- Gündem
- 21.04.2025 00:51
Tüketiciyi Koruma Derneği İzmir Şubesi Hukuk İşleri Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Çevik, üst üste gelen zamları değerlendirerek bir an önce gerekli adımların atılması gerektiğini söyledi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik kriz vatandaşın belini bükmeye devam ediyor. Türk lirasının euro ve dolar karşısında hızla değer kaybetmesi beraberinde her gün yeni bir zam haberi ile uyanmamıza neden oluyor. Doğalgaza, benzine, LPG’ye ve motorine gelen son zamlardan tüp gaz da nasibi aldı. Özellikle doğalgaz kullanma imkanı olmayan ailelerin evlerde ve mutfakta kullandığı 12 kilogramlık tüp gazın fiyatı 2021 Eylül ayında 150 lira civarında iken, 2021 Aralık ayında ise 250 küsur liraya dayandı. Hal böyle olunca deyim yerindeyse vatandaşın cebinde tüp patladı.
GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) İzmir Şubesi Hukuk İşleri Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat İrfan Çevik de anayasanın 5. maddesinde devletin temel amaç ve görevlerinin sayıldığını vurgulayarak, Türkiye’de anayasal olarak sosyal devlet anlayışının hakim olduğunu söyledi. Sosyal devlet anlayışının kapitalist anlayışlardan farklı olarak ekonomi, sağlık, eğitim gibi birçok alanda vatandaşın üstün yararı için faliyet ve müdahalelerde bulunmayı öngördüğünü de aktaran Çevik, “Yani devletimizi temilen mevcut hükümet ekonomik gelişmelere toplumun refahı için müdahale etme ve tedbir alma mecburiyetindedir. Bu müdahalelerin ve tedbirlerin ne olacağı elbette tartışma konusudur ancak tüketicilerin beklentisi bir an önce gerekli adımların atılmasıdır. Hükümet ve toplum olarak gelinen duruma nelerin sebep olduğunu ve çözüm için ne yapılması gerektiğini ortaya koymamız lazım” diye konuştu.
TÜP, MUTFAĞIN DEMİRBAŞI
Tüp kullanımının alternatifinin mevcut olmadığının da altını çizen Çevik, “Yani tüp mutfağın demirbaşı durumunda temel bir ihtiyaç. Tüpe yapılan zam en çok dar gelirli kesimi etkiliyor. Bu üründe özellikle fiyatların kontrol altında tutulması ve teminininde kolaylık sağlanması vatandaşın çorbasının kaynaması için büyük önem arz ediyor. Elbette sektöre gelen zam tüp fiyatlarına etki etti ancak mutfak tüpü, kullanım ihtiyacı ve önemi sebebiyle ayrı bir yere sahip. Vatandaş araçla yaptığı seyahatten belli oranda feragat edebilir ancak mutfak tüpünü kullanmaktan vazgeçemez” ifadelerinde bulundu.
Vatandaşa zamlar karşısında nasıl tasarruf edeceğinden çok bu ürünlerin neden bu kadar zamlandığının anlatılması gerektiğine de dikkat çeken İrfan Çevik, “Ekonomik yapımız neden bu kadar hızlı bir şekilde bozulmaya başladı bunun üzerine kafa yorulmalı ve çözüm aranmalıdır. Vatandaş olarak zaten kemerleri sıkmış durumdayız. Elbette ortada bir israf varsa buna vatandaş olarak dikkat edilmeliyiz ancak daha fazlasını vatandaştan beklemek doğru olmaz” dedi.
PİYASADA GÜVEN EKSİKLİĞİ VAR
Yapılan tüm zamların döviz kurları ile ilişkili olmadığını da aktaran Avukat İrfan Çevik, piyasada güven eksikliği olduğunu şu sözlerle aktardı: “Döviz kurları elbette bizim gibi fosil yakıt noktasında dışa bağımlı bir ülke için fiyatlandırmada önemli ancak ortada döviz artış oranından fazla zam oranı varsa burada tüm gerekçeyi döviz artışına bağlamak doğru olmaz. Asıl sebep piyasadaki güven eksikliğidir. Tüketicisinden üreticisine büyük bir kesim doğru adımların atıldığına kanaat getirmediği sürece malesef kısa vadede zam haberlerini duymaktan kurtulamayacağız. Biz TÜKODER İzmir Şubesi olarak hükümetin mevcut sorunu kabullenip somut adımlar atmasını Sosyal devlet anlayışına uygun hareket emesini bekliyoruz.”