- Gündem
- 10.05.2025 12:48
Yeni yapılan binaların yönetmelik gereği her binaya ait otoparkı olması gerekiyor. Ancak bu binalara ruhsat veren belediyelerin bu binaların otoparkını kontrol ettiklerinde görecekler ki bu iki önemli bölüm sadece kağıt üzerinde mevcut
EMİNE YALÇIN-ÖZEL HABER
Yapılan birçok yeni binada yönetmelik gereği bina sakinlerine ait otopark olması zorunluyken, aslında olması gerekenden çok uzak. Binalara ruhsat veren belediyeler gerekli denetimleri yaparak, bina sakinleri ilgili kişilere şikayet etmeli.
Konu hakkında görüşünü aldığımız TMMOB Şehir Plancıları Odası Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, genel olarak İzmirde vatandaşların park sorunu yaşadığını ifade etti.
İZMİRDE ESKİ KENT DOKUSU HAKİM
Oda Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, ilk olarak yönetmeliklerde çok fazla değişikliklerin olduğunu hatırlatarak, İzmirin yapılaşmasına baktığımızda eski kent dokusunun olduğu yerler 1970 ve 1980 yıllarında yapılaşmaya başlayan apartmanlardan oluşuyor. Ayrıca o tarihlerde aflarla alınan ruhsatlarda var. O günden bugüne nüfusun artmasıyla birlikte araç sayısı da arttı. Biz hala İzmirde eski kent dokusuyla hareket ediyoruz dedi.
BİZLERDE SORUMLUYUZ
Yeni yapılan binalarda otopark için gerekli olan şartların sağlanmasının önemli olduğuna dikkat çeken Kocaer, binalarda ilk olarak mevcut olan otoparkların sonrasında dükkana ya da konuta çevrilmesinde hem kurumlara hem de vatandaşlara görev düştüğünü söyledi. Kocaer, Öncelikle ilgili kişilerin mutlaka ve mutlaka sıkı denetim yapması gerekirken vatandaşlarda duyarlı olup gerekli birimlere şikayet edecek. Belediyeler yeni yapılan binaları yerinde inceleyip ruhsatı onaylıyor. Sonrasında vatandaşlar bina üzerinde değişime gidiyor. Öncelikle vatandaşların istikrarlı olması gerekiyor. Biz her mecrada yasa ve yönetmeliklere uyulması gerektiğine yönelik uyarılarımızı yapıyoruz. Ortaya çıkan sorunun sorumlusu sadece kamu ve kuruluşlar değil bizlerde sorumluyuz. Yasa ve yönetmeliklere göre izinleri alınmış ruhsatlarda sonradan ekleme ya da değişiklikler yapmamız uygun değil diye konuştu.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Kocaer, ruhsatı onaydan geçmiş yeni yapılan bir binanın üzerinde değişikliğe gidildiğinde vatandaşların ilgili yerlere şikayet etmesi gerektiğine vurgu yaparak, söz konusu değişikliklerin tespitinden sonra cezai işlem uygulandığını söyledi. Kocaer, Bizlerin kentlerde yaşayan vatandaşların yaşam alanlarına sahip çıkması anlamında bu tür aykırı uygulamalardan kaçınması gerekiyor. Sonrasında otopark sorunu gibi çevre kirliliği ile karşı karşıya kalıyoruz. Araç sahibi kendi binasında otoparkı olmadığı için sokağa park ediyor. Çok fazla aracın olmasından dolayı araçlar kaldırımları işgal ediyor. İşgal edilen kaldırımlar hem yayaları hem de engelli vatandaşları sıkıntıya düşürüyor şeklinde konuştu.
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI TERCİH EDİLMELİ
Metropol kentlerde toplu taşıma ya da alternatif ulaşım araçlarını kullanmak için geç kalındığını ileri süren Kocaer, bir an önce kullanılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini önerdi. Vatandaşların toplu taşıma araçlarını kullanmasına yönelik projelerin artırılması gerektiğini de savunan Kocaer, sözlerini şu şekilde tamamladı: Kentimizde daha yaşanabilir bir çevre için hep birlikte düşünerek ona göre hareket etmekten yanayım. Hem topluma hem de ilgili idarilere sorumluluk düşüyor. Bunlar yapılmayınca da sokak ve caddelerde araçlar kaldırımlara park ediyor, insanlar ve özellikle engelliler için sokağa çıkmak tam bir eziyet oluyor.