kalan ve genel başkan değişikliği ile sonuçlanan kurultay sürecine ayrı bir parantez açan Tugay, “Sadece CHP için değil, Türkiye’deki siyasetle ilgili bir değişim talebi var insanların. Bunu uzun zamandır hissediyorum. Türkiye’de siyasetin yapılış tarzı ile ilgili haklı bir şikayet var. Resmen reklam kampanyalarıyla, göz boyamalarla siyaset yapılıyor. Herkes algı çalışmalarıyla siyaset yapıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki yerel yönetim anlayışına yönelik de eleştirilerde bulunan Tugay, “Yerel yönetimlerde de ‘kamuoyunun tepkisini çekecek işler yapmayalım oy kaybederiz, yanlışa göz yumalım’ gibi bir durum var. Ben bundan çok rahatsızım. Bu yüzden planlama ve doğru şeyler yapamıyoruz. İklim kötüye gidiyor, karbon emisyonunu düşürmemiz lazım. Yaya, bisiklet ve toplu ulaşım konusuna yatırım yapmamız lazım. Ama bugün herhangi bir sokağı kapatıp yayalaştırmaya kalktığınızda kıyamet koparılıyor. Kamu yararını gözeterek kararlar almak zorundayız. Bence toplu ulaşım bedava olmalı. Toplu ulaşımı daha kaliteli hale de getirmeliyiz. Toplu taşımayı ücretsiz yapmanız kanunen imkansız ama olabilen en düşük rakama çekebilirsiniz. Ama hep popülizme kaçan bir siyaset anlayışı var. Bunun değişmesi lazım. Bunu biz CHP’de mevcut olan eski yönetimin biraz geleneksel, statükocu yönetim anlayışı ile sağlayamadık” diye konuştu.
İNSANLARDA UMUT GÖRÜYORUM
Karşıyaka Belediyesi tarafından 4,5 yıllık süreçte hayata geçirilen örnek projelerden de bahseden Tugay, şunları söyledi: “Geçmiş dönemlerde birçok konuda öneri götürdüm Genel Merkez’e, çalışma yapalım diye. İklim konusunda 7 ilçe belediyesi ile beraber iş birliği yaptık. İstedik ki parti bunu bunun belediyelere yaysın. Ama bu konuda hiç ileriye gidemedik. Türkiye’de ileri yaş vatandaşlarla ilgili en fazla çalışma yapan ilçe belediye bizizdir. Ama maalesef bunun yaygınlaşmasını sağlayamıyoruz. 0-3 yaş çocuklarda ‘Kent 95’ adıyla, bir vakfın öncülük ettiği projeye göreve geldikten birkaç ay sonra başladık. Bugüne kadar 15 binden fazla ev ziyareti yaptı arkadaşlarımız. Bir bebek anneden doğmadan önce, anne daha hamileyken takibe alınıyor. Doğduktan sonra da onun her türlü problemleriyle ilgili eğitim veriliyor ve yine takip ediliyor. Biraz daha çağdaş, yenilikçi ve katılımcı bakış açısına sahip bir siyasete ihtiyacımız var. Böyle bir süreç CHP’de başladı. İnsanlarda umut görüyorum ama bu umut elbette kuru umut olarak kalmamalı.”
İLÇE BELEDİYELERİ ETKİSİZ KONUMDA
İlçe belediyelerinin büyük bir yetki sınırlaması içerisinde olduğunu belirten Tugay, “İlçe belediyelerinin yetkileri çok sınırlı. Mesela altyapı, ulaşım ve kentsel dönüşümle ilgili hiçbir yetkiniz yok. İmar kararları alıyoruz ama Büyükşehir ve Bakanlığın onayları gerekiyor, oralardan geri dönünce hiçbir şey yapamıyoruz. Çöpü topluyoruz ama bertarafı için hiçbir şey yapamıyoruz. Kompost için bir tesis yapmayı çok istedim ama yetkimiz yok. Mezarlık bile sorun oluyor. Biraz etkisiz konumdayız. Bütçe sınırlı, problem var. Ekonomik kriz var. Böyle bir dönemde elimden geldiğince verimli olmaya çalıştım ama ben de tam istediğim gibi çalışamadım. Öyle olunca insan ister istemez daha üst bir görev daha etkili bir konum hayal ediyor” dedi.
BU ASLA BİR HIRS DEĞİL
Büyükşehir’e talip olduğunu ancak adaylık konusunda son kararı partinin vereceğini dile getiren Tugay, “Buna ben tek başıma karar veremem. Partimizin vereceği karar neyse o olacak. Ben şunu parti üst yönetimi ile de konuştum. Değişimden sonra partinin yeni yüzünü biraz daha aktif ve planlı bir yönetim anlayışı ile yerelde karşılanması çerçevesinde bana bir görev verirlerse bundan mutlu olacağımı söyledim. Ama bu asla bir hırs değil. Daha iyi ve etkili işler yapma isteğidir. Burada liyakat ve toplumun kabulü önemlidir. Bu değerlendirmeleri Genel Merkez yapacak. Şu anda mevcut belediye başkanımız devam etsin mi etmesin mi bu kararı verecekler. Eğer devam etmesin derlerse o zaman adaylara bakacaklar. O adaylardan biri benim, doğrudur. Ama bunu yapmaktaki amacım daha üst konuma geleyim değil. Bu şehrin kalkınmasını ve gelişmesini istiyorum. Bu kararı tek başıma veremem. Kimseyi alaşağı etme derdinde değilim” şeklinde konuştu.
ÖNSEÇİMİ SAVUNUYORUM AMA…
Adaylık sürecindeki önseçim tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tugay, şöyle konuştu: “Önseçim konusu biraz istismar ediliyor. İl ve ilçe örgütlerine sorduğunuz zaman herkes önseçim konusunda tereddüt ediyor. Çünkü mevcut olan üye yapımızda şehri eşit ve adil bir şekilde temsil eden yapı yok. Temsilde adalet olan bir üye yapısının olması lazım. Bu da tüzük değişiklikleri gerektiriyor. Belki üyelik sistemini yenilemek gerekiyor. CHP’ye yüzde 100 bağlı ve katkı verecek bir üyelik profilinin doğru olduğunu düşünüyorum. Burada halkın düşüncesi ve onayı daha öncelikli. Ben önseçimi savunuyorum ama daha sağlıklı bir tüzük yapısı ile birlikte yapılması halinde başarılı olacağını düşünüyorum. Kendi tüzüğümüzü ve üye yapımızı gözden geçirip ondan sonra önseçimi düşünmeliyiz.”
EN AZ YÜZDE 30 OY BEKLİYORUM
Yerel seçim sonuçları hakkında iddialı çıkış yapan Tugay, “CHP’nin en az yüzde 30 oy almasını bekliyorum yerel seçimlerde. 11 büyükşehir üzerine en az 3-4 yeni büyükşehir daha koyacağına inanıyorum. Belediye sayısını İzmir’de de arttıracağına inanıyorum. Belki 30 ilçenin tamamını büyükşehir ile beraber alabiliriz. Doğru aday belirleme sistemlerinin nasıl işleyeceğini bildiğim için söylüyorum bunu” dedi.
BAŞINA BİR ŞEY GELECEĞİNİ SANMIYORUM
9 Eylül kutlamalarında yaptığı konuşması nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e açılan soruşturmaya üzüldüğünü kaydeden Tugay, “Kurultayda kim kimi destekledi konusunu geride bıraktık. Artık birlik ve beraberlik içerisinde önümüzdeki seçime odaklıyız. Tunç Başkan ile ilgili henüz bir soruşturma ve mahkeme süreci yok. Böyle bir konudaki mağduriyeti bizi üzdü ama oradan bir şey çıkacağını düşünmüyorum açıkçası. Bu biraz seçim öncesinde AKP’nin kendi taraftarlarını konsolide etmek için bir şey ama Nutuk’ta yazan cümleleri başkanımız bir konuşmasında söyledi diye başına bir şey geleceğini zannetmiyorum. Bu Nutuk’u inkar etmektir, olmaz” diye konuştu. Soyer’in adaylık sürecine dair de önemli mesajlar veren Tugay, “Tunç Başkanımız belli ki devam etmek istiyor görevine, ben çok saygı duyuyorum hakkıdır. Ama acaba partinin değerlendirmesi nasıl olacak. Ki o değerlendirmeyi şu anda kamuoyuna sorarak yapıyorlar. Eğer memnuniyet çıkarsa tekrar mutlaka aday gösterilecek. Eğer parti onunla yola devam ederse biz kazanması için elimizden geleni yapacağız. Parti disiplini ve ahlakı bunu gerektirir” vurgusu yaptı.
ÇOK HAYATİ EKSİKLERİMİZ VAR
CHP’den Büyükşehir’e aday gösterilmesi halinde hayata geçirmek istediği çalışmalardan bahseden Tugay, “Ulaşım konusunda yapılması gerekenler var. Küçük ama etkili dokunuşlara ihtiyaç var. Kentsel dönüşüm İzmir’in en büyük sorunlarından birisi. Deprem riskiyle yaşadığımız için kentin önünü açacak yeni yerleşim birimlerinin belirlenmesine ihtiyaç var. Bu şehre belediye eliyle 40-50 bin yeni konut kazandırmayı isterim. Bunun için alan da bulunur, projeler de yapılır. Çöp bertarafı ile ilgili sıkıntılar var. Körfez’i temiz görmek istiyoruz. Bunlarla ilgili biraz daha kararlı ve etkili şeyler yapılabilir. Buca Metrosu, bir an önce bitmeli. Karabağlar-Gaziemir Metrosunun en kıza zamanda tamamlanması lazım. Karşıyaka, Bayraklı ve Çiğli’yi ortadan ikiye ayıran İZBAN hattının yerüstünde kalmasıyla ilgili mutlaka bir çözüm üretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Büyükşehir’in bir belediye binası henüz yok. Şehrin bir kongre merkezi yok. Opera binası yarım kaldı, tamamlanması ya da başka bir şeye dönüştürülmesi gerekiyor. Acaba kongre merkezi yapılabilir mi acaba diye düşünüyorum. Bizim bir olimpik yüzme havuzumuz yok burada. Bu belki Bakanlığın suçu ama yok. Çok hayati eksiklerimiz var. Kendi şehrimiz için bir gıda planlaması yapmamız lazım. İzmir’in kendine yeten bir gıda ve su eylem planı olması lazım. Ayrıca Kültürpark ile ilgili bir karar noktasına gelemememiz enteresan. Ben bunu anlayamıyorum” ifadelerini kullandı.
ZOR ŞARTLARDA ÖNEMLİ HİZMETLER YAPTIK
Karşıyaka Belediye Başkanlığı koltuğunda geçen 4,5 yıllık görev sürecine dair özeleştirilerde de bulunan Tugay, “İçimin rahat olmadığı çok konu var. Stat konusunda çok çaba gösterdim ama hükümet fena kilitledi, devretmediler. Karşıyaka İskele çevresini düzenlemeyle ilgili bir proje vardı, onu çok istedim ama olmadı. Kemal Baysak Bulvarı’ndan Cumhuriyet Mahallesi’ne üst geçit istedim olmadı. Kentsel dönüşümle ilgili çok plan kararı aldık ama hep geri döndü. Yaşanan ekonomik kriz konusu da çok bağlıyor. Kocaman devasa şeyler belki yapamadık ama çok etkili dokunuşlar yaptık. Bize iletilen her şikayetle ilgilenmeye çalıştık. Kendi asfaltımızı kendimiz ürettik. Çok zor şartlarda çok önemli hizmetler yaptık. Her şey yetki olarak bizde değil, onun sıkıntısı devam ediyor. Çok zengin değiliz herkesin yaşadığı ekonomik krizi belediyemiz de yaşıyor. Ama biz elimizde imkanları en verimli kullanma konusunda kararlıyız. Diliyorum önümüzdeki dönemde İzmir iyi yöneticiler bulur ve seçer kendine. Ben her şeyden önce bir vatandaşım. Burada kötü yönetici görmek istemem. Ben kötüysem ben de olmayayım. Ben olacağım diye bir ısrarım ve şartım yok. Ama ne olursa olsun İzmir ve Türkiye daha iyi olmalı. Hiçbir özel şartım yok. Hiçbir görev verilmeyebilir de bana. Konu benimle ilgili değil. Sorumluluk almam gerektiğinde almaya, kenara çekilmem gerektiğinde de çekilmeye hazırım” açıklamasını yaptı.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gaziemir Belediyesi’nden beş yıldızlık başarı
Haber Merkezi